Bu bölümde smut var ama okumasanız daha iyi bence çok kötü çünkü^^
"Kusura bakmayın ama biri tekrar burada olanları özet geçebilir mi?"
Chan masada oturan herkese ağzı açık bir şekilde bakarken Minho ofladı ve saçlarını karıştırdı.
"Hyung dinle. Jisung ve ben çıkıyoruz, Hyunjin ile olan ilişkimiz yalandı. Jisung'un babasından korktuğumuz için ilişkiyi saklamıştık ancak dün onunla konuştuk ve vize çıkmamızda bir sorun olmadığını söyledi." Eliyle karşılarında oturan ikiliyi gösterip omuz silkti. "Ama bu ikisinin olayı ne ben de anlamadım."
Bu defa Hyunjin ellerini masaya koyup ayağa kalktı ve herkese dikkatle baktı.
"Felix ve ben de çıkıyoruz. Dünden beri."
Jeongin içtiği meyve suyunu püskürtünce Seungmin aceleyle ona su vermişti.
"Bunu ikinci kez söylüyorsunuz farkındayım ama ilkinden daha büyük bir şok etkisi yarattı kusura bakmayın."
Diğerleri sanki Jeongin'i duymamış gibi bütün odaklarını Hyunjin ve onun koluna korkuyla sarılmış olan Felix'e çevirdiler.
"Siz birbirinizden nefret etmiyor muydunuz? Yani en azından Felix?"
"Bence," Seungmin'in söze girmesiyle Felix kafasını ona çevirdi. Çok dikkatli bakıyordu. "saçlarını boyadıkları gün aralarında bir şey oldu. Felix de Hyunjin de o gün çok garip davranıyordu, kendileri değil gibilerdi."
"Sen söyleyince... Cidden öyleydi." Jisung da şaşıranlar takımına katılmaya karar vermişti.
Felix nefesini tutup Hyunjin'e baktı. Hyunjin ona dönüp sorun yok dercesine gülümsedi ve hâlâ kendine gelememiş olan Chan'a baktı.
"Aslında nefret etmiyorduk. İkimiz de birbirimizden hoşlanıyorduk."
Seungmin aynı kaza bir daha yaşanmasın diye meyve suyunu Jeongin'in elinden aldı ve çifte baktı.
"Siz... Siz çok fenasınız."
Hyunjin gülümseyip tekrar yerine oturdu ve Felix'i öpüp geri çekildi.
"Hey hey küçükler var!"
Chan'ın tepkisine karşılık Hyunjin göz devirip Jeongin'i işaret etti.
"Küçük dediğin çocuğun boynundaki izi fark etmedin sanırım hyung?"
Jeongin'in gözleri büyürken Seungmin telaşla sevgilisinin gömleğini düzeltti. Onların bu haline Minho ve Jisung kahkaha atıyor, Chan çatık kaşlarla izliyor ve bu sırada Felix de Hyunjin'in koluna vuruyordu.
"Siz bunun için çok küçüksünüz!"
"Ya Chan hyung ne küçüğü? Birkaç ay farkın lafını mı yapıyorsun?"
Seungmin ve Chan küçük bir tartışma başlattığı sırada Hyunjin yanında oturan Felix'i kaldırıp elinden tuttu ve kafeteryadan çıkardı.
"Nereye gidiyoruz?"
"Çatıya."
Sessizce çatıya çıktıktan sonra bir köşeye geçip oturdular ve birkaç dakika konuşmadan öylece beklediler. Rüzgar Hyunjin'in siyah saçlarını uçururken Felix cebinden bir toka çıkarıp sevgilisine döndü.
"Saçlarını toplayayım mı?"
Hyunjin arkasını Felix'e dönüp kafasını salladı. Felix biraz daha yaklaşıp büyük bir dikkatle Hyunjin'in saçlarını topladı ve ensesine bir öpücük bıraktı. Ani temasla irkilen Hyunjin'e kıkırdayıp önüne geçti dudaklarını kendi dudakları arasına aldı. Hyunjin bunun nereye gideceğini merak ettiği için Felix'in liderlik etmesine izin verdi. Felix Hyunjin'in alt dudağını ısırıp kendini de onun kucağında konumlandırdı ve sevgilisinin aralanan ağzına dilini gönderip Hyunjin'in ona tanıdığı bir seferlik dominantlık hakkını sonuna kadar kullanmaya başladı. Felix dilini Hyunjin'in ağzının içinde gezdirirken Hyunjin dayanamayıp inleyince çilli olan kendini ani bir refleksle geri çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
jealousy, jealousy | hyunlix
Fiksi Penggemar"Sen ne biliyorsun ki Hyunjin?! Benim hayatım hakkında ne biliyorsun?!" - Lee Felix, Hwang Hyunjin'in hayatını kıskanıyordu. Hatta o kadar çok kıskanıyordu ki onunla bedenlerini değiştirmenin bir yolunu bile bulmuştu. Başlangıç: 290122 Bitiş: 100222