Pain Like Me • Jikook

⌘|01

Okumaya başladığınız tarihi ve yanına en sevdiğiniz emojiyi yazar mısınız~?

🍃🌿🌱
———–

Yüzüme yediğim sert tokatla arkama dönmüş dolaba çarpmıştım. Dolaba sürünerek yere ona bakmayacak şekilde oturmuştum. Yanağım çoktan kızarmış, yaşlı gözlerimle dolabın kapağına bakıyordum. Koluma kavrayıp beni hızla ayağa kaldırmış diğer yanağıma da sert bir tokat atmıştı. Tokatın etkisiyle yere düşmüştüm yüzüstü. Acıyan kolumla kendimi doğrultmaya çalıştım. Sinirli nefes alışlarını duyabiliyordum. Hiçbir şey demeden kapıyı sertçe çarpıp gitmişti.

Elimi ağzıma koymuş, sessizce göz yaşlarımı döküyordum. Kapıdan çıkan ses ile minik bebeğim korkmuş olacak ki ağlamaya başlamıştı. Ağladığımdan dolayı ıslanan yanağımı giydiğim kazağımın koluyla silip ayağa kalktım. Beşiğin yanına gidip ağlayan bebeğimi kucağıma aldım. Kucağımda birkaç kez döndürüp pışpışladım. Hâlen ağlıyordu, acıkmış olmalıydı. Yatağa oturup, sırtımı yatak başlığına dayadım. Yanımdaki yastığı alıp kucağıma koyup bebeğimi de üstüne koydum. Kucağımda artık daha rahattı ve daha iyi süt içebilecekti. Kazağımı yukarı kaldırdım. Kendisi gibi minik ağzını meme ucuma yaklaştırdım. Yavaşça emmeye başladığında kafamı geriye yatak başlığına koyup gözlerimi kapattıp. O evde yoktu ve rahat nefes alabiliyordum.

Bir beş dakika sonra emmesi yavaşlamıştı. Ona baktığımda uyuduğunu gördüm. Yastığı tekrar yerine koyup ayağa kalktım. Miniğimi beşiğine koyup üstünü iyice örttüm.

Yatağa oturup, yastığı tekrar kucağıma alıp sıkıca sarıldım. Kafamı yastığa, kendimi boğacak şekilde bastırıyordum ki çığlıklarımı kimse duymasın. Şiddetli şekilde ağlayıp, titriyordum.

Her zaman böyleydi. Beni döver içi rahatladığı zaman çekip gider, akşam tam yemek vaktinde gelirdi. Tabi beni sabah dövdüğü zamanlar. Eğer beni akşam saatlerinde döverse baş ucumdan ayrılmaz gözlerimin içine içine bakardı. Çünkü gözlerimde tek bir gözyaşı gelirse önceki dövdüğünün iki katı döverdi. Beni hiçbir zaman sevmemişti. Ben hiçbir zaman beni sevdiğini, bana güzel bir söz dediğini hatırlamıyordum. Ama dediği zamanlar da vardı fakat hiçbir duygu samimiyet içermeyen sözlerdi. Başkalarının önünde iyi koca numarası yapardı ama yanlız kaldığımızda kafamı dahi kaldırmama izin vermez bana bağırır çağırırdı. Ama keşke öyle kalsaydı, hiçbir şey demez beni sadece döverdi. Sonra saatine göre davranırdı.

Evlenmeden önce ne kadar mutluydum. Alt sınıf bir ailenin çocuğuydum ama mutluydum. Arkadaşlarımla akşama kadar oynar sonra babamdan küçük bir azar yerdim ama yine de mutluydum. Güzel, terbiyeli ve edepli biriyidim çünkü ailem beni böyle yetiştirmişti.

Annemi ve babamı çok seviyordum ta ki beni böylesine sadist bir adamla evlendirene kadar. Annem ve babamın maaşıyla geçinirdik ama karşılarına böyle zengin, iyi görünüşlü, güler yüzlü, yardımsever biri çıkınca seve seve beni ona vermiştiler. Ne güzel dimi. Ben de karşıma böyle biri çıkınca çok sevinmiştim. Beni çok sever sanmıştım. Ne hayal ama. Maskesini evlendiğimiz zaman yani ilk gecemizde göstermişti.

⌘
Yatakta oturmuş gözümün önünde ki peçenin kalkmasını bekliyordum. Çok heyecanlıydım. Birazdan kocam gelecekti. Heyecan ve az biraz korkudan ellerim terlemişti ve de üzerimdeki ağır gelinlikten dolayı.

Sonra kapı açılınca kafamı kaldırdım. Peçe yüzünden tam net görünmüyordu ama üzerindeki siyah smokini ile o olduğunu anlamıştım. Hafifçe gülümsemiştim yanıma doğru adım atınca. Ben yatakta oturmuş vaziyette iken o karşında ayakta duruyordu. Papyonunu çıkarmış bir köşeye atmıştı. Sonra da ceketini çıkarıp onu da bir köşeye atmıştı. Üstünde siyah pantolonu, beyaz gömleği ve onun üstünde de siyah yeleği vardı. O şekilde üzerime doğru eğildi. Ne yapacağımı bilemeyerek yavaşça yatağa uzanmaya başlamıştım.