Al Artık Beni Koynuna KARAM~

896 78 73
                                    

İyi okumalar delilerim, yorumlarınızı bekliyorum✨💜

Medya: Hakan Peker - Karam

"Okuldan nefret ediyorummm!"

"Ediz yether artık kafayı buradan gömücem sana." Hamit'in dediğiyle elimi ağzıma kapatıp sinirli gözlerle ona baktım.

"Ne yapayım oğlum! Hoca beni Emirhan'la eşleştirmek yerine gitti Karam'la eşleştirdi. Hüü Emirhan kurtar beniii!" kolunu tutup sarsmaya başladım.

"Ediz seni Hamit'in vicdanına bırakırım yeter artık kolumu öldürdün." benden kurtulmaya çalışıyordu ama bende de hayvan gücü vardı şimdi, kurtulması zordu.

"Ne yapayım ama söyleyin bana. Ben ne güzel Emirhan'la oluruz diye derslerin hiç birini dinlemiyordum ki. Ne dedi ne yaptı bu hoca hiç birini bilmiyorum." yüzümü asıp hareket etmeyi kestim.

"Yaktın bizi Mahmut yaktın!!" İsa sesli bir şekilde konuştu.

Kaç tenefüstür kantinden serzenişlerde bulunuyordum. Biliyorum sabırları taşmıştı ama hoca hepsini birbiriyle eşlerken beni başkasıyla, Emirhan'ı başka bir kızla eşledi.

Ben şimdi ne yapayım? Bu çocuğu nasıl koruyacağım ve ben nasıl bu projeyi yapacağım?

"Ediz artık önünde ki yemeği yer misin yoksa ağzına tıkmak zorunda kalacağım." Efe cümlesini bitirdikten sonra masum olduğunu düşündüğü bir gülüş attı ve yemeğine döndü.

'Tabi sizin tuzunuz kuru" bu da böyle miydi bilmiyorum ki. İçimde ki  konuşmayı kestim ve önümde ki 8 TL olup yarımın yarımı olan tosta baktım.

"Türkiye'de öğrenci olmak çok zor." serzenişlerim devam ederken yemeğimi yemeye başladım.

Kantinin girişinde gördüğüm çocukla yerimden fırladım. Belki onunla konuşur ve eş değiştirtebilirdim. Ben hocadan istediğimde yapmamıştı.

"Ben geliyorum birazdan." masanın üstünde ki peçeteyle ağzımı silip ilerlemeye başladım.

Çocukların arkamdan nereye dediğini duymuştum ama cevap vermedim. Avım tam karşımda 190 boyuyla duruyordu. Biraz büyük bir avdı ama ben küçük bir vaşakta olsam onu kapardım. İçimde ki hayvansı dürtüyü bastırdım.

"Karammm!!"

Evet tüm olaylar buradan sonra başlamıştı. Kesinlikle 190 boyda ki çocuğun sırtına atlamaya çalışırken düşmemişimdir. Öyle bir salaklığı benden kesinlikle beklersiniz doğru.

"İyi misin?" endişeyle yanıma çöktü. Tek çanak kırılmış olabilirdi ama tabiki de bunu ona söyleyemezdim.

Kafamı direkt çocukların olduğu kısma çevirdim. Hepsi ayağa kalkmış ve yanıma geliyordu. Kaş göz işareti yapmaya çalışıyordum ama hiç biri tabiki de anlamamıştı.

"İyiyim iyiyim. Kalkmama yardım eder misin?" Elimden tutup yavaşça kaldırdı.

"İyi misin?" Emirhan'ın endişeyle sorduğu soru bir an içimi eritmeye yetmişti.

"İyiyim ama ayağımı burktum. Siz oturun Karam beni revire götürür." zorlamamaları için sesimi oldukça ikna edici tutmaya çalışıyordum.

"Ben götürürüm, sağol."

Karam'a bakmadan konuşmuştu. Tüm dikkati bendeydi ama şuan reddetmek zorundaydım. Bir şekilde bu çocuğu ikna etmem gerekiyordu.

"Gerek yok Emirhan ben Karam'la giderim. Hem öğle molasının bitmesine var gelirim 5-10 dakikaya." Emirhan'a kaş göz yaptığım da kaşlarını çatmıştı.

Karam ayağımın üstüne fazla basmamam için beni belimden destekliyordu. Ahh çok tatlısın koca adam ama benim kalbim başkasında.

İçimden geçirdiklerimle kendime tokat atmak isterken Ertuğrul sesimi duymuş gibi Emirhan'ı ve çocukları alıp masaya geri döndü.

Karam'da beni revire götürürken oldukça dikkatliydi. Bu çocuk yakında iki metre olurdu benden söylemesi.

"İyi olduğuna emin misin?" ciddi bir şekilde sormuştu.

"Evet evet bir sıkıntı yok ağrı kremi sürsem yeter." yüzüne bakmadan ilerliyordum.

Eğer yüzüne bakarsam yaptığım aptallık yüzünden utanacaktım. Hayır sen kimsin de 1.90 boyunda ki çocuğun sırtına atlamaya çalış.

'Mal cidden bu çocuk mal'

İçimde ki ses bana hakaret etmeye başlayınca onu kulak arkası edip yoluma devam ettim.

Karam'da konuşmak istemediğimi ya da utandığımı anlamış ve başka soru sormamıştı. Ahh anlayışlı çocuk senii sevdim seniii.

...

Revire geldiğimizden beri Karam'ı ikna etmeye çalışıyordum. Sonunda pes edip kabul etmişti. Hocayla konuşacağını söylemişti ve bende bundan sebeple revirin kilidini açmıştım.

Nasıl buralara geldiniz diye sormayın çok çetrefilli bir durumdu. Fakat anlımın akıyla çıkmıştım artık ölsem kimse durduramazdı beni.

Yeniden kantine döndüğümüzde tam Emirhan'ın karşısına oturdum çünkü tek orası boştu. Hepsi aynı anda benim suratımda ki mal sırıtışıma baktı.

Karam aldığı su ve patso ile karşımızda ki masaya oturdu. Bakışlarımı Emirhan'a çevirdiğimde kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu.

O kadar kaptırmıştım ki acayip mutluydum. Bu yüzden ilk bir kaç saniye kimse konuşmamıştı.

"Hayırdır Ediz bey ne bu mutluluk?" Emirhan daha önce duymadığım bir ses tonuyla konuştuğu zaman, dikkatimi ona verdim. Yüzümde ki sırıtış silinmemişti ama daha ciddiydim en azından.

"Yaa yok bir şey Karam'ı ikna ettim. Hocayla konuşacak eş değiştirmek istediğini söyleyecek. Ben sana kavuşacağım yani yeniden." cümlemi bitirdikten sonra ona göz kırptım ve sırıtmaya devam ettim.

Akşam yatakta bu hareketler için kendime en ağır hakaretleri edecektim ama pekte umrumda değildi. Şuan çok fazla mutluyummm.

Bir kaç dakika sonra Karam kantinden çıkarken kendimi tutamamış ve yine bir mallık yapmıştım.

Karam aşkın sevgin bu mu

Ne olacak bu aşkın sonu
Bir barışır karam bi küsersin
Beni böyle divane edersin

Kömür gözler yaban dudaklar
Ya bu endam cilve bu nazlar
O dudaklar helalim haktır
Bende canım bana da günahtır

Arkasından söylediğim şarkıyla bana baktı. Ben hayvan gibi gülerken o da gülümsemiş ve kafasını iki yana sallayarak kantinden çıkmıştı.

Ben bizim çocuklarla bakarken hepsi bana 'Bu çocuk mal' dermiş gibi bakıyorlardı. Emirhan ise tek kaşını kaldırmış ve ne yaptığımı sorgular gibi bakıyordu.

Ben ise içimden şarkının devamını getiriyor ve akşam kendime edeceğim hakaretleri düşünüyordum.

Bölümü yazarken hem şarkı hem Ediz yüzünden gülmekten bir ettim.

Eğlenceli gidiyor :))

Umarım beğenirsiniz...🏳️‍🌈

SAR BU ŞEHRİ •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin