Bölüm 4

16.9K 681 99
                                    

"Kesin Semih beyin altına giriyordu " arkamdaki nefesin hızlandığını hissetim ama onu tuttum bu kızın cezasını ben verecektim dinlemeye devam ettim " yeni gelen patron da çok yakışıklı bu da müdür şimdi bunun da altına girer orospuluk yaparak torpil kazanır." iki adım ileri attım bu nasıl bir zihniyetti bir insana iftira atmak ne kadar kolaydı. Ve inanın ben acımasız bir insandım. 

Elimi kızın uzun saçlarından geçirdim kendi yüzüme çevirdim bende ipler kopmuştu bu kızı öldürmeden de durmazdım etrafta kimse sesini çıkarmıyor kızın yüzüme baktığında dumur olan haline bakıyorlardı elimin altındaki kız titremeye başladı " B-ben öyle demek istemedim efendim" Aral bile her şeyin farkında olduğu için sesini çıkarmıyordu belki de sinirli olduğundan susuyordu.

O susabilirdi ama ben asla susmayacaktım bu kız çoktan haddini aşmıştı.

"Kapa çeneni geri zekalı bu mu senin ekmek yediğin yere davranışın sana böyle mi gösterdim ben" demem ile birlikte yüzüne bir tane tokat geçirdim Aral'ın "Herkes dağılsın toplantı iptal." dediğini işitsem de karşımdaki kızın yüzün tükürmek istiyordum şu an etraftaki kimse umurumda değildi.

Saçlarından çekerek koridor boyunca yürüttüm sonra asansöre bindirdim kapı tam kapanıyordu ki bir ayak durdurdu kapı açıldı içeri sinirli bir yüz ile Aral bindi kız ağlıyor durmadan özür diliyordu ama ben bu kızı bir kere öldürmeyi kafama koymuştum kimse vazgeçiremezdi.

Sinirim ile kızın yüzünü asansörün duvarına geçirdim ortaya bir çığlık bıraktı Aral ise tepkisiz bir şekilde yüzümü inceliyor belki de ne kadar ileri gidebileceğimi hesaplamaya çalışıyordu -2. kata sadece ben ve Semih bey inebiliyordu çünkü orası bir işkence odasıydı ve hiç güzel şeyler olmuyordu artık bu erişim Aral bey için de sağlanmıştı

Aral köşede yaslanmış öylece bana bakıyordu "bu duruma sesimi çıkartmayacağım ben zor durumda kalmadıkça bir kadına elimi sürmem ama seni zevkle izleyeceğime emin olabilirsin." dedi ne kadar gülmek istesem de şu anki durum buna izin vermedi.

Asansör geldiğinde hızlıca işkence odasına girdim kızı yere fırlattım Aral girdikten sonra kapıyı kilitledim "B-burası neresi ne yapacaksınız bana?" Aral kollarını kaldırdı "ben bir şey yapmayı düşünmüyorum ama Genel müdürümüz için bir şey diyemem." Genel müdürümüz derken bastırmıştı yüzümde bir gülümseme oluştu

Aral böyle bir yer olduğunu tahmin ediyormuş gibi hiç şaşırmadı kızı attığım yere eğildim "Ailen var mı senin?" ona göre farklı yöntemlere başvurmalıydım ailesinin başıma iş açmayacağı şekilde çözecektim.

Cevap vermedi yerde ağlamaya devam etti saçından tuttum yüzünü kendime çevirdim "Ailen var mı?" kafasını iki yana salladı ağlamaya devam etti tabi ki de ona güvenmeyecektim " adın ne?"

"İrem" ya ben nereden bileyim hangi İrem " soy adını da söyle"

"İrem Korkmaz" bir çırpıda demişti sonra özür dilemeye devam etti elime telefonumu aldım şirkette işçiler ile ilgilenen birini aradım "İrem Korkmaz iki dakika içinde bütün bilgilerini atın" dedim telefonu kapattım.

Telefonu kenara attım "Şimdi İrem sana nasıl genel müdür olduğumu anlatacağım sen de beni dinleyeceksin" dedim.

Ne kadar da korksa bana cevap verdi " yaptığın orospulukları mı anlatacaksın?" ellerimi sıktım karnına bir tekme geçirdim hala ne diyordu "İnsan kendinde ne görürse karşısındakinden de onu beklermiş İrem anlıyorum seni ama bilemedin senin de dediğin gibi basit bir avukat nasıl genel müdür olabildi onu anlatacağım şu bilgilerin gelsin bi" demem ile telefonum öttü hızlıca elime aldım gelen maili açtım.

Karanlığı Seçmek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin