"Sana and olsun sevgilim. İntikamımızı almadan tekrar gelmeyeceğim."
Arkamı dönüp mezarlıktan çıktım.
***
Hep yakınından vurulur insan. Semaya açtığın ellerle kimin için dua ediyorsan o öldürür seni.
Saye güzel karakterdi ama yanlış kitapta.
Saye üzerindeki elbiseyi düzeltip Vural'ın uzattığı kutuyu çantasına attı.
"Kapının önünde bekleyin siz. Geleceğim."
İkili onaylayıp uzaklaşırken Saye evin ziline bastı. Kısa sürede açılan kapıdan görünen adam Saye'yi süzdü.
"Buyrun?"
"Sefer bey?"
"Benim. Siz kimsiniz?"
Saye gülerek adamı hafifçe içeri itti. Açılan boşluktan sıvışarak içeri girdi.
"Biraz eğlenmeye geldim. Anlarsın ya canım."
Göz kırpıp ağzındaki sakızı çiğneyerek devam etti.
"Bu akşamın eğlencesi benden."
Sefer gevşekçe kapıyı kapatıp içeri girdi.
"Tabi canım geç sen içeri. Ben banyoya gidip geliyorum."
Saye banyonun kapı sesini duyar duymaz etrafı aramaya başladı. Heryere bakarken tekrar açılan kapı ile koltuğa oturup tırnaklarıyla uğraşmaya başladı.
Sefer gülümseyerek genç kadına yaklaştı. Yanına oturduğunda elini Saye'nin bacağına attı.
"Daha önce görmemiştim seni. Yeni mi geldin sen?"
Saye içindeki kusma isteğini bastırıp ayağa kalktı. Adam anlamadan ona bakarken gülümsemeye çalıştı.
"Ben bir lavaboya gitsem iyi olacak."
Koşar adım odadan çıktığında adamın az önce çıktığı yere girdi. Dolapları karıştırmaya başladığında aradığı şeyi bulamamanın üzüntüsüyle derin bir nefes verdiği sırada aynanın önündeki lens kutusuyla gözleri kesişti. Mutlulukla çantasından çıkardığı camlarla lensleri değiştirdi. Hiçbir şey olmamış gibi içeri girdiğinde adamdan uzak bir köşeye oturdu.
"Başlasak mı artık?"
Saye karşısındaki şahsiyetin kafasını parçalamamak için gülümsedi .
"Tabii ama içerde lens kutusu gördüm. Rica etsem gidip takar mısın? Beni net görmeni istiyorum."
Sefer şüpheyle baktı. Saye'nin net tavrını görünce ayağa kalktı.
"Peki. Sende hazırlan ben gelene kadar."
Saye onaylayan mırıltılar çıkararak konsola yaklaştı. Tek tek içkilere bakarken evde yankılanan acı dolu ses ile dudağının kenarı usulca yukarı süzüldü.
Bu anı kaçırmamak adına hızlı adımlarla banyoya yöneldi. Duvarın dibinde gözünden akarak şelale oluşturan kan ellerini boyamıştı. Saye çantasını aynanın önüne fırlatarak önünde diz çöktü.
"Söyle lan. Şahin kim? Size bu emirleri veren o puşt kim?"
"Ne diyorsun?"
Saye başını kaldırdı havaya ve aniden büyük bir tekme darbesini karnına indirdi.
Üstten ona bakan kadını göremiyordu bile adam.
"Şahin kim dedim?"
"Ne bilmek istiyorsun hakkında?"
"Cv ver."
"Şahin Duran. 27 yaşında. Siz-"
Saye bir tekme daha attı.
"Nerde yaşıyor bu it?"
"Kadıköy. Sadece bunu biliyorum."
Saye çantasındaki silahı çıkarttı.
"Seninki en kolayı olacak ama kusura bakmazsın artık."
İki el ateş sesi yankılandı ve Saye evden çıktı.
Macit ve Vural arabaya yaslanmış dururken Saye hızla evden çıktı. Rüzgardan uçuşan saçlarını yüzünden çekerken arabaya bindi. Vural ve Macit peşinden yerleşip yola koyuldular.
"Şahin Duran. Kadıköy."
"Eyvallah yenge."
Vural torpidodan çıkardığı tabletle yerini belirlemeye çalışırken bir yandanda telefonundan halletmeye çalışıyordu.
Geçen yarım saatin ardından Vural yerinde kıpırdandı.
"Buldum yerini. Kıyı night clubta şuan."
"Macit duydun."
Macit onaylayarak önüne döndü.
"Ha çocuklara söyle gelsinler. Halatları da getirsinler. "
"Tabi yenge."
"Ya da dur."
Dedi Saye alnını ovarken.
"Önce eve uğrayalım. Çocuklar gitsin mekandan alsınlar. Boş istasyonun arkasındaki ormanın içinde boş arazi olması gerek. Oraya götürsünler bizde oraya geçelim."
"Sen nasıl istersen yenge."
Saye başını parmaklarına yasladı. Bu iş uzayacak gibi.
Bölüm sonu* Umarım beğenmişsinizdir 🤍 Yeni bölümde görüşmek üzere...
