Alev | Kara Bela

sekiz

Bölüm argo konuşma içerikli rahatsız olacaklar lütfen okumasın.

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Yer ayağımın altından kayıyor olmalıydı. Odadan çıkıp kapıyı kapattım ama tutunmadan ayakta duramıyordum. Ne demişti öyle o? Havluyla mı gel demişti? Çıplak ol demişti hemde. Ali miydi bunu söyleyen? Bu kadar çabuk muydu? Duvardan destek alarak ilerledim banyoya. Acaba çok oyalansam uyuyakalır mıydı?

Korku her bir zerremi esir almıştı. Artık bu noktadan kaçış yoktu. Aynada kendime bakıp bakıp Ali'nin yüzüme bakmadan söylediklerini düşündüm bir süre. Neye bakacağız arkadaş? Ön görüşme gibi? Ben dansöz olurken bile, geç oyna bakalım becerebiliyor musun' diye soran olmamıştı. Giymem gerekenleri verdiklerinde, akşam sahneye çıkıp bildiklerimi yapmıştım işte. Şimdi ne yapacaktık? Yaz kızım, bu meme, bu göt, bu taşak, bu yarak..

Dertlenmiştim durduk yere. Sıkıntıyla gözlerimi kapatıp dişlerimin arasından uzun bir of çektim. Söyleyerek olur muydu? Yatağa girip elleşseydik, sonra devamı gelmez miydi? Nasıl ürüyordu bu cümle alem? Bizde yolunu bulurduk işte bir şekilde. Gerek var mıydı, öncesinde denemelere?

Hadi bakalım bakalım diyerek soyunmaya başladım. Kendi kendime konuşmayı ihmal etmiyordum. Önce o elleyecek bak Alev. Adamın bir yerlerine saldırmak yok! Korkutmadan.. Kaçırmadan.. Utandırmadan.. Bu defalık yönlendirmesine izin ver de, alıştıkça vurursun kırbacı. Öncelik onun..

Üstümdekilerden kurtulmaya devam ederken oda kapısı açılıp kapandı. Dışarı mı çıkmıştı? Belki de pişman olmuştu söylediğine. Elime aldığım kovaya, yanan kazandan doldurdum sıcak suyu. Yıkanacağım dereceye göre ayarlayıp tabureye oturdum. Acaba bu gece bir daha yıkanmak zorunda kalır mıydım? Neler yaşayacağımızı bilmiyordum ki. Düşüne düşüne durulandım bir şekilde. Havluyu sarıp çıktığımda odada kimse yoktu. Hemen dolaptan pijama üstü ve külot alarak banyoya geri döndüm. Sütyen takmadan bol pijamayı bedenime geçirdim. Belki de sadece beni deniyordu. Bu yüzden havluyla karşısına çıkmayacaktım. Ben çıkacağım sırada oda kapısı tekrar kapandı. Bir süre bekledim, kalbim heyecanla ve korkuyla nasılda çırpınıyordu. Gözlerimi kapatıp sakinleşmeyi diledim. Öyle yada böyle Ali benim kocamdı. Bu benim ilk gecem sayılırdı. Olması gerekenler olacaktı, korkmanın veya endişelenmenin manası yoktu.

Açtım gelen cesaretle kapıyı. Yatağına oturmuştu. Bana bakmıyor, yatağın yanında ki komidine sigara paketiyle küllüğü koyuyordu. Aldığım nefesler göğsümü ezerken sessizce adımladım ona doğru. Bunu hissetmiş olacak ki hemen harekete geçti.

'Yatağa çık, önüme otur..'

Ruhsuz istekleri beni çileden çıkarıyordu. Henüz başını kaldırıp bakmamıştı bile. Sadece bütün bedenini yatağa alıp bacaklarını araladı. Yandaki yastığı alıp önüne koydu, otursam da her hangi bir temas olmayacaktı.

'Arkan dönük bir şekilde otur.'

'Sen soyunmayacak mısın?'

'Hayır.'

Çok açıklayıcı olmuştu gerçekten. Sabır çekerek dizlerimi yatağa bastırdım. Emekleyerek gidip oturdum dediği gibi.

'Yastığa ne gerek var?'

'Alçak kalma diye. Böyle kulağına daha yakınım..'

Göğsünü sırtıma yasladığında gerçekten dediği gibi nefesini kulağımda hissetmiştim. Ahh, bu çok farklıydı. O kadar yakın olup bu kadar uzak olmak.. Birden üstünde ki pijamayı çıkarıp kenarı fırlattı, onu görmek adına başımı yan çevirdim ama engel oldu..