"Sana and olsun sevgilim. İntikamımızı almadan tekrar gelmeyeceğim."
Arkamı dönüp mezarlıktan çıktım.
***
Hep yakınından vurulur insan. Semaya açtığın ellerle kimin için dua ediyorsan o öldürür seni.
Saye güzel karakterdi ama yanlış kitapta.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bazı sonlar, bazı başlangıçlar..."
"SAYE! ÇIK DIŞARI!"
Saye evden çıkıp çatık kaşlarla etrafı süzdü. Yanına koşan Macit Ve Vural'a doğru döndü.
"Ne oluyor yine Allah aşkına!"
"Yenge gir içeri Allah aşkına gir içeri. Şahin burda,gözü dönmüş. Biz halledeceğiz yenge sen gir içeri."
Saye sinirle bahçe kapısına yürüdü.
"Dur bakayım niye havlıyor!"
"Yenge-"
Saye kimseyi dinlemeden koşar adım bahçe kapısına vardı. Şahin çıldırmış gibi bağırıyordu. Oraya buraya saldırıyordu.
"Ne var? Ne istiyorsun?"
Şahin, Saye'ye bakıp gülümsedi. Ama bu gülümseme içten bir gülümseme değildi.
"Ooo Saye hanım teşrif edebilmişler. Seni or-"
"KES! KES SESİNİ! Senin o dilini keserim Şahin!"
Saye yumruğunu demir kapıya indirdi. Şahin Saye'ye yaklaştı. Aralarında kapının demirlikleri haricinde bir-iki santim bile yoktu. Şahin Elini arka cebine attı. Vural Ve Macit aynı anda bir adım attılar ama Saye elini kaldırarak onları durdurdu.
"Sen beni kandıramazsın! Bunun bir cezası olmalı."
Bir anda herşey çok hızlı gelişti. Şahin cebinden çıkardığı bıçağı hızla demir parmaklıkların arasından Saye'nin bacağına sapladı. Saye gözlerini acıyla kapattığında Macit,Saye'yi hızla çekerek güvenlik kulübesine soktu. Vural ise diğer korumalarla beraber Şahin'in peşinden koştu.
"Yenge! Yenge iyi misin? Yenge ses ver lütfen yenge!"
Saye sıktığı gözlerini açtı. Alnı boncuk boncuk terlemişti.
"Macit... Tamam yok birşey."
"Sana dedim yenge içeri gir dedim!"
Saye cevap vermek istedi ama vermedi. Macit, Saye'yi eve götürdü ve işe polis karışmaması için eve doktor çağırıldı.
Doktor dikiş atıp pansuman yaptı. Macit doktoru yolcu edip geri döndü ama yalnız değil. Vural ile beraber.
"Yenge adam bir anda kayboldu. Nasıl oldu anlamadım ama çocuklar arıyorlar."
Saye sinirle yumruğunu sıktı.
"Lanet herif!"
"Sen iyi misin yenge?"
"Sorun yok. Onu boşverde yarın hazırlanın. İstanbul'u ters çevireceğiz gerekirse ama o herifi bulacağız!"
Macit ve Vural kısaca bakıştılar.
"Sen nasıl istersen yenge." ....
"Telefon sinyali burdan geliyor yenge. Şu arabadan."
"Birini bekliyor galiba."
"Bekleyelim biraz. N'olacak görelim."
Geçen yaklaşık yirmi dakikanın ardından siyah bir Audi Şahin'in arabasının yanında durdu. Şahin de arabadan indiğinde beraber hararetli bir şekilde konuşmaya başladılar.
"Simit istemiyorum. Seninle bir anlaşma yapacağız. Sen gidip arkamdaki Audi'nin yanında konuşan adamları dinleyeceksin. Karşılığında beş bin lira. Beyaz Range Rover benim arabam. Parayı ordan alacaksın."
İlk başta mırın kırın etsede parayı duyunca sustu ve arabasını alarak uzaklaştı. Saye arabaya geri binerek saçlarını düzeltti.
Simitçi satış yapmak için bağırırken yanlarına ulaştı. Parmağıyla kese kağıtlarına vurup yere döktü ardından yere eğilerek toplamaya başladı.
İki adam öylesine hararetli konuşuyorlardı ki yalandan vah vahlayan adamı bile fark etmediler. Sonunda arabalarına binip uzaklaştılarında simitçi hızla yanlarına geldi.
"Saye diye bir kadından bahsettiler. Kır saçlı olan diğerine 'o kızdan vazgeçmeden hakkımı helal etmem' dedi. Birde diğer adamın hastalığı mı ne varmış galiba pek duymadım."
