İyi okumaları delilerim, yorumlarınızı bekliyorum✨💜
Medya: Tom Odell - Another Love
Hiç bir yer düşünmeden yürüdüm. Sonunda kafamı kaldırıp baktığımda sahile gelmiş olduğumu gördüm. Her günümüz burada geçer ve birbirimizden gizlimiz saklımız olmazdı.
Tek sağladığımız şey duygularımızdı. Beni sevdiğini söylemişti, bana senin gibi seviyorum demişti ama gerçekten benim gibi mi seviyordu?
Ben kırmadan sevmemiş miydim? Mutlu olması için tüm dünyaları verecek kadar seviyordum. Ben herkesi karşıma alacak kadar seviyordum.
Gözlerimden yaşlar akmaya başladığı zaman çömeldim. Kollarımı bacaklarımın etrafına sarıp kafamı içine gömdüm. Bağırmak, haykırmak istiyordum.
Yaşadığımız şeyler geçti aklımdan. Birlikte geçirdiğimiz milyonlarca güzel anı. Onun yanında olduğum her anı eşsizdi. Kafamı kaldırdım ve denize baktım. Beraber kaç defa buraya gelmiş birbirimizle oyun oynamıştık hatırlamıyordum bile.
Gözyaşlarım bir süre daha aktı. Onun için, olmayacak geleceğimiz ve kendim için. Orada hiç hareket etmeden ağladım. Hava kararmaya başladığında kendimi kumlara attım ve gökyüzüne baktım.
Telefonum sesi susmayınca kimin aradığını bakmadan tamamen kapattım. Uzun süre izledim gökyüzünü. Emirhan'ı unutabilecek miydim? Cevabını biliyordum ama yine de aklımdan geçti.
Peki onu unuttum diyelim. Başkasını gerçekten sevebilecek miydim? Tüm aşkımı, sevgimi her şeyimi ona vermiştim. Birini bu kadar çaresizce sevmek ne kadar akla uymaz bir şeydi.
Televizyonda gördüğüm zaman çok saçma dediğim şeyi şimdi ben yaşıyordum. Karanlığa acı bir tebessüm bıraktım. Gözlerimi kapattım iyi ki çok fazla içmemiştim.
...
"Ediz!" başımda duyduğum sinirli sesle gözlerimi açtım.
Emirhan'ı görmemle geri kapattım. Ona bakmak, görmek istemiyordum. Belki de son son doya doya bakmam gerekirken yapamıyordum.
"Herkes seni arıyor! Bizi ne kadar korkuttun biliyor musun?!" sesini yükselterek konuştuğu zaman bir tepki vermedim.
"SANA DİYORUM!" sesi tüm sahilde yankılandığı zaman gözlerimi açtım. Direkt bana bakıyordu.
Bir tepki vermeden ayağa kalktım ve onu arkamda bırakarak ilerlemeye başladım, fakat kalbimi orada bırakmıştım. Burnumun direği sızlamaya, gözlerim dolmaya başladı.
Ben giderken hiç bir şey dememişti. Dur dese dururdum lan valla dururdum ama demedi. Öfkemi kusmak istiyorum yapamıyorum.
Evin sokağına girdiğimde oldukça yavaş şekilde yürümeye başladım. Yıkık görünüyordum ama bu benim umrumda değildi. Görsünler istiyordum, çektiğimi acıyı bilsinler.
Eve girecekken arkama baktığımda lambaya yaslanmış Emirhan'ı gördüm. Bana bakıyordu, beni takip etmişti. O kadar acizdim ki gitsin diyordum ama bana gelmesine ihtiyacım vardı.
Daha fazla ona bakmadan içeriye girdim. Evin ışıkları kapalıydı büyük ihtimalle evde yoklardı. Merdivenlerden yavaş yavaş çıktım odama girdiğimde ışığı açmadan kendimi yatağa attım.
Gözlerim yanıyordu ama ağlayamıyordum. Tavanı izlemeye başladığımda odada ki anılarımız gözümün önünde canlanmaya başladı.
Şakaklarımda hissettiğim ıslaklıkla hâlâ ağlayabildiğimi anlamıştım. Gözlerimi kapattım ve gözyaşlarımın sessizce akmasına izin verdim. Geceye ağlayarak gözlerimi kapattım.
...
Belimde hissettiğim kollarla uyanmıştım. Bu sefer rüya değildi gerçekti ama ben artık sıcak hissetmiyor, üşüyordum.
"Her şey için üzgünüm." dedi yüzüme bakıyordu.
Gözlerimi ona çevirmedim ve dün geceden beri yaptığım gibi tavanı izlemeye başladım. Konuşmak istemiyordum hatta onun şuan burada olması bile acıma acı katıyordu.
Gitmeyecek miydi?
"Seninle veda etmeden gidemezdim. Seni seviyorum Ediz." kararından vazgeçmemişti gerçekten gidiyordu.
"Benim artık gitmem gerekiyor." dediğinde kollarını belimden çekti. Tüm vücudum buz kesmişti.
"Gitme." kollarımı beline sarıp ağlamaya başladım. Gitmesini istemiyordum, gitmemeli beni bu hâlde bırakmamalıydı.
"Gitmem gerekiyor Ediz. Çok üzgünüm, gerçekten çok üzgünüm." dedi ve kollarımı belinden çözüp ayaklandı. Sesi titriyordu ama bu beni bıraktığı gerçeğini değiştirmiyordu.
"İncir ağaçları çiçek açınca geleceğim." dedi ve saçlarımdan öpüp odadan çıktı.
Yerimden kalkamadım beni bırakmıştı, beni tamamen bırakmıştı. Dış kapının sesi geldiğinde aklıma gelen şeyle ağlamam şiddetlendi.
İncir ağaçları çiçek açmazdı ki...
Bilseydim böyle olacağını, bilseydim onunla bir daha görüşemeyeceğimi. Peşinden gider ve böyle bitmesine izin vermezdim.
Ben onu 5 yıl 18 gün 11 saat bekledim. Artık benim için bu hikâye bitmişti...
Final...
Yanımda olan herkese teşekkür ederim. Aslında iki final tasarlamıştım birincisi bu ikincisi
Ediz kanserden ölecekti ve Emirhan Türkiye'ye dönecekti. Fakat öyle olmasını istemedim. Ediz'in belki de ölümünü yazmak benim için zor olacaktı.Açıkçası bu kitabın sonunu çok düşündüm ama asla mutlu bitmiyordu. Hep aklımda angst olarak tamamlanıyordu. Bu yüzden böyle bir yerde bitirmek istedim.
Biliyorum kızacaksınız bana böyle bittiği için ama böyle bitmesi gerektiğini düşündüm.
Umarım beğenirsiniz...🏳️🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAR BU ŞEHRİ •bxb
Teen Fiction[Tamamlandı] "Çok sevmiştim, aşıktım ona. Ondan başkasına bir kez olsun bakmamıştım. Fakat olmamıştı o ve ben, biz olamamıştık. Giderken dediği tek şey; "İncir Ağaçları Çiçek açınca geleceğim." oldu. İncir ağaçlarının çiçek açmadığı, kapıdan çıktık...