Medya; Gülay - Cesaretin var mı aşka?
İyi okumalar delilerim, yorumlarınızı bekliyorum✨💜
Hepimiz evlere dağıldıktan sonra Emirhan yengemi arayıp bizde kalması için izin almıştı. Zaten her gün ya o bize geliyor ya da ben onlara gidiyorum.
Zaten diğer kuzenlerim bizden uzaktaydı. Sadece yan yana Emirhan ve ben vardım. Aslında amcamın ilk eşinden de kuzenlerim vardı ama hiç birini sevmiyordum. Benim sevdiğim tek kişi Emirhan'dı.
Takıntı değildi benim sevgim bunu belki böyle anlayacaklar olabilir fakat öyle değil. Ben daha küçük bir çocukken onun gülüşüyle gülen bir çocuktum.
"Yüzükler efendisi mi? Harry Potter mı?" sorduğu soruyla düşüncelerimden sıyrıldım ve yüzümde ki bir tebessümle ona doğru döndüm.
"Yüzükler efendisi tabiki de. Harry'e aşık olan sensin ben Frodo'ya aşığım." genelde birbirimizde kaldığımız zaman ilk yaptığımız film izlemek olurdu. Sonra sohbet etmek, telefonla vakit geçirmek, birbirimizle şakalaşmak ve uyumak. Onun her diyeceği kelimeyi ezbere biliyorum.
"Tamam açıyorum, hazırla abur cuburları."
"Çoktan hazır." büyük gülümsemeyle birlikte konuştum.
Filmi ayarlayıp yanıma yerleşti ve oynatmaya başladı. Kolunu omzuma attığında kalbim heyecanla hızlı hızlı atmaya başladı. Her zaman böyle olmak ve bir gün bu durumu fark edecek olması beni korkutuyordu ama yine de kendime engel olamıyorum.
"Konuştuğun birisi var mı?" filmin ortalarına doğru sorduğu soruyla kafamı ona çevirdim. Normalde film bitmeden konuşmazdı, canını sıkan bir şeyler olmalıydı.
"Niye sordun?" sesimi düz bir şekilde tutmaya çalıştım.
"Yok bir şey sadece merak ettim." umursamaz bir şekilde omuz silkti, ekrana bakmaya devam ederken.
"Hayır yok zaten olsa mutlaka haberin olur." yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı ve tüm zevkimi kaçırmıştı.
"Bir şey mi oldu Emirhan? Seni senden daha iyi tanıyorum canını ne sıkıyor?" direkt konuya girdim.
"Azra'nın dediklerine takıldım. Biliyorum sen öyle düşünmüyorsun ama böyle göründüğünü bilmiyordum. Senden çok şey mi istiyorum da böyle düşünüyor?"
Tahmin etmiştim bunu kafaya taktığını. O an umrunda değilmiş gibi davranır ama sonradan çok düşünür ve uykusunu kaçırırdı. Bu yüzden böyle durumlardan nefret ediyorum.
"Saçmalama Emirhan beni sinirlenme, ayrıca kim ne düşünürse düşünsün. Sen benim kuzenimsin istediğimiz şeyi isteriz de yaparız da kimse karışamaz. Ben gayet mutluyum bir daha böyle bir şey deme kırarım ağzını burnunu. Siyah kuşağım biliyorsun." konuşmayı bitirdikten sonra arkama yaslandım ve ekrana bakmaya başladım.
"Tamam reis o zaman içim rahatladı." yüzüne ufak bir gülümseme yerleştirdi.
"Tamam hadi film izlemeyelim sonradan sözün olsun, sohbet edelim şimdilik." dediğim anda filmi kapatıp döndü. Yüzükler efendisini galiba sevmiyordu.
"Bu ne acele koçum?" kahkaha attıktan sonra ona baktım. Gözlerinde sanki tüm yıldızların ışığını barındırıyordu.
Bana bu şekilde baktığında içimde oluşan duyguları bilse acaba bana bir daha böyle bakar mıydı? Tüm yıldızların ışığını söner miydi yoksa hâlâ parlamaya devam ederler miydi?
Gözlerimin dolmasını engel olamadım. Kafamı eğdiğimde, bana kaşlarını çatmış bir şekilde baktığına emindim.
Çenemden tutup kafamı kaldırdı. Odak noktası gözlerimdi ve tahmin ettiğim gibi kaşları çatılmıştı. Hafif bir tebessüm oluştu yüzümde. Bazen onu bu kadar yakından tanıyor olmak korkutuyordu beni.
"Neden gözlerin doldu? Yanlış bir şey falan mı dedim?"
'YAPMA! BUNU YAPMA!' sürekli yapıyordu bunu. Bana bir şey olduğunda sürekli kendisini suçluyordu.
"Bir şey desene Ediz?" düşüncelerimden sıyrıldığımda, gözlerimi dudaklarına çevirdim.
Dişlemeye başlamıştı, bunu bilerek yapmıyordu. Ne zaman endişelense dudaklarını dişler ve kanatırdı. Bu yüzden dudakları her zaman yara olurdu.
Baş parmağımı dudağına götürdüm. Transa girmiş gibiydim. Yavaş yavaş okşamaya başladığımda, ısırmayı bıraktı.
Gözlerim gözlerine merdiven dayayıp tırmandı. Yıldızların ışıklarında kendimi kaybettim. Sarhoş olmayan insanı sarhoş yapardı. Işıksız kalan insanı aydınlatırdı. Parmağım hâlâ dudağını yavaş yavaş okşarken beni durdurmadı.
Çünkü kardeşi olarak görüyor seni aptal.
Beynim uyarı sinyallerini gönderiyordu ama dinlemek istemiyordum. Parmağımı çekmek için bir harekette bulunamadım.
İstiyordum bu dudakları, kalbi, duygularını, hayallerini kısacası Emirhan'a ait her şeyi istiyordum. Benim olsun, onun olayım istiyordum.
O sırada odayı telefonumun sesi doldurdu.
Bir gün bir çılgınlık edip
Seni sevdiğimi söylesem
Alay edip güler misin
Yoksa sen de sever misin
Bir gün bir çılgınlık edip
Seni sevdiğimi söylesem
Alay edip güler misin
Yoksa sen de sever misin?Cesaretin var mı aşka
Çarpıyor kalbim bir başka
Sen de böyle sevsen keşke
Desen bana yarKonuşmadan gözlerinle
Beni sevdiğini söylesen
Yüreğime gözlerini
Ölene dek mühürlesenBenim için yazılmıştı bu şarkı, tüm duygularımı söylemeden ifade eden bir şarkıydı. Kendimi buluyordum bu şarkıda.
Ediz kremalı kekimm :")
Çok güzel seviyorsun 🖤Umarım beğenirsiniz...🏳️🌈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAR BU ŞEHRİ •bxb
Teen Fiction[Tamamlandı] "Çok sevmiştim, aşıktım ona. Ondan başkasına bir kez olsun bakmamıştım. Fakat olmamıştı o ve ben, biz olamamıştık. Giderken dediği tek şey; "İncir Ağaçları Çiçek açınca geleceğim." oldu. İncir ağaçlarının çiçek açmadığı, kapıdan çıktık...