Levi x Reader (Aot x Reader)

Yalancı

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Camın pervazına oturmuş sigara içerken Levi'da camın diğer köşesindeki koltukta oturuyordu.

"Necdet amca ve Emine teyze nereli?"

Sigaranın izmaritini küllüğe atarken mırıldandım, "Türkler."

"Nasıl tanıştınız?"

Sonuna gelmiş sigaradan bir nefes daha çektim ve küllüğe bastırarak söndürdüm.

"Biz çocukken dışarı ilk eğitime gittiğimiz zamanlar Night ortadan kaybolmuştu. Atını kontrol edememişti. Daha sonra buraya yakın bir yerde gezerken Gölge onu bulmuş, bu eve kadar getirmiş. Buranın telefonundan tesisi aramıştı. Gelip onu almıştık. O şekilde tanıştık onlarla."

"Uzun zamandır tanışıyorsunuz yani..."

"Evet. Anne babam gibi oldular. Çok severler bizi."

Gözümü dışarı çevirdim ve rüzgarda sallanan ağaçlara, kardan dolayı bembeyaz olan yerlere baktım.

"Yarın tesise dönebilir miyiz sence?" başımı tekrar ona çevirdim.

Bir elini yumruk yapmış ve çenesini de ona dayamıştı."Bilmiyorum, hava çok kötü. Yarın da böyle devam ederse gidemeyiz. Araba fırtınada gidebilecek bir araba değil."

Haklıydı, arabam spor arabaydı. Ve lastiklerinde zincir bile yoktu, kar lastiği de değildi.

Soğuktan titrediğimi hissettiğimde pervazdan indim ve köşedeki ince battaniyeyi dürüm gibi kendime sardım.

"Üşüyorsan yatağa gir."

"Uykum yok."

"Yatağa sadece uyku için mi giriliyor?"

İstemsizce gülmeye başladığımda kendisi de ne anladığımı anlayıp kaşlarını çattı. "O manada demedim."

"Yo, haklısın." başımı hafif sağa doğru eğdim. "Yatağa sadece uyku için girilmez."

İç çekerek başını koltuğun arkasına yasladı. "Bazenleri küçük bir çocukla konuşuyormuş gibi hissediyordum."

Omuz silktim, "Çocuk ruhlu olmak iyidir."

Alt kattan aniden kapı açılma sesi geldiğinde ikimiz de başımızı kapıya çevirmiştik.

Alt kattan sesler gelmeye devam ederken başımı Levi'a çevirdim. Ne oluyor anlamında kafamı iki yana salladım.

Elini belindeki silahına atarken bileğini tuttum ve fısıldadım. "Belki gölgedir?"

Emine teyze ve Necdet amca olamazdı. Onlar bizden önce odalarına gitmişti ve uyumuşlardı. Ayrıca ikisi de bu havada dışarı çıkmazdı.

Çıksalar duyardık da.

Mutfaktan sesler geliyordu. Biri resmen dolapları açıp kapıyordu.