Yalanlar ve hayaller

45 21 0
                                    


*Şarkıyla beraber dinlemenizi tavsiye ederim. Öncelikle hepinize merhabalar lütfen beğenip yorum yaparsanız sevinirim çok zamanınızı almaz o sağ üst köşedeki küçük yıldıza tuşla yeter çünkü ben bu hikayeyi kitap yapmak istiyorum lütfen paylaşıp bu hikayeyi daha çok kitleye yayalım bu benim hayalim bir kitap bastırıp onu geniş bir kitleye duyurmak bu bilim kurgu kitabı olsun istiyorum umarım beğenirsiniz hikayeye geçelim şimdi 🎈 *

Bazen bazı sonları kabul etmeyiz. Bunun sebebi mutsuz sonlar olması değil çoğu zaman istediğimiz gibi bir son olmamasıdır. Hırs ve bencillik uğruna sevdiklerimize bile zarar veririz. Benciliz kendimiz dışında hiç kimseyi düşünmeyecek kadar benciliz. Benim hikayem ise benim benciliğimden doğdu. Ben Yosun ADA, aslında bu benciliğin hikayesi benim değil.

Deniz kenarında beyaz elbiseler içindeydi. Yosun bu yaşamı deniz olarak görüyordu o ise o denizin içinde en dibinde kimsenin istemediği, görmediği bir yosundu. Karanlıkta, hiç bir ışığın ona ulaşamadığı o koskoca denizde yalnız başına bir yosundu. Uçurum kenarında sırtını denize döndü ve gözlerini kapadı. Kendini uçurumdan aşağı bıraktı. Yavaş yavaş havada süzüldükten sonra denizin soğukluğu bedenine çarptı. Beyaz teni suya uyum sağlarken iyice dibe batıyordu. Gözlerini açmak istemiyordu gerçi istese de açamazdı. Sonra gözlerini açtı ve etrafına bakındı. Şuan en dipteydi anılarının en eskisindeydi. Yıllarca babasının onu esir tutuğu evin içindeydi. Çıplak ayaklarını evin zeminine değirdi. Saçları hala sudan dolayı dalgalanıyordu, beyaz elbisesi ve saçı adeta suda dans ediyordu. Evin içinde gezinmeye başladı. Açık ve hala ışığı yanık bir kapı dikkatini çekti. Oraya doğru yürürken vücudunun yandığını fark etti çünkü o oda annesinin odasıydı. Babası o odaya hiç girmesine izin vermezdi hatta o odanın varlığını bile unutmuştu. "Yosun kendine gel. Yosun uyan" bu ses nerden geliyor diye düşünerek odanın kapısına kadar geldi. Narin parmaklarını kapının koluna doladı ve çevirdi "Yosun lanet olsun aç şu gözlerini. Gökçe'yi çağırın hemen. Başlarım böyle işe Yosun UYAN" kapıyı kendine doğru çekti. Sesleri duyuyor ama anlam veremiyordu. Kapı gıcırtılı bir şekilde açıldı ve Yosun'un çığlıkları her yeri kapladı. Annesi yerde kanlar içindeydi. Çığlık atmak istedi ama yapamadı. Suyun altında boğuluyordu ve nefes alamadığını işte tam o an fark etti.

O sırada Gökçe odaya gelmişti. Şaşkın bir şekilde Yosun'a baktı sonra gözlerini Burak'a çevirdi. Yosun küre şeklinde suyun içindeydi ve uyuyordu "Bu da ne böyle?" Gökçe elindeki kitabı yere koydu. Kitap havalandı ve sayfaları dönmeye başladı. "Acele et, lanet kitabında hiç mi bir şey yok Gökçe?" kitabın sayfaları dönmeye devam etti "Deniyorum Burak elimden başka bir şey gelmiyor" Burak bir Gökçe'ye bir Yosun'a baktı. Bir kaç adım geri gitti ve koşarak su küresinin içine atladı. Göğüs kafesi o an hançerlenmiş gibi yanmaya başladı ama umurunda değildi .Yüzmeye çalışıyordu ama imkansızdı. Parmaklarını Yosun'un parmaklarına dokunduğu an Yosun'u kendine doğru çekti. Yosun gözlerini hala açmıyordu Yosun'a sımsıkı sarıldı. O sırada Gökçe gerekli büyüyü bulmuştu ki kitabın sayfaları dönmeyi bıraktı ve mavi bir alev suyun etrafını çevirdi. Gökçe'nin gözleri, saçları simsiyah oldu. Mavi alev, suyun etrafında küçüldü. Ne olacağını anlamış olmalı ki Ege, Çiçek ve Kaya'nın önüne geçti. Sonrası ise büyük bir patlama. Büyü o kadar güçlü bir etki bırakmıştı ki Ege'nin kalkanı kırılmıştı, Gökçe büyünün gücüyle duvara yapışmıştı, Yosun'a sımsıkı sarılan Burak'ta aynı şekilde duvara yapışmıştı ve kafasını sert bir şekilde vurmuştu. Kucağındaki Yosun'a baktı elini tamda Yosun'un kalbinin üstüne koydu.  Nefes almıyordu...

 Kafasından akan kanı umursamadan Yosun'a döndü. Titriyordu, Yosun'u tanrıçası nefes almıyordu.

"Gökçe, Yosun nefes almıyor. Lanet olsun nefes ALMIYOR. Gökçe yardım et" Burak panik halinde yerde uzanan Yosun'u kucakladığı gibi yatağına yatırdı. Elleri titriyordu Burak ailesinin ölümünden sonra ilk defa bu kadar çaresizdi. Yosun bilmese de Burak'ın şuan zaafı oydu. Gerçi Yosun onun hep zayıf noktasıydı.

Ateş ÇemberiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin