13

633 87 66
                                        

"Teşekkür ederim, bana güvendiğin için."

Hyunjin yavaşça boynuna yatmış olan Felix'in kafasını kaldırıp bir elini çenesine yerleştirdi. Önce Felix'in sarı saçlarında dolaştı sonra da çilli çocuğun çenesinde olan eli.

"Biliyor musun sarı da sana çok yakışıyor ama kahverengi farklı bir hava katmıştı."

"Aynı şeyi ben de senin için düşünüyordum. Sarı da çok fena oluyorsun ama siyah ayrı bir seksiydi yani."

Hyunjin kahkaha atıp Felix'in yanağına dudaklarını bastırdı ve gözlerini kapattı.

"Kahverengi saçların en çok da çillerine uyuyordu."

Hyunjin konuştukça yanağına değen dudakları Felix'in kulaklarına kadar kızarmasına sebep olmuştu. Nefesini tutup gözlerini kapattı ve Hyunjin'in ne yapacağını bekledi.

Hyunjin Felix'in iki yanağına da öpücükler kondurup kapalı gözlerine de dudaklarını bastırıp çekti. Hâlâ Felix'in saçında tuttuğu elini indirip çilli yanaklarına indirdi ve baş parmağıyla Felix'in alt dudağını okşamaya başladı. Felix içinin gıdıklandığını hissetti ve kapalı olan gözleri titredi.

"Seni öpmek istiyorum desem... Bana ne derdin?"

Felix yavaşça gözlerini açıp ellerini Hyunjin'in boynuna doladı.

"Ben de seni öpmek istiyorum derdim."

Hyunjin bu cevapla yaklaşıp Felix'in dudaklarına önce küçük bir öpücük bıraktı. Felix'in anında kapanan gözlerinden cesaret alıp tekrar ona yaklaştı ve alt dudağını kendi dudakları arasına aldı.

Felix sadece kalbinin sesini duyuyordu, sanki bir anda tüm dünya sessizliğe gömülmüş gibiydi. Hiçbir şey duymuyordu ya da hissetmiyordu. Sadece kalbinin sesiyle Hyunjin'in dudakları ve çillerini okşayan elleri vardı onun için.

Kendisi de Hyunjin'in üst dudağını dudakları arasına alıp emerken kollarını tamamen Hyunjin'in boynuna sardı. Ani yakınlıkla Hyunjin de aceleyle ellerini Felix'in beline indirip onu kendisine olabildiğince yaklaştırıp göğüslerinin tamamen birbirine değmesini sağladı.

Nefessiz kalmanın etkisiyle öpüşmeleri gittikçe sarsak bil hal alıyor ve aralarındaki ritim bozuluyordu. Nefes nefese ayrıldıklarında Felix kısa bir süre için ellerini Hyunjin'in omuzlarına yerleştirdi.

"Daha fazlasını yaparsan seni itmem biliyorsun değil mi?"

Hyunjin'in onu onaylamasına fırsat vermeden kollarını tekrar eski yerine getirip karşısındaki çocuğun dudaklarına kapandı. Hyunjin az önce aldığı sinyalle Felix'in bel boşluğuna ellerini koyup biraz baskı uyguladı ve aynı anda Felix'in alt dudağını ısırdı. Felix'in kaçan inlemesiyle birlikte açılan ağzına hafifçe gülümseyerek dilini gönderdiğinde Felix her hücresinin titrediğini hissetti.

Felix her ne kadar Hyunjin'e karşı koymaya çalışsa da içinde bulunduğu durum ve kalbinin felaket derecede hızlı atması ona hiç yardımcı olmamıştı.

Hyunjin Felix'in okul gömleği üstünde olduğu, ve gömleği pantolonun içine sıkıştırdığı, için ellerini gömleğin üstünden oynatmaya başladı. Felix'in belinde dairesel hareketler yapıp kendine daha da yaklaştırıyordu.

Bu temasların etkisiyle Felix ellerini Hyunjin'in saçlarına koyup saçlarını okşamaya başladı. Bu, iyi hissettiriyordu. Uzun zaman sonra gerçekten iyi hissediyordu.

Tekrar nefes nefese ayrıldıklarında Hyunjin alnını Felix'in alnına yasladı.

"Biliyor musun Felix sanırım buna alışmamalıyım."

jealousy, jealousy | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin