the only family i have

137 16 25
                                    

"Yoongi senin aklın başında mı gerçekten?"

"Hyung bu çok büyük bir fırsattı."

Eve girer girmez peşimden odama dalan Kook ve Jin teklifi anında kabul etmediğim için bana çemkiriyorlardı.

Yüzüstü kendimi bıraktığım yatakta oflayarak doğruldum ve onlara döndüm.

"Büyük bir fırsat olduğunun farkında değilim mi sanıyorsunuz? Özellikle Hope ile beraber çalışabilecek olmak..."

"Naza mı çekiyorsun kendini Yoongi?" diye sözümü kesen Jin'e karşılık olarak gözlerimi devirdim.

"Naza çektiğim falan yok..."

"Kabul etsene o zaman hyung." 

"Kabul etmek istiyorum ama sizinle ve grubumuzla olan işlerimiz benim için her şeyden önemli."

Bir süre durakladıktan sonra devam ettim.

"Siz benim için daha önemlisiniz."

"Hyung..." Kook'un ağlamaklı çıkan sesiyle gözlerimi ona çevirdim.

Söylediklerimin üzerine gözleri dolmuştu. Jin'e baktığım zaman onun da gözlerinin kızardığını gördüm.

Böyle davranmakta bir yandan haklılardı. Onlara değer verdiğimi çok belli etmezdim. Çünkü benden sıkılmalarından korkardım.

"Yoon, Sen şimdi teklifi bizim için mi hemencecik kabul etmedin?"

"Evet. Çünkü basit bir iş uğruna sizi gözden çıkaramam. Çünkü siz de benim için aynısını yapardınız."

Dolu gözlerimi ikisi hariç odanın her yerinde gezdirdim. Derin bir nefes alıp konuşmanın devamını getirdim.

"Siz benim sahip olduğum tek ailesiniz."

"Hyung!.."

"Yoongi!.."

İkisi de bir anda bağırarak üzerime atladıklarında neye uğradığımı şaşırmıştım.

Bir yandan ağlıyorlar ve diğer yandan ben bir kediymişim gibi beni sevmeye çalışıyorlardı.

"Baksana Kook minik kedimiz büyümüş de bizi düşünür olmuş."

Jin'in böyle demesiyle ikisini de üzerimden attım ve odadan koşar adımlarla çıkarak mutfağa girdim.

Üçümüze birden kahve koyarken grubumuza yazdım.

Tavşan, Kedy ve Yakışıklı 

Yoongi : Kahve koyuyorum

Yoongi : Teklifi konuşuruz 

Yoongi : Çabuk gelin

Yoongi : Oyalanmayın

Wish You [Yarı Texting][Sope]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin