(İmagine dragons'u çok acayyip fazla seviyom ve her şarkısını dinlemenizi tavsiye ederim ↬ Love♡ Dan Reynolds♡)
🌸🌺🌷
———–
Odaya girer girmez telefonu açıp, acıyan sırtımı tutarak yatağa oturdum."Noona."
"Jungkook iyi misin? Sesin niye az geliyor?"
"Ş-şey ağh boğazım şişti sanırım, ondan acıyor biraz."
"Ah jungkook ah! Bak şimdi ben orada olacaktım, sana güzel sıcacık ıhlamur çayı yapacaktım."
Nefesimi dışarı verip,
"Gelebilirsin noona."
"Ne? Gerçekten mi? Şey ama olmaz neredeyse her gün sizdeyim. Yani demek istedi-"
"Olur mu öyle şey noona, bize rahatsızlık vermiyorsun. Lütfen gel sana ihtiyacım var. Lütfen~"
Lanet edip acıyan boğazımı okşayıp, noonamın cevap vermesini bekledim.
"Ah ama sangwo evdemi?"
"Hayır, gel lütfen"
"Peki jungkook, birazdan ordayım."
Sonrada telefon kapandı. Ayağa kalkıp aynanın karşısına geçtim. Göz altlarım morarmış, gözlerim ise kıpkırmızı olmuştu ve damarlarım çok belli oluyordu. Yani berbat bir haldeyim ve noonam beni bu halde görmemeliydi.
Yüzümü biraz ovalayıp, banyoya girdim. Yüzümü soğuk suyla yıkayıp kuruladım. Hemen önümdeki aynaya baktım. Gözlerimdeki kızarıklık az da olsa gitmişti ama morluklar yerini koruyordu. Havluyu tekrar eski yerine asıp odaya girdim.
Üzerimdeki kıyafetleri dikkatlice çıkarmaya başladım. Arkamı dönüp kafamı da çevirerek aynadan sırtıma bakmaya başladım. Kırmızı ve morluklar vardı. Gözlerimi sıkıca kapattım. Dudaklarımdan çaresiz bir ah kaçtı. Dudaklarım da titremeye başlayınca tekrar ağlayacağımı biliyordum. Gözlerimi tavana dikip ellerimle yelpaze yapmaya başladım. Artık ağlamak istemiyordum.
Dolaptan siyah bol tişört, altıma da aynı siyahlıkta bir şort çıkardım. Üzerimi tekrar aynı dikkatle giydikten sonra makyaj masamın yanına gittim. Gözümün altındaki morlukları kapatıcı ile kapatmalıydım.
Dudağıma da nemlendirici sürdükten sonra ayağa kalktım. Şimdi yüzüm daha iyiydi. Elime bir tane toka alıp saçımı arkadan topladım.
Aşağı indiğimde kapı çalmıştı. Noonamın çabukluğu beni şaşırtmıştı. Sanki kapının önündeyken beni aramıştı. Boşverip kapıyı açtım. Noonam beni görür görmez hemen sarılmıştı. Ama bana sıkıca sarıldığı için sırtıma keskin bir ağrı girmişti. Yüzümü buruşturup dudaklarımı dişledim.
"Ah jungkook ah!"
Noonam benden ayrıldığı zaman kafamı hemen eğdim. Benim kolumdan tutup içeri geçtikten sonra kapıyı kapattı. Gözlerini şüphe ile üzerime dikti. Korku ile ona bakmaya başladım. Gözlerini önce şort giydiğim için açıkta kalan bacaklarıma sonra da tişörtümün kapatmadığı kollarıma baktı. Sonra da yüzüme çok bilmiş ifade ile bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pain Like Me • Jikook
أدب الهواةBazen, sadece kadere inanmak gerekir. ! Angst Değildir ! ⌘| Top!min ⚠ ⌘| Trans!kook ⚠ ⌘| Aespedia :')