Sabah kalktığımda Pansy'e sarılıyordum.
Mia:Pansy hadi kalk bebem.
Pansy uykulu sesiyle gözlerini açıp söylenmeye başladı.
Pansy:5 dakikacık uyusam ne vardı sanki.
Mia:söylenme! Hadi giyin kahvaltı yapıcağız daha.
Pansy:peki ama diğerleri?
Mia:Onlar beni affetmese bile ben onları sen dahil canımdan çok seviyorum. Her ne kadar Draco beni aldatsada
Giyinip çıktık. Kahvaltıda çok bişey yemedim ve Pansy bunu farketti.
Pansy:Mia. Hadi birşeyler ye.
Mia:aç değilim Pans.
Yemekten sonra bahçeye çıktık. Ben oturmuş defterime birşeyler karalarken kitap okuyan Pansy elimdeki defteri almıştı.
Pansy:Oha! Bunlar mükemmel Mia.
Mia:sağol. Ya yarın tatilmiş. Ben kovuğa gidicem harry ile. Görüşürüz di mi?
Pansy:tabii. Dedikodular bende bitmez. Kime anlatıcam sonra?
Güldüm. Çok normal geçmişti günüm yemek yemiyordum sadece. Yarın olmuştu. Kalkıp giyindim ve önceden hazır olan eşyalarımı alıp trene bindim. Her yer doluydu. Tek bir yer vardı oradada draco, blaise, Pansy, Astoria ve dixie vardı.
Mia:oturabilir miyim? Başka boş yer yok.
Dixie:bizene! Gitsene. Gitsin dimi sevgilim.
Draco biraz durakladıktan sonra devam etti.
Draco:evet gitsin bebeğim.
Yıkıldım. Hiç beklemeden. Çıktım oradan. Nereye gidecektim ben?boş bir koridora oturdum. Orada beklemeye başladım. Herkes bana tuhaf bakıyordu önemsemedim. Deftetimi ve kalemimi alıp birşeyler çizmeye başlamıştım. Yalnız beni çizmiştim. Depresif yalnız kalan beni. Altına da "Don't trust anyone in this life. Or they'll all leave you behind."
(bu hayatta kimseye güvenme. Yoksa seni arkanda bırakırlar)Yazmıştım. Tuvalete gittim. Elimi yüzümü yıkayıp kuruladım. Ben iyi bir oyuncuydum. Herkesi bir şeye inandırabilirdim. Sonra ağlamaya başladım. Ne kadar yalnız olup arkamdan bıçaklandığımı hatırladım. Ağlarken bir yandan da gülüyordum. Psikopatlık işte.
Mia:dixie çok güzel. Dixie çok hoş. Dixie ye aşık oldum. Dixieyle draco çok yakışıyor. Mükemmel ya gerçekten bu laflar bana koyuyo. Hemde çok. Eve varmıştık. Koşarak eşyalarımı da alıp çıktım. Eve geldiğimde harry de gelmişti. Ona gülümsedim ama bana tiksinerek baktı. Benimde yüzüm düştü. Sonra kendimi toparlayıp kapıyı çaldım. Kapıyı babam açınca direkt harrye sarıldı. Sonra bana sadece gülümsedi. Ne hoş(!)
Odama çıktım. Yerleştikden sonra aşağı indim. Harry ve sirius sohbet ediyordu. Beni kimse takmamıştı bir kişi hariç..Molly:Ahh! Canım aç mısın hadi gel sofraya.
Mia:aç değilim Molly teyze.
Molly:Neyin var tatlım?
Mia:bişeyim yok yaa. Ben aç değilim sadece
Molly:o zaman gel otur sadece.
Mia:peki.
Geçip oturdum. Herkes yemek yiyordu,bir yandan da konuşuyorlardı.
Sirius:ee harry okul nasıl gidiyor?
Harry:çok iyi sirius.
Ron:ama başkaları olmasa daha iyi olabilirdi.
Bunu derken bana bakıyordu. Sirius bunu farketmiş olacak ki konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader mi? Tesadüf mü? draco malfoy
FantasySelam ben Mia black. Ben sirius black in kızıyım. Tesadüflere inanır mısın? Tesadüf mü kader mi belli değil. Ama çok fazla kötü an yaşadım. Umarım beğenirsiniz. Kitaplardan pek anlamam ama lütfen okuyun