Bölüm 24

11.2K 483 115
                                    

Arkadaşlar yorumları doldursanız ve yıldıza basmayı unutmasanız olur mu lütfenn


-------------------------------------------------

"Oohhaaa" diye bir bağırma sesi duydum Aral bir anda yanına dönüp girene baktığında "Lütfen bana bu adamın Toprak olduğunu söyleme" demekle yetindim Aral kafasını iki yana salladı "Ta kendisi" bu sefer kafasını iki yana sallayan bendim zaten Aral söylediğinden beri bu adamı sevmemiştim şimdi işimize bile mani oluyordu

Toprak kendini toparladığında alttan alttan gülüyordu belli etmemek için "Ben çok özür dilerim işinize mani oldum hemen çıkıyorum" dedi arkasını dönüp tam gidecekken kapı yeniden açıldı bu sefer içeri Meuse girdi karşısında Toprak'ı gördüğünde birbirlerine öldürücü bir bakış attılar 

Ne işdi bunlar biri Amerika'dan biri Fransa'dan gelmişti sanki kırk yıllık düşmanlarmış gibi birbirlerine bakıyorlardı

Meuse bir anda " yeter be adam burada da mı karşıma çıkacaksın sen" dedi dizini Toprak'ın erkekliğine geçirdi bu sefer "Ohaa" diye nida bırakan bendim güzel vurmuştu işte benim kızım

hızlıca Aral'ın önüne geçtim benim masama oturmasını sağladım yazık o da ortada kalmıştı  Toprak çoktan erkekliğini tutmuş dizlerinin üzerine çökmüştü acımadım desem yalan olur ama şöyle iki saniye falan acıdım o da ayıp olmasın diye

"Meuse adamın içinden geçtin " dedim ne yalan söyleyeyim hoşuma gitmişti sinirli bir şekilde yerdeki adama baktı "Ne adamı ya salağın teki o" yüzünü bana çevirdiğinde bir anda kaldı önce benim dudağıma sonra Aral'ın dudağına baktı "Yuh şirket fantezisi mi?" hızlıca elimle dudağımı kapattım size neee

Dizlerinin üzerine çökmüş olan Toprak'ı süzdü "Bak şerefsiz bir de sizi basmış!" Toprak Meuse'ye döndü "Lan ne yaptın çocuğum olmayacak çocuğum" tamam Toprak bu konuda haklı olabilirdi çünkü Meuse baya iyi geçirmişti

"Banane oğlum benimle mi yapacaksın çocuğu karın düşünsün" Meuse büyük konuşmamak gerek yazar bu ne yapacağı belli olmaz çocuğunuz olacağı falan tutar

Aral sonunda olaya girmeyi akıl etmiş olacak ki sert sesiyle "Sessiz olun Toprak kalk otur şuraya ne bu siz insanların odasına kapıyı çalmadan mı dalıyorsunuz?" ben sana 'Bizi basacaklarını söyledim' der gibi Aral'a baktım

Toprak acı bir biçimde "Aral başlatma odaya dalmasından çocuğum olmayacak" Aral derin bir nefes aldı

Meuse şaşkınca Aral'a baktı "Durun durun Semih beyin oğlu Aral hani şirketin yeni sahibi siz misiniz" Meuse'ye baktım bu kız niye geriden geliyordu 

"Ta kendisi" Meuse bir anda ayağa kalktı "Oha sen ve Aral bey dur dur kafam almıyor ölsem sizi yan yana getiremem hani şu kasıntı ciddi adam ve sen" beni tanıyor ama nefis bu yakışıklı ve kaslısını bulunca insanın canı çekiyor

Meuse pot kırdığını fark etmiş olacak ki bir anda Aral'a baktı "Efendim özür dilerim öyle demek istemedim tabi ki" tabi efendisi oldu hemen benim ondan rütbem yüksek bir kere bana efendim demedi şerefsiz

Meuse'yi kolundan tuttum oturttum "çok şey yapma dün gece de seni duydu" Meuse bir anda kolumu cimcikledi tama bu acımıştı elimi hızlıca koluma attım ovaladım

"Aptal nasıl sattın beni insan Aral beyin yanında olduğunu belli eder" sonra gözlerini kısarak ikimize baktı "siz gece gece yan yanaydınız yani dur ohaaa bu işler baya ilerlemiş doğruyu söyleyin evlenmediniz değil mi?" yok artık der gibi Meuse'ye baktım

Demin ağlayan Toprak şimdi karnını tutarak gülüyordu "Kızım senin salak olduğun her türlü belli oluyor çok kasma" Toprak'a öldürücü bir bakış attım

Karanlığı Seçmek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin