》Bir Kaç Ay Sonra《
İstanbul Sarayında bir koşturmaca hakimdi. Zira Hafsa ve Şahnur Sultanların yarın düğünü olacaktı. Yarın olunca Sarayın dışında halka açık şenlikler ve Sultanların düğünü için hazırlanmış eğlenceler taşlıkta başlamıştı. Genç Sultanların yaşlı Paşalar ile evlenmesine Valide Gülnar Sultanın yüreği el vermediği için eş adayları yeni Paşa rütbeleri verilmiş Beylerbeylerinden seçilmişti. Öğlene doğru Şeyhülislam tarafından Sultanların nikahı kıyılmıştı. Eğlenceler devam ederken Valide Gülnar Sultanın ağlaması, Esma Sultanın gözünden kaçmamıştı.
"Aman Gülnar. Seni görende Sultanlar Osmanlı'dan gidiyor sanacak."
"Ne yapayım Esma. Sonuçta anneyim ben. Evlatlarımdan ayrılmak kolay değil."
"Ah Gülnar. Sultanların kaderi doğdukları günden beri bellidir. Hem vallahi öz Valideleri olsa bu kadar ağlamazdı bence. Sana da helal olsun başka Hatunlardan olma çocukları bağrına bastın.
"O ne biçim laf Esma. Anne olmak için doğurmak yetmiyor. Kan olarak olmasa bile onların manevi Valideleriyim. Onları öz çocuklarım olarak gördüm ve saydım."
"Başkası olsaydı böyle yapmazdı. Gerçekten merhametli bir insansın."
Akşama doğru Sultanlar Saraydan ayrılırken herkesle vedalaşırken sıra Valide Gülnar Sultanla vedalaşmaya gelip çatmıştı.
"Vaktiniz olduğunda ziyarete gelin. Tamam mı? Mektup yazmayı ihmal etmeyin."
Konuşmaya ilk Hafsa Sultan başlamıştı.
"Bizim üzerimizde emeğiniz büyük. Bütün zahmetleriniz için ne kadar teşekkür etsek azdır."
"Hiç öyle olur mu Hafsam."
"Allah sizi başımızdan eksik etmesin Validem."
"Her şey için teşekkür ederiz Validem."
Valide Gülnar Sultan bir anlık duraklamıştı, Sultanlar ilk kez ona "Validem" diye hitap etmiştiler. Valide Gülnar Sultan hiçbir vakit onlara bu kelime için baskı uygulamamıştı. Valide Gülnar Sultan onları göğsüne basmış, göz yaşlarına hâkim olamamıştı.
》Bir Kaç Ay Sonra《
Cihannara Sultan pek mutluydu zira çünkü gebe kalmayı sonunda başarmıştı. Özellikle gebelik haberinin Esma Sultana ulaşmasından sonra onunla her karşılaştığında gururla yanından geçiyordu. Sonuçta onun gebe kalamadığını iddia edip, Sultan Mustafa'ya iki Hatun sunmuştu. Cihannara Sultan öğleden sonra Valide Gülnar Sultan ve Esma Sultanla birlikte Hasbahçe'de çardakta sohbet ediyordu. Esma Sultan bakışlarıyla Cihannara Sultanı süzerken iğneleyici sözlerinden geri kalmıyordu.
"Senden şanslısı yok Cihannara. Doğrusu bir daha gebe kalacağını düşünmüyordum."
"Allah'ın izniyle Hünkarımıza daha çok evlat vereceğim."
"Pekte mümkün olduğun düşünmesem de sen yine de umudunu yitirme."
"Ne söylemeye çalışıyorsunuz Sultanım ?"
"Bu bebeğe gebe kalabilmek için o kadar Hekim Kadın ve Şifacıdan tedavi gördün. Hem Hünkarımızın tek kadını değilsin. Diğerlerinin de eli kulağındadır."
"Hünkarımızın tek kadını değilim. Lakin onun yegane aşkı benim."
"Aşk gelip geçicidir. Sarayda var olmanın tek çaresi evlatlar doğurman. Hoş zaten pekte doğurgan yapın olmadığı aşikar."
"Yeter. Siz asıl kendinize bakın. Tek evladı olan sizsiniz. Ben Hanedana dört evlat vermiş bir Sultanım."
"Terbiyesizlik yapma bana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devrin Sultanı ||
Historical FictionBen Valide Gülnar Sultan. Osmanlı Hanedanı'nın Kırımlı Valide Sultanı. Bu Sarayda hayatta kalmak için tek çare masumların kanını akıtmak. Lakin ben asla bu yanlışa ortak olmadım. Savaşı zalim olmakla değil zekamla kazandım.Ailemi ve Hanedanı korumak...