jealousy, jealousy | hyunlix

10

Hyunjin Felix'in odasını araştırmaya başlamıştı. Burada bir şeyler bulabileceğini düşünüyor, öyle hissediyordu.

Özellikle Felix'in bedenindeki o kesik izlerini gördükten sonra hiçbir şeye odaklanamıyordu. Hatta tam yirmi dakika boş boş duvara bakarak salonda oturmuştu, kalbi acıyordu. Felix'in kendine zarar vermesini istemiyordu.

Felix'in masasını araştırırken çekmecelerden birinin kilitli olduğunu gördü. Anahtarı bulmak kendini zorlayacakken içinde olduğu beden çoktan onu anahtarın bulunduğu kutuya yönlendirmişti.

Yüzük kutusuna benzeyen sarı renkteki kutuyu açıp içinden anahtarı aldı ve nefesini tutup çekmeceyi açtı. Heyecandan kalbi deli gibi atıyordu. Gözlerini birkaç saniyeliğine sımsıkı kapatıp açtı ve çekmecedeki bir defter bir de kitapla karşılaştı.

Dudaklarını yalayıp kaşlarını çattı ve defteri eline aldı.

Felix'in Kendiyle Mücadelesi

Kalbi daha da hızlandı, bu muhtemelen Felix'in günlük gibi kullandığı bir defterdi ve kimsenin görmesini istemezdi. Hyunjin bakmaması gerektiğini, bunun Felix'e ihanet olduğunu kendine defalarca söylese de içindeki meraka yenik düşüp derin bir nefes aldı ve defteri açtı. Sayfaların üstüne atılan tarihlerden yakın olan birini görünce durdu ve okumaya başladı.

"Bugün Minho hyung'a olan hislerimin artık tamamen söndüğünü kabul ettiğim gün sanırım... Bu çok garip hissettiriyor çünkü liseye başladığımdan beri onu tanıyorum ve uzun sayılabilecek bir zamandır da ondan hoşlanıyorum. Gerçekten boşlukta hissettiriyor bu durum.

Ama sanırım benim için en iyisi bu çünkü sadece hissettiğim boşluk içini doldurmak için Minho hyung'u seviyormuşum gibi hissediyorum artık. Bunun olmasını istemiyorum, Minho hyung iyi biri. Onu kırmak istemem.

Hem bugün Minho hyung ve Hyunjin sevgili olduklarını itiraf etti. Evet canım çok yandı ama Minho hyung yüzünden değil, Hyunjin yüzünden. Sanırım kabul etmek istemediğim hislerim var ona karşı ve bunun farkında olduğum halde şu beden değiştirme işini yapmak istemek çok suçlu hissetmeme sebep oluyor...

Hyunjin lütfen bana kızma, ben sadece bütün bunlardan bıktım. Lee Felix olmak, dışlanmak beni fazlasıyla üzdü bu zamana kadar. Artık buna katlanmak istemiyorum.

Senden nefret ediyorum, seni sevdiğim için. Senden nefret ediyorum, bu kadar mükemmel olduğun için."

Defter Hyunjin'in titreyen ellerinden kayıp düşerken Hyunjin derin bir nefes alıp kendini yatağa bıraktı. Az önce neler okumuştu o öyle?

Felix kendi içinde hiç mutlu değildi ve kötü şeyler yaşıyordu, Hyunjin bunu anlamıştı. Dışlanmış mıydı? Ama neden? Kim dışlamıştı? Ne zaman olmuştu bu?

Hyunjin hem sinirlendiğini hem de üzüldüğünü hissediyordu. Felix çok güçlü biriydi, arkadaşlarına hep gülümsüyordu her ne kadar zorlama da olsa. Ve Hyunjin yavaş yavaş anlamaya başlamıştı Felix'in neden sahte gülücüklerle dolaştığını, içindeki gerçek kişiliğinin ortaya çıkmasını istemiyordu.

Felix'in ondan sözde mükemmel olduğu için nefret etmesi her ne kadar canını yaksa da bunu bir kenara atmaya çalıştı. Felix onu sevdiğini de itiraf etmişti ama şu an umurunda olan bu da değildi.

Felix tereddütlüydü.

Aslında bunu yapmak istemiyordu ama kendini buna mecbur görüyordu ve bunu gayet açıkça yazmıştı. Birinin onu engellemesini ya da vazgeçirmesini bekliyordu. İlk seçenek için çok geçti ancak ikincisi için hâlâ vakit vardı, Hyunjin elini çabuk tutmalıydı.