wind | jikook texting

5.4

Jimin elindeki küçük bavul ile dikkatli bir şekilde salona inmeye çalışıyordu.
kapıdan girer girmez gözleri bebeğini bulan Jungkook, hızla yanına gidip bavulu elinden aldı ve merdivenlerden inmesine yardım etti.

" asansörü kullanmalısın Jimin-ah. "

" bu gidişle tembel olacağım hyung. "
Jungkook bunun üzerine kıkırdadı ve küçüğün onu takip etmesini işaret ederek arabaya ilerlemeye başladı.

birkaç dakika sonra yola koyulmuşlardı.
Jungkook arabayı sürerken Jimin ise hayranlıkla onu izliyordu.

" hyung? "

" efendim? "

" bu yaptığın tehlikeli değil mi? "

" ne yapıyorum ki? "

" ünlü bir oyuncusun ve hiç koruma olmadan, yüzünü gizlemeden benimle tatile çıkacağını söylüyorsun. "

" koruma olmadığını nereden biliyorsun? "
Jimin etrafa bakarken arkadaki
arabayı gördü,
bu evdeki korumalardan biriydi.
az da olsa rahatlamasını sağlamıştı,
bir tatil uğruna Jungkook'u tehlikeye
atmak istemezdi.

yolculukları yaklaşık 2 saat sürmüştü.
Jimin sürekli büyüğünü izlemiş, ona hayran olduğunu fazlasıyla belli etmişti.
Jungkook ise bebeğine çekimlerde yaşadığı komik olayları anlatıyordu.
onun kendisine baktığını biliyordu, o nedenle sürekli gülümsüyordu.
arabadan indiler, o sırada birkaç koruma direkt arkalarında belirip bavulları aldı.

Jimin etrafa göz atarken Jungkook ise gerinmekle meşguldü.
uzun zamandır araba sürmemişti ve bunu saatlerce yapmak onu yormuştu.
birkaç dakika sonra bebeğinin yanına gittiğinde, Jimin yanındaki bedene şaşırıp küçük bir çığlık attı.

" iyi misin? "

" iyiyim hyung, sadece seni birden yanımda görünce biraz korktum. "

" o halde eve girelim artık. "

Jimin usulca başını sallayıp onaylarcasına baktığında Jungkook önden gitmesi için başıyla işaret etti, ardından eve girdiler. burası bir tatil eviydi.
klasik filmlerdeki evlerin aynısı diye geçirdi içinden, Jimin.
denize karşı 3 katlı bir villaydı, eşyaları ve dizaynı çok güzeldi.
hayaller süsleyen evlerden biriydi.

Jungkook evi inceleyen küçüğü görünce masumluğu karşısında tebessüm etti.
önüne bakmadan yürüdüğü için bir şeylere çarpmaması adına, hemen arkasından yürüyordu.
bunu fark eden Jimin ise yaptığı şeyi tatlı bulmuştu, onu her fırsatta korumaya çalışmasını seviyordu.

" Jimin-shi? "

" efendim? "

" yorgun musun bebeğim? "

" hayır hyung, neden ki? "

" burada çok seveceğine emin olduğum kocaman bir lunapark var, gitmemizi
ister misin? "