16.Bölüm

341 17 12
                                    

Selamün aleyküm. Nasılsınız dostlarım bende iyiyim teşekkür ederim.

Hatalarım varsa affola. İnşaAllah beğenirsiniz. Keyifli okumalar.
*
*
*
*Duyduğum çığlık sesiyle Gül'e bakarken oda aynı şekilde bana bakıyordu "O ses neydi yenge Elif mi o bağıran?"
Benim cevabımı beklemeden kapıya doğru gitti bende önümdeki kırılan tabağa bir bakış atıp arkasından gittim.

Dışarı çıkarken ela gözde benimle birlikte kapıdan çıkmaya çalışmasıyla sıkışıp kaldık. Yusuf sıkıştığı yerden çıkmak için hareketlendirirken bende aynı şekilde çıkmak için uğraşıyordum.

"Eylül izin verirsen geçeceğim."

-"Asıl ben geçeceğim sen bir yol ver hem önce ben geldim."

"Cidden mi? Eylül çekil bak düş..."

Ela göz sözünü tamamlayamadan ikimiz birden yeri boylamıştık.

"Düşeriz..." diye cümlesini tamamladı Yusuf

-"Çekilseydin düşmezdik." diye cevap verdim.

Ayağa kalkıp üstten üstten ona bakıp "Yerlerde sürünmeye alışkınsın heralde." diyerek ona elimi uzattım. Elimi tutup ayağa kalktı. "Az sürünmedik yerlerde haklısın alışkanlık olmuş."

Gözlerimi devirip cevap verecekken aklıma gelen şeyle "Sen iyisin dimi düşerken falan bir yerin acımadı bir baksak mı dikişlerine" diye tişörtünü tuttum oda mani olmak için elimi tutup.

"İyiyim iyiyim sert düşmedim." diyerek gözleriylede beni ikna etmeye çalışıyordu. İkna olmuş bir şekilde sesin geldiği yöne doğru ilerledim ela gözde arkadan beni takip ediyordu.

Bizimkileri görünce olduğum yerde durdum ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Elif, Yavuz abinin arkasına saklanmışken Yavuz abi ve Demir kahkahalarla gülüyordu. Arkamda olan ela göze döndüm oda benim gibi olanları anlamaya çalışıyordu.

Yanlarına gittiğimizde yüzünde şaşkınlık olan Gül'e döndü bakışlarım. Oda hissetmiş olacak ki bana bakıp gülümsedi "Elif kelle görünce korkmuş." diye konuşunca dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Ama Eylül gözlerini açmış sırıtarak bana bakıyordu."

Yavuz abi bunu duyunca karnını tutup gülmeye devam etti ben ise gülmemeyi nasıl başaracaktım onun derdindeydim. Yusuf ise bu savaşta beni yalnız bırakmış abisi ve Demir kadar olmasada gülmeye başladı.

Yavuz abi gülmeye devam ederken konuşmaya başladı ya da çalıştı mı deseydim. " Ahahah beni yiyec... ahahah yiyecek diye bağırdı ahahaha."

Elif sinirle "Çok mu komik" diye bağırdı. Yavuz abi başıyla onaylayıp kahkahası mı sonunda bastırdı. "Sana bir tavsiye vereyim mi?" diye konuştu Yavuz abi alayla.

"İstemem."

"Olsun sen yine de dinle. Ölüden çok canlıdan korkmalısın."

Yüzündeki sırıtış daha da çoğalarak gözleriyle Elif'in arkasına baktı. "Misal şuan sana bakan keçilerden daha çok kork her an saldıracak gibi duruyorlar

Elif hızla arkasına baktı ve sakince yemlerini yiyen keçileri görünce bir çığlık daha kopartıp hızla Yavuz abiye sarıldı boyu Yavuz abiye oranla kısa olduğu için ayakları yere değmiyordu.

Demir yine kahkaha atarken Yavuz abi şaşkın bir şekilde duruyordu.

"Ne olur buraya gelmesinler lütfen."

Elif bir yandan bağırarak çırpınırken kollarını Yavuz abiye daha fazla sarıyor yüzünü omzuna gömmüştü ben ve Hakan hariç diğerleri gülüyordu.

YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin