İki kalp arası

IV

Eren'in 8 yıl sonra ortaya çıktığı piknik gününün üzerinden tam tamına 2 gün geçmişti. Koskoca iki gün ve ben bu süre boyunca onu ne görmüş ne de haber almıştım. Ailecek vakit geçirdikleri için Ece'den de hiç ses çıkmamıştı. Neyse ki Ece'ye bize gelmesi için attığım onca mesaja nihayet cevap vermişti de dakikalar sonra tüm gelişmeleri öğrenebilecektim.

Bir yandan sabırsızlıkla oturduğum yatakta Ece'nin gelmesini bekliyor, bir yandan da grupta ilerleyen mesajları okuyordum. Anladığım kadarıyla Eren, İstanbul'a gelince grupta da aktif olmaya karar vermişti. 

Tostlarım :)))

Deniz gözlü canavar: Eveeet gençler

Deniz gözlü canavar: hepimizin sabırsızlıkla beklediği

Deniz gözlü canavar: yılın o zamanı geldi

Ayça kuşum: Eren'de var bu sefeeer

Mahmut: Bu yıl benim istediğim yere gitmezsek, ben gelmem

Prenses Ece: ıyy hemen bir oyun bozanlık zaten

Mahmut: Ececiğim

Mahmut: Piknikte kafana bıraktığım kurbağayı ne çabuk unuttun

Mahmut: Yine benzer bir hediye istiyorsun sanırım

Prenses Ece: Mahmut sana buradan bir uçarım

Arda aşkım: Miami'ye gidelim

Deniz gözlü canavar: Herkes senin kadar zengin değil cnm

Deniz gözlü canavar: bazılarımız part time işlerden günlük alıyor

Ayça kuşum: dedi ailesinden ve abisinden düzenli olarak para çalan torbacı

Aziz abi: akşam benim evimde toplanalım

Aziz abi: hem beraber yemek yiyip, vakit geçiririz hem de bu konuyu tartışırız

Eren: Bana uyar

Arda aşkım: Bende okayım

Mahmut: bensiz olmaz zaten

Deniz gözlü canavar: ok

Ayça kuşum: Ok.

Prenses Ece: bana da ok

Prenses Ece: Peri?

Aziz abi: Peri?

Deniz gözlü canavar: Peri?

Mahmut: cevap versene kızım

Peri: tamam gelirim bende

Aziz abi: süper

Aziz abi: herkes akşam 6'da burada olsun

Zilin çalmasıyla devam eden konuşmayı okumayı bırakıp telefonu bıraktım. Saniyeler sonra da kapım hızlı bir şekilde açıldı ve ben ne olduğunu anlayamadan Ece üstüme atladı.

''Tatlı su balığım! çok özledim seni.''

''Bende seni özledim. İki gündür ne kadar yoğunsan artık unuttun beni.''

''Hayatım ben seni unutur muyum hiç? sadece işte, biliyorsun...''

''Prensesim dalga geçiyorum. Abin o senin, bu konuda bana karşı çekinmene gerek yok.''

Ece bana parlak gözleriyle yavru kedi gibi bakarken ona kızmam iki saniye bile alamazdı. Kocaman sarıldım canım arkadaşıma, ne olursa olsun benim yanımda olduğunu için ona müteşekkirdim.