Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
Ortak salonda sakince kahvemi içerken kapının aniden açılıp Jean'ın bağırarak içeri girmesiyle elimdeki bardak kaydı ve kahve koluma döküldü.
"KAR YAĞIYOR!"
Ona ters ters bakıp daha yeni kaynar su koyduğum için kolumu yakan kahveye baktım.
Ayağa kalkıp içinde azıcık kalmış kahve bardağını sehpaya koyarak odanın içindeki açık mutfağa ilerledim.
Kolumun üstüne soğuk su tutarken Jean ise Erenlerle hâlâ kar hakkında konuşuyordu.
"İyi misin?"
Levi'ın sesini duyunca başımı hafifçe arkama çevirdim.
"İyiyim."
"Koluna bakayım."
Suyu kapattım, "Bir şeyim yo-"
"Isabel. Koluna bakayım."
Aniden sert çıkışmasına karşı gardımı indirerek kolumu ona uzattım.
Acıtmamak istercesine çok hafifçe kolumu tutup yanan bölgeye baktı.
"İyi ki direkt kaynar su dökülmedi."
Başını ecza dolabına çevirdi, "Gel, burayı saralım biraz."
Bir şey demeden peşinden gittim. Dolabı açtı, sargı bezini aldı ve kolumu sarmaya başladı.
"Komutanım... İyi misiniz?"
Jean'ın sesini duyunca ona baktım, endişeli endişeli bana bakıyordu.
Kaşlarımı çattım, "Öldürseydin bir de oğlum?"
Yüzündeki endişeli ifade daha da büyürken gülmemek için kendimi sıktım ve sert ifademle devam ettim.
"Ahırda mıyız biz? Nereye koşarak giriyorsun sen?"
"Özür dilerim, ben..."
Levi kolumu sarmayı bitirdiğinde gülerek Jean'a ilerleyip diğer elimle saçını karıştırdım.
"İyiyim, merak etme."
"Hey! Kar oynamaya çıkıyor muyuz?"
Eren odanın kapısından bize doğru bağırdığında Jean sanki izin almak ister gibi tekrar bana baktı.
Başımı onaylarcasına salladığımda ise Sashalar ile koşarak odadan çıktılar.
"Küçük bir çocuk gibi."
Duvara yaslanmış kapıya doğru bakan Levi'a döndüm, "Zaten çocuk."
Gözlerini bana çevirdi, "Sen de çocukla çocuk olan."
Gözlerimi kıstım, "Sen nesin beyefendi? Her saniye çocuğa kızıp nefret edilen mi?"
"Ben o kadar kızmıyorum."
"Evet, ben de uzaylıyım."
Kapı tekrardan açıldı ve Sasha ile Marco kafalarını kapı aralığından sokup bize bakmaya başladılar. "Siz de gelecek misiniz komutanım?"
Başımı Levi'a çevirdim, bir süre bana baktı ve iç çekerek mırıldandı. "Git kalın bir şeyler giy."
Gülümseyerek odama koştum ve birkaç dakika içinde sanki -30 dereceye çıkıyormuş gibi giyinerek odamdan çıktım.
Levi ile ana kapının önünde buluştuğumuzda beni baştan aşağı süzdü. "Kaç kat giyindin sen? 100 kilo gibi duruyorsun."
Kaşlarımı çatarak üstüme baktım, "Hasta olmak istemem. Asıl sen kendine bak. Dikkat et de rüzgarda uçmaya-"
Yine beni dinlemeyi bırakıp kapıyı açtı ve beni beklemeden dışarı çıktı.
Ben de hemen peşinden ilerledim, ama dışarı adım attığım gibi yüzüme kar topu yemem bir oldu.
Elimin tersiyle bana kar topunu atan kişi çocukların arasında aramaya başladım. Sasha ve Jean'ın gülerek bana baktığını görünce intikam hırsıyla gülümsedim.
"Öleceksiniz. Veletler."
Kar topunu kimse benden daha iyi oynayamazdı. Her zaman tam isabet atardım ve atışım biraz sert olduğu için acıtırdı.
Önce yerde hızlıca 10'a yakın kar topu yaptım ve etrafta koşuşturarak insanların tam kafasına atmaya başladım.
Eren'in bana atacağını fark edip hızlıca eğildim. Kar topu üstümden geçti ama yere değil, birine çarptı.
Hâlâ yere çömelmiş hâlde arkamı döndüğümde Levi'ın tepeden bana baktığını gördüm. Eren'in attığı kar topu kafasına gelmişti.
Elinde ise neredeyse kafam kadar bir kar topu vardı. "Öleceksiniz. Veletler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levi x Reader (Aot x Reader)
أدب الهواةDevlerle savaşılan bir evren. Tek düşman onlar. Sen, Isabella Amston. Ordu komutanısın ve oldukça güçlüsün. Trajedi yaşanır, ve üstün tarafından emredildiği için sizin birliğinize yeni kişiler gelir. Onların komutanı ise Levi Ackerman. Bilinen en gü...