Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
"Demek istediğim şu ki, Marley ile anlaşmazlığınız bizim açımızdan can sıkıcı."
Elimdeki kalemi döndürürken geriye yaslandım. "Can sıkıcı olan kısım nedir?"
Güney Kore temsilcisi çayından bir yudum aldı.
"Vatandaşlarımız Japonya'ya gelirse sizin bu şehirler arası düşmanlığınız yüzünden rahatça bir şehirden diğerine geçemiyorlar."
"O zaman geçmesinler."
Dediğim şey ile Levi güler gibi oldu ve direkt yumruk yaptığı elini çenesine dayadı.
Toplantının başından beri tek kelime konuşmamıştı.
Kore ve Çin temsilcisi birbirine baktı, bu sefer Çin temsilcisi konuşmaya başladı.
"Isabel Hanım, dalga mı geçiyorsunuz? Buraya zaten bu sorunu konuşmak için geldik."
"Buraya Marley ve Paradis arasındaki düşmanlığı konuşmaya gelmediniz."
Elimdeki kalemi masaya bıraktım. Dikkatleri bir saniyeliğine kaleme kayıp geri bana döndü.
"Buraya genel sorunları konuşmaya geldik ve ben sizinle bu Marley sorununu konuşmayacağım."
Gülümsedim, "Çok istiyorsanız Marley'e giderek bir de oranın temsilcisi ile konuşabilirsiniz. Sayın Leon Bey'de beni çok sever zaten."
Tek gözümü kırptım, "Paradis başkanının da selamını iletirsiniz. Ha... Bir de geçmiş olsun dileklerini."
İkisi de anlamsızca birbirlerine baktılar.
"Neden? Leon Bey'e bir şey mi oldu?"
Baş parmağım ve işaret parmağımla çok küçük bir boşluk oluşturdum.
"Onun şeyinin boyu... Anladınız herhalde?" gözlerimle alt tarafımı işaret ettim.
Gözleri elimle bel altıma gidip geldi ve anlamış gibi kafalarını salladılar.
"Bunun için genelde ameliyat olur da hep. Tabii yine oldu mu bilmiyorum. Genelde oluyor."
Şu an o kadar eğleniyordum ki! Babama bunları kesinlikle anlatacaktım!
Levi dalgayı çok abartmamamı istercesine masanın altından bacağıma dokunduğunda gülümsemeyi bıraktım.
"Her neyse... Başka sorun var mıydı?"
Kore temsilcisi bir şey söylemek istiyor gibi kıvranınca ona döndüm. "Bir şey mi söyleyeceksiniz?"
"Isabel Hanım... Sizden bir şey isteyecektim."
"Tabii."
"Başkanımızın oğlu var, biliyorsunuzdur."
Başımı salladım, "Bilmez olur muyum!"
"Sizinle yaşıt ve şu an bekâr."
Gülümsemeye çalıştım, "Yani? Ona buradan birini mi ayarlamamı istiyorsunuz?"
Başını hızlıca iki yana salladı. "Yok, hayır. Ona sizi ayarlamak istiyorsunuz."
Gözlerim büyüdü, "Anlamadım?""Sizi beğendiğini söyledi ve artık evlenme yaşı da geldi. Acaba onunla tanışsanız?"
Levi rahatsız olmuş gibi yerinde kıpırdandı.
"Isabel'in bunu isteyeceğini sanmıyoru-"
"Bırakın da ona kendisi karar versin, değil mi Levi Bey?"
Kore temsilcisinin Levi'a karşı sert çıkışına şaşkınlıkla bakarken Levi sanki adamı dövecekmiş gibi sandalyeden kalkmaya yönelince hızlıca elimi bacağına atıp onu durdurdum.
Bu sefer tehditkar gözlerini bana çevirdiğinde ona bakmadım bile.
"Min Sung Bey, başkanın oğlu robot mu acaba?"
Kaşları havaya kalktı, "Anlamadım?"
Sinirle öne doğru eğildip dirseklerimi masaya koydum.
"Evlenme yaşı ne lan? Robot mu bu adam? Sıçma saati, duş saati, seks saati falan? Böyle şeyleri de var mı?"
Gözleri kocaman oldu.
"Ne münasebet! Düzgün konuşun!"
"Ulan dangalak! Sen benimle düzgün konuş! Evlenme programında mıyız lan biz? Buraya bunun için mi geldin sen?"
Yüzü öfkeden kıpkırmızı olduğunda ayağa fırladı ve Korece bir şeyler demeye başladı.
Sakince ona baktım ve bu sefer ben ayağa kalktım.
"Korece bilmiyorum mu sanıyorsun lan sen? Bir de gelmiş bana küfür ediyor! Ağzına sıçarım senin! Siktir git lan buradan! Benim yerime babam burada olsa korkundan laf edemezdin! Git bir de ona söyle kızınızı istiyorum diye!"
Çin temsilcisi de ayağa kalktı ve bu sefer ona Çince bir şeyler demeye başladı.
"Lan dangalak! Çince de biliyorum ben! Ne sanıyorsunuz siz beni? Babam beni hem askeri eğitim hem de dil eğitimi ile büyüttü!"
Elimle kapıyı işaret ettim. "Siktirin gidin yoksa alır şu masayı götünüze sokarım! Sevgilim var lan benim! Tam karşınızda!"
İkisinin de gözü kocaman olurken Levi'a bakakaldılar.
Levi sakince ayağa kalktı ve parmaklarını çıtlattı,
"Evet beyler, üzüleceksiniz ama ben de Korece ve Çince biliyorum. Şimdi. Siktirin. Gidin. Yoksa bu odadan sağ çıkmazsınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levi x Reader (Aot x Reader)
FanfictionDevlerle savaşılan bir evren. Tek düşman onlar. Sen, Isabella Amston. Ordu komutanısın ve oldukça güçlüsün. Trajedi yaşanır, ve üstün tarafından emredildiği için sizin birliğinize yeni kişiler gelir. Onların komutanı ise Levi Ackerman. Bilinen en gü...