DÜŞMAN -BXB

İki

"Evet arkadaşlar dersimiz sona ermiştir." Zil çaldıktan hemen sonra hocanın kalemi bırakması ile biz de toparlanmaya başlamıştık. "Perşembe günü görüşmek üzere."

"Bugün nereye gidiyoruz?" Çağlar ceketini eline alırken yandan yandan bana bakıyordu.

"Siz takılın," dedim omuz silkerek. "Benim eve gidip canlı yayın açmam gerek, arayı çok açınca insanlar hemen takipten çıkıyor."

"Bu tipinle mi?" Yüzünü buruşturarak patlamış dudağımı işaret etti. "Bence açmaman daha iyi olur, bir sürü dedikodu çıkar hakkında."

O zaman kesinlikle bugün o canlıyı açmalıydım.

"Daha iyi işte. İyi ya da kötü, hakkımda konuşulması daha çok tanınmamı sağlar. Takipçilerim artar."

Takipçi sayım yüksekti ve yeterliydi de ama daha fazlasına hayır demezdim tabi.

Çağlar ile amfinin çıkışına doğru ilerlerken sıralarından kalkan Serdar ve Hamza'ya kısa bir bakış attım, kendi aralarında baya hararetli bir şekilde konuşuyorlardı.

İstemsizce kaşlarım çatılsa da tekrar önüme döndüm, 'niye bakıyorsun' gerekçesiyle yeni bir kavgayı şu anlık çekemezdim.

"Alp'in evinde olacağız," dedi Çağlar, sonunda dışarı çıktığımızda. "İşin erken biterse gelirsin."

Bugün Alp ve İlkay'la dersimiz olmadığı için onları görememiştik. Kafamı aşağı yukarı sallayarak onayladım onu.

"Tamam, görüşürüz."

O taksiye bineceği için çıkışa doğru yürürken ben de otopark'a doğru yöneldim.

Gitar çalmayı seviyordum, sesimin de iyi olduğunu düşündükleri için de sürekli şarkı söylememi isterdi arkadaşlarım.

Bir gün ben yine onlara şarkı söylerken Alp benden habersiz videomu çekip beni etiketleyerek instagram hesabına atmış.

Ertesi sabah uyandım ki iki bin takip isteği var.

Binlerce takipçisi olan hesapların paylaşmasını geçtim, twitter'da bile şarkı söylediğim video tekrar paylaşılmış ve baya konuşulmuştu. 

Sesimin güzel olduğunu ben de biliyordum ama abartılacak kadar çok da bir özelliği yoktu aslında. Tabi bu kadar tepki almasında mavi gözlü bir sarışın olmamın da katkısı olduğunu düşünüyordum.

Başta Alp'e sinirlenmiştim benden habersiz böyle bir şey yaptığı için ama sonra hepsi birden bunun tadını çıkarmam konusunda ısrar edince bana da mantıksız gelmemeye başlamıştı. Zaten şarkı söylediğim ve gitar çaldığım videoları kendim için çekiyordum, sosyal medyaya atsam bir şey olmayacaktı.

Ve işte, şimdi takipçi sayım iki yüz bine yaklaşmıştı.

Vaktim olduğu zamanlarda da canlı yayın açıp istek üzerine gitar çalıyor ve şarkı söylüyordum, paylaştığım videolardan hariç. Benim için de eğlenceli oluyordu hem.

"Pşt, Sarrı."

Uzaktan gelen sesle ofladım, işte geldi yine tipini siktiğim.

Yapmacık bir gülümsemeyle arkamı döndüğümde, ellerini kot pantolonunun ceplerine sokmuş bana doğru yürüdüğünü görünce sabırsızca yerimde kıpırdandım. "Söyle aşkım," dedim biraz daha hızlı yürüsün diye. Akşama kadar onu mu bekleyeceğim? "Çok mu özledin beni?"

Gözleri kocaman olurken anında kafasını sağ sola çevirdi, duyan oldu mu diye bakmak için. İşin iyi tarafıysa hızlanmıştı.

"Dayak arsızı oldun sen iyice," diye tısladı dişlerini gıcırdatarak, sonunda karşıma dikildiğinde. "Uluorta söylenecek laf mı bu, salak?"