Baktım ki jiminli bölümü çok sevmişsiniz (^^) Arada böyle jiminli bölümler gelsin mi?
Önceki bölüm sizi güldürdüyse ne mutlu bana :')
İyi okumalar ~
⭐🌟🌠
————Derin bir nefes verip,
"Tamam jungkook, bunu yapabilirsin... Sadece kapıyı çalacaksın o kadar başka birşey yok ki."
Kendimi gerçekten çok güzel motive ediyorum. Yarım saattir jimin'in kapısının önünde dikiliyordum. Yani jimin'in diye tahmin ettiğim kapının. Jimin'in odasını hiç görmemiştim dolayısıyla odasının nerede olduğunu bilmiyordum.
Kapıya yapıştırılan emoji ve star wars karakterleri ile jimin'in odası olduğuna küçücük kalıbımı basardım!
Elimi yumruk yapıp kapıya doğru uzattım, tam çalacaktım kii durdum. Niye durdum? Çünkü gözümün önünde çok yakışıklı biri vardı!! Kırmızı sarı bir kıyafeti vardı hatta parlıyordu! Çıkartmanın altında yazan isme baktım, ironman. Yoksa bu jimin'in dün saydığı karakterlerden biri değil miydi? Adını neydi onun. Hah! Marvel. Bu kesinlikle marvel karakteriydi. Ama çok yakışıklı bir karakter. Çok sevdim ben bunu ya~ Emindim ki bundan başka yakışıklı karakterler yoktur. ( Demir adam jeonun favorisi sevimliresi ;) )
(Sana Thor'u gösterecektim ama sonra vazgeçtim jungkook, bayılır kalırsın diye ;) )
Tamam şimdi kendine gel jungkook! Oh! Sakinim! Evet. Yutkunup kapıya baktım. Off, Tanrım! Neye utanıyorum kii?? Hem ben sehun'u almak için gelmiştim. Benim bebeğim şimdi uyanmıştır, acıkmıştır. Bebeğimi doyurmam gerek yahu! Hem ben lia noonaya demiştim gerek yok diye, bu gece de idare ederim diye. Ama beni dinleyen kim ki? Kucağımdan sehun'u aldığı gibi koştu dışarıya. Benim de yapacak birşeyim yoktu. Mecbur kabul etmiştim. Şimdiyse burada bu kapının önünde duruyordum. Ama yapamıyorum. Ellerim titriyor, terleyip duruyordum artık neye bu kadar heyecan yapmışsam?
Kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Jimin'le aramızda olan küçük anlaşmazlık (!) yüzünden bebeğimi göz ardı edemem.
Tekrar derin bir nefes verip sırtımı dikleştirdim. Elimi tam kapının kulpuna atmıştım kii durdum. Niye durdum? Çünkü ya jimin müsait değilse? Ya banyodaysa? Ya kıyafetlerini değiştiriyorsa? Bana kalsa akşama kadar teori üretirim. Ama insanın aklına herşey geliyor yahu?
En iyisi ona seslenip müsade istemek. Aynen. Birazcık öksürerek boğazımı temizledim. Gören diyecek sanki belediye seçimlerinde konuşma yapacak?
"Jimin. Gelebilir miyim?"
Kulağımı hemen kapıya yaslayıp içeriyi dinlemeye başladım. Yok. Tek ses neyin birşey yok. Öldü mü acaba??? Yok canım daha neler? Öyle birşey olamaz dimi? Olamaz.
Bu sefer elimi yumruk yapıp üç kere kapıya vurdum. Ve kulağımı tekrar kapıya yasladım. Yok?! Yine ses yok?! Kesin öldü! Kesinn. Olamaz ya! Daha çok gençti, gittii gitti gittii.
Ben jimin'in kapısının önünde ağlayıp etrafta dönmeye başlamışken lia noona geldi. Bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Ben olsam bende bana öyle bakardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pain Like Me • Jikook
FanfictionBazen, sadece kadere inanmak gerekir. ! Angst Değildir ! ⌘| Top!min ⚠ ⌘| Trans!kook ⚠ ⌘| Aespedia :')