Son 1 dakikadır gözlerim beni bir kaşık suda boğmakla-şaşkınlık arasında kalan bir çift koyu renk göze kenetlenmiş durumdaydı. Bu çocuk nasıl bulmuştu ki beni? Yoksa yaptığından pişman olup geri mi dönmüş ve beni bulmuştu? Ama hayır, öyle olsa bunu 1 saat önce yapardı. Çetin Bey ona ne diye hitap etmişti? Pars. Demek ki tanışıklardı.
Amcaya hikayemi olduğu gibi anlatsam muhtemelen inanmazdı, gururum yüzünden beni aptal bulabilirdi. Hikayenin benim anlattığım versiyonunda da aptal konumuna düşüyordum ama korunmaya muhtaç bir aptal gibiydim. Ona barda tanıştığım bir çocuğun bana önce centilmence yaklaştığını, masumiyetim yüzünden ona hemen kanıp bana alkolsüz olması şartıyla bir içki ısmarlamasına izin verdiğini anlatmıştım. Ama o beni kandırmış içeceğime bir şeyler katmıştı ve bu yüzden bilincimi kaybettiğimi, uyandığımda ise birlikte olduğumuz gerçeğiyle yüzleştiğimi de eklemiştim. Ve hikayenin sonunda babamın bizi bastığını, çocuğunsa beni ortada bıraktığını bunun üzerine evden kovulduğumu eklemiştim. Sonrasında ise Klişe ama gerçekleşmesi mümkün bir hikayeydi gayet. Taa ki bahsettiğim çocuk buraya, ikimiz arasındakileri çarpıtarak anlattığım odaya gelene kadar.
Biz daha olayı idrak edemeden Çetin Bey lafa girdi: "Pars, ne demek oluyor bu? Küçük hanımın anlattıkları doğru mu?" diye sordu. Bu soru onu kendine getirmişti, bakışlarını ihtiyara çevirip: "Ne anlattığına bağlı, amca," diye cevap verdi. Amca mı? Koskoca İstanbul'da gidip çocuğun amcasını mı bulmuştum cidden? Bu geceyi sağ salim atlatabileceğimden şüphe duymaya başlamıştım artık. Çetin Bey devam etti: "Bu hanım kız senin bu gece bir mekanda kendisini kandırıp, hatta zihnini bulandırıp bayılttığını ve onunla rızası dışında bir birlikteliğe girdiğinden ve gece sonunda babası tarafından basıldığınızda ise ortada bırakıp terk ettiğini iddia ediyor."
Anlattıklarımı duyunca bana doğru karanlık bir bakış attı. Sakın taviz verme Arya, hikayeni destekleyebilecek kanıtların yaratmaya çalış. Korktuğunu belli etme yeter.
Çocuk suratına alaycı bir ifade takındı "Barda her peşime takılan kıza evlenme vaadi veremem ya amcacığım. Hem bundan çok daha sağlam yalanlar duymuştum, bu biraz eski gibi" dedi. O kadar kendine güveniyordu ki, kendimi ispatlama gereği duydum. Sesime biraz da hayal kırıklığına uğramışlık ekleyerek: "Ne yani bu gece o odada beraber uyandığımızı inkar mı etmeye kalkıyorsun bir de?" dedim. Bu gece olanları düşünerek yüzüme kolayca acınası bir ifade yerleştirdim. Çetin Bey'e dönüp "Efendim bakın, neden böyle bir yalan söyleyip kendimi böyle evsiz yurtsuz bırakayım k-" derken, çocuk sinirlenmiş bir ifadeyle sözümü kesti:
"Çok ilginç bana odada bundan bambaşka bir hikaye anlatmıştın halbuki," dedi, işte aradığım fırsatı vermişti. Hemen tekrar Çetin Bey'e dönüp "Alın işte bakın! Kendiniz de duydunuz geceyi beraber geçirmişiz işte, aynı yatakta uyandık" diye bağırdım heyecanla. Çocuk bana doğru bir adım attı, "Benim bir şey kabullendiğim yok! Sen bana gelip birlikte olmadığımızı söyledin, şimdi burada yalan söyleyerek ne elde edebileceğini sanıyorsun ki? Seninle evleneceğimi falan düşünmüyorsun herhalde aksi türlü düpedüz salaksın demektir" dedi. Nasıl bu kadar küstah konuşabiliyordu, aklım almıyordu. Tek amacım amcasının yalan söylemediğime inanmasıydı, aksi türlüsünü düşünmek bile istemiyordum. "Tabii ki de senle evlenmeyi asla düşünmem bile!" diye çıkıştım. Cevap vermek için ağzını açmıştı ki tuhaf bir şekilde sessiz klan Çetin Bey sonunda araya girdi. "Aslında tam olarak da öyle yapacaksın," dedi sakince. İkimiz de ona döndük, önce o cevap verdi: "Tam olarak ne yapacakmış anlayamadım?" Umarım ben de yanlış anlamışımdır. Amca bey sakinliğini korumaya devam ederek konuştu: "Madem ortada bu kadar sorun var herkes için en uygun çözüme gidelim. Siz ikiniz, evlenirsiniz olur biter. Hemen yarın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYA
Teen FictionBakışlarındaki bir şey tüylerimi diken diken etmişti. Etrafımda yavaşça yürümeye başladı, korkudan mı bilmiyorum ama ne kaçabiliyordum ne de ağzımı açıp tek kelime edebiliyordum. Bakışlarımı yere sabitlemiş adım seslerini dinliyordum. Birden arkamda...