i remember him

90 10 29
                                    

Yoongi elindeki kahve bardağını birkaç gündür ruh gibi olan Seokjin'e uzatıp koltukta arkasına yaslandı.

"Hyung..."

Cevap alamayınca derince nefeslendi ve tekrar konuştu.

"Bu haline alışkın değilim. Hazır Kookie de yokken anlat artık."

Seokjin'in bu ruh halinde olmasına alışkın değildi. Birkaç gündür kafasına bir şey takılmış gibiydi.

Her ne kadar Kook'a belli etmemek için Kook'un yanında normal davransa da bir sorun olduğu anlaşılıyordu.

Seokjin gözlerini bardağından çekip Yoongi'nin yüzüne baktı.

"O gece ile ilgili bir şeyler hatırladım. Hani şu Hoseok ve senin sonradan geldiğin gece..."

Yoongi tek kaşını kaldırdı ve devam etmesini istercesine kafasını salladı. 

"O gece üniversitede zorbalıktan kurtardığım çocuğu öptüm Yoongi."

Yoongi gözlerini kocaman açtı ve Seokjin'e sorar gözlerle baktı.

"Ama hyung o gece bizim dışımızda kimse yoktu."

Seokjin kahve bardağını sehpaya bıraktı ve bacaklarını kendine doğru çekip kollarını kendine sardı.

"Evet Yoongi... O gece orada sadece biz vardık."

Kafasını sağa sola sallayarak histerik bir kahkaha attı.

"O cılız çocuğun bu kadar değişeceği kimin aklına gelirdi?"

Yoongi bir süre Seokjin'i seyretti ve durumu kavramaya çalıştı. 

Aslında anlamak güç değildi. Biraz düşününce tüm taşlar yerine oturuyordu.

Namjoon'un en başından beri Seokjin'e karşı daha sevecen ve ilgili davranmasından bir şeyler sezmişti.

Beraber içtikleri gecenin sabahı herkesi uyuyor zannedip Seokjin'i uzun uzun seyrederek gülümsemesi de Yoongi'yi işkillendirmişti.

Bir de kahvaltı yapmadan apar topar evden çıkması ve birkaç gündür kendini sadece işe vermesi vardı.

Yine de teyit etmek istercesine sordu Yoongi.

"Namjoon?"

Seokjin düşünceli bir şekilde başını salladı.

"Namjoon..."

Neredeyse fısıldar gibi söylediği isimden sonra burukça gülümsedi ve Yoongi'ye baktı.

"O beni öptü ve ben de karşılık verdim Yoon."

Parmaklarını dudaklarına götürüp bir süre dudaklarının üzerinde gezdirdi.

"Hayatımda ilk defa birisinin beni öpmesi beni olduğumdan güzel hissettirdi."

Seokjin burukça gülümseyerek Yoongi'ye baktı.

"Ama ben nasıl davranmam ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum Yoon."

Hafifçe burnunu çekti ve dolan gözlerini kapattı. 

Yoongi oturduğu yerden kalkıp Seokjin'in yanına oturdu ve kollarını ona sardı. Biraz öyle kaldıktan sonra geri çekildi ve Seokjin'in gözlerinden akan yaşları sildi.

"Her şeyi baştan anlat hyung. Anlat ki bunu çözebilelim."

Seokjin söz dinleyen bir çocuk edasıyla başını salladı.

"O gece..."

+++++++

hob kestik

olaylari gereksiz uzatiyorum gibi hissettim ama bir iki tane gecis bolumu yazmam gerekiyor

bi de aralari fazla hizli olmus gibi gorunebilir ama buyuk bir zaman diliminin icerisinde gerceklesti

ay cok ciddi konustum

optum 

gidiyom bb

Wish You [Yarı Texting][Sope]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin