11. Bölüm

98 7 1
                                    

"Hayat mı insanı yaşatır, insan mı hayatı?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hayat mı insanı yaşatır, insan mı hayatı?"

Saye arabayı durdurarak aşağıya indi. Arkasına dönüp Macitlerin olduğu arabaya odaklandı.

Önce Macit arabadan indi. İner inmez arabanın kapısına tutunarak iki üç kez ard arda öksürdü. Saye kaşlarını çattı.

Macit kendine geldiğinde içeri doğru eğildi ve gömleğinden tutarak Şahini dışarı çekti.

"Ulan pezevenk leş gibi kokuyorsun!"

Sonra ön koltuktan Vural indi. Yanında oturmadığı için bu kokudan pek etkilenmemiş gibi duruyordu ama yüzünü buruşturmuştu.

Diğer korumalarda araçlardan inip deponun etrafını sardı.

Saye depoya girdi. Ardından Şahin paldır küldür içeri sokuldu.

"Bunun hesabını vereceksiniz! Siz kim-"

"Kes lan sesini! İte bak!"

Şahin sandalyeye bağlandı. Hırsla nefes alıp veriyordu. Kırmızı görmüş bir boğa gibi.

Saye ise karşısında duruyordu. Paketten çıkardığı sigarayı dudaklarının arasına koydu ve çakmağı çaktı. Ağzından süzülen gri dumana baktı Saye.

"Sen kimsin? Anlat kendini Şahin."

Şahin ise sadece Saye'ye bakıyordu. Bir kadını böylesine severken nasıl oluyor da bu kadar şiddetli nefret ediyordu?

Kendisine gelmediğinden dolayı mı? Yoksa sevdiği kadını bir başkasının kollarından görmenin verdiği öfkeden mi? Bu kadın uğruna o öfkeyi patlatmıştı. Yakıp yıkmaktan çekinmemiş herkesi dağıtmıştı. Tekrar olsa tekrar yapar mıydı?

Yapardı.

Çünkü insanoğlu bencildi.

Şahin sonunda Saye'nin kendisine gelmeyeceğini bile bile öldürmüştü Ozan'ı. Kalbi taş bağlamıştı. Sevdiğinin mutluluğundan mutlu olmamış, öldürmüştü.

Karşısında ona bakan zemheri gözlü kadının öldürücü derecede olan güzelliği, asla boyun eğmeyişi, asiliği,asilliği...

Macit, Şahin'in başına sağlam bir tokat yapıştırdı.

"Cevap versene lan!"

"Bana dokunduğun her anın geri dönüşünü alacaksın."

O kadar sakin bir sesle söylemişti ki bağırmadığı halde bağırmış etkisi yarattı.

Saye derin bir nefes aldı. Bu sıkıldığının göstergesiydi.

"Söylesene aciz bir piç olmak nasıl bir duygu?"

"Bilmem. Ozan'a sormak gerek."

Saye hiç acımadan izmariti Şahin'in elmacık kemiğine bastırdı. Şahin'in çenesi kasılırken bağırmamak için direndiği belliydi.

Saye izmariti yere atıp silahını çıkardı.

"Sen onun adını..."

Emniyeti serbest bıraktı.

"...ağzına almak için..."

Namluyu Şahin'e doğrulttu.

"...fazla şerefsizsin."

Depoda kurşun sesi yankılandı.

Ama bu kurşun Saye'nin silahından çıkmamıştı.

Ardı ardına gelen kurşun sesleri ile Saye hızlı adımlarla kolonun arkasına siper aldı.

"Ben burda kaldım lan!"

Şahin bağırması hiçbir işe yaramazken Macit, Saye'ye yaklaştı.

"Yenge biz dışarıya çıkıyoruz. Sen Vural ile burda kal. Birazdan arka kapıdan alacağız seni."

"Sakın! Sakın Macit! Ufak bir çatışmadan kaçacak kadar korkak değilim. Kurşunsa kurşun,kansa kan."

"Yenge-"

"Macit dikkatimi dağıtıyorsun yerine geç."

Macit efsanevi küfürlerini sıralarken kolonlardan birinin arkasına geçti.

Saye hedef aldığı adamlardan bir tanesini bile ıskalamıyordu.

Çatışmaya odaklanmışken ensesinde hissettiği soğuk metal ile tetikteki parmağı duraksadı.

"Fazla hızlı davranıyorsun, kızım."

Bölüm Sonu*
Umarım beğenmişsinizdir.
Sonraki bölümde görüşmek üzere.

A.

SAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin