Bugünler de Geçti Bile

27 2 1
                                    

İs gibi çökmüştü bu şehrin üstüne hatıralar kapkara... Geride kaldıkları için nasıl olursa olsunlar kötüydüler. Ulaşılamaz her şey berbattır. Kilitli bir kapının kolunu defalarca aşağı çekmekle eşdeğerdi onları düşünmek. Zaman elden bir sabun gibi kayıp gidiyordu, farkında bile değildi. Şimdi de gidiyor işte, diye düşündü. Zaman kanser gibi, her doğan canlıya yapışmıştı. Yavaş yavaş vücudu kemiriyor ama ölmüyor. Sanırım onu kanserden ayıran buydu. Sonsuza dek var olacak olması ve var olduğunu sanan her insanı yok etmesi. Haksız mıydı? Saliseler ömrünü çalmakta karınca gibi usta. Çok ama çok çalışıyor. Başarıyor da... Bir katil gibiydi, vücudunuzdaki her milimi sevecen bir tavırla çalan bir katil...

Sağa doğru dönmesiyle çarşafın hışırtısı yayıldı odaya. Evde tekti, her zaman tekti. Onu kimse dinlemezdi, bakmazdı kimse ona. Düşleriyle yatıp, düşleriyle kalkardı. Arada o aptal unutamadığı ortaokul aşkı rüyasına girer bencilce gülümserdi. Yaşıtları sepetten çörek seçer gibi sevgililerini seçerken o yalnızca öylece durur izlerdi. Kuytu bir köşeye saklandığını düşünürdü ilk aşkının. Belki bu katil zaman ona bunu vermeyecekti? Bilmiyordu, bu yüzden umut ediyordu işte. Son nefesine kadar kesin bir hüküm yoktu istekleri için. İdam mangasının önünde de dursa inandığı güçten umut beklerdi. Fazlaca hayal kırıklığı doldurmuştu belki çantasına ama hayat bitmemişti değil mi? O zaman yaşanmaya değer bir şeyler illaki vardır, diye düşündü. İleride doktor olacağını, güzel bir yaşamın onu beklediğini, sevgilisi olabileceğini, saatlerce sınavlara çalıştığını hayal etti. Sadece hayal...

Pencereden gözünü kamaştıran güneşe baktı. İnşaat sesleri kulaklarını tırmalıyordu yine. Yataktan doğrulup pencereyi kapattı usulca. Her gün yaptığı gibi aynada bir göz attı kendisine. Güzeldi sanırım. İçinden bir sesler onayladı onu. Evet birileri beni sever belki bir gün, diye mırıldandı. Yatağa attı kendini yeniden. Aklındaki tüm her şeyi attı, yine o kişiyi düşünmeye başladı. Varlığından bile emin olmadığı, umutlarındaki suratı eksik portreyi. Ama yine zamanın bir katil olduğunu unutmayı seçmişti.

Kendinizden bir parça bulmanızı dilerim. Bu kadar kısa durduğuna bakmayın, yarım saatte yazdım. Burada bir ufacık eleştiri yapıp bitirdim kısa hikayeyi. Benim tarzım kısa yazmak.

Dağılmaya Hazır Bulutlar |Kısa Öyküler|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin