18. Bölüm (part1)

250 19 13
                                    

Ben geldim. Nasılsınız

Geciktim biliyorum ama Ramazan ayı yoğunluğu nedeniyle yazamadım yazsam da içime sinmedi sildim. Anlayışınız için teşekkür ederim

Keyifli okumalar inşaAllah beğenirsiniz.

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum

*

*

*

Çocukluğunu özler ya insan bazen işte ben onlardan olamadım hiç. Sadece acı vardı orada kim bile bile acıyı hatırlamak isterdi dimi?

Bende istemiyordum işte.

Yusuf ve Yavuz abi bana garip bir şekilde bakıyordu sanki söylediğim şey mümkün değilmiş gibi.

"Nereden biliyorsun."

Yusuf elindeki notu elime bakıp sesli bir şekilde tekrar okudum"Bizi bitirmene izin vermeyeceğim küçük yılan sende olanı aldığımda son nefesini veriyor olacaksın."

"Evet abim nereden anladın?"

Gözlerim kırmızı lekedeyken "Bana hep "küçük yılan" diye seslenirdi oradan." diye utançla başımı eğdim.

İnsan gördüğü eziyeti ve şiddeti birine söylerken utanıyordu aslında olması gereken şiddet uygulayanın utanmasıydı yani bence öyle olmalıydı.

İkiside bir şey demeden başlarını eğdiler. Acıyorlar mı bana? Yapmasınlar böyle ben acınacak bir halde değildim. Bir anda küçüklüğüm geldi gözümün önüne kalbime vurdu minik elleriyle. Kızgındı bana, yüzüne çevirdim gözlerimi morluklar vardı küçük yüzünde aynı ellerinde olduğu gibi

"Eylül, abim sana sesleniyor."

Yusuf'un sesiyle daldığım düşüncelerden kurtulup Yavuz abiye baktım "Kusura bakma abi duymadım. Ne söylemiştin?" diye merakla baktım. Yavuz abi yerinde doğrulup "Biz dediği kim olabilir ve senden ne istiyor,bir fikrin var mı?"

-"Yok hayır."

Sıkıntıyla elini saçlarının arasından geçirdi ve ayağa kalkıp bana baktı "İnsan neden öz çocuğuna bunu yapar?" deyip sinirle duvara yumruk attı. Korkuyla gözlerimi kapattım. Küçük Eylül 'de korkmuş sarılmıştı bana.

"Abi sakin ol! Eylül'ü korkutuyorsun."

Yavuz abi başını duvara yasladı.  Neden bu kadar tepki vermişti bilmiyorum. Bir süre sonra bize döndü ve sertçe yutkundu. " Yusuf sen biliyor musun? Şunun için soruyorum o gün tek gelmemiş ya."

"Yeter tamam." diye ayaklandı Yusuf

"Yetmez Yusuf! Bir şeyler bulmak zorundayız ve bu ikinizin elinde. Hadi Eylül bazı sebeplerden hatırlamıyor ama sen biliyorsun ve tek başına hareket edemezsin o gün tek sen değil bende ailemi kaybettim ve o kadın cezasını çekmeden rahat edemem duydun mu? Bir an önce kendine gel  gördüğün şeyleri anlat bunu kendin için değil abin ve karın için yap." deyip odadan devam eden siniriyle birlikte çıktı.

Yusuf yumruk yaptığı elini aynı abisi gibi duvara vurmuş kafasıda vurduğu duvara yaslamıştı. Ayağa kalkıp yanına gittim ne söyleyeceğimi bilmesemde bir söylemek zorundaymışım gibi hissetmiştim.

-"Yusuf bana yardım et."

Ela göz biraz daha aynı şekilde durmuş ve ne dediğimi anlamak için elalarını mavilerime odakladı. Tek kaşını kaldırmış benden açıklama bekliyor gibiydi.

-"Evet doğru duydun geçmişime gitmem gerekiyor bu çok korkutucu benim için hatta intihar ama yapmak zorundayım bir şeyler bulmak için çocukluğuma dönmek zorundayım."

YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin