5 Şubat Cumartesi.İyi okumalar.
.
.
Yüzüme konan öpücüklerle gözlerimi araladığımda Meva olduğunu görmüştüm. "Şonunda uyandın baba. Günaydın. "deyince güldüm ve kollarımı beline sarıp kenime çektim. "Sanada günaydın babacım. "dedim ve burnuna minik bir öpücük kondurdum.
Ne kadar çok hayal etmiştim bu anı. Tabi hayallerimde Masalda vardı ama şimdi yok. Çünkü kurduğum hayalleri elleriyle yıkan kendisiydi. Meva "Baba ben çok acıktım. Hadi didelim." dedi. "İkizin nerde bebeğim?" dedim. Meva "O şabah elkenden kalkmış baba. Uyandığımda yoktu buyda." dediğinde hızla doğruldum ve kucağımda Meva ile ayağa kalktım. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkayıp kuruladım.
Meva yanağımdan öptü ve "Baba şen abişleyim gibi çok yakışıklışın yaa. " dediğinde güldüm ve çenesinden öptüm. "Sende çok güzelsin meleğim. " dedim. Meva "Annem gibi mi?" deyince gülümsemem kaybolsada "Evet. Annen gibi." dedim. Sonra odadan çıktım ve aşağıya indim. Mutfaktan gelen seslerle oraya yöneldim. Mars ve Emir varlardı. Meva "Günaydın! " deyince ikisidebize dönmüşlerdi. Mars "Günaydın ikizcim ve babişim." deyince Mevayı yere bıraktım ve Marsın saçlarının arasına bir öpücük kondurdum. Meva "Emiy abiş bende yaldım edicem." dedi.
Bende "Hadi siz birlikte kahvaltı hazırlayın. Benim küçük bir işim var. Kahvaltıya kadar gelirim." dedim. Meva "Babiş çabuk gel tamam mı?" deyince eğilip boynundan öptüm. "Tamam bebeğim. " dedim. Meva "Babacım bana kiraz alılmışın?" deyince "Tabikide alırım." dedim. Akın mutfağa girdi ve "Kiraza alerjisi var." dedi.
"Kahvaltıda görüşürüz. " dedim ve mutfaktan çıktım. Kendi oğlumun yüzüne bakamıyordum. Bahçeye çıktığımda Masalın hamakta oturduğunu gördüm. Bana arkası dönüktü. Arabama yöneldim ve kapısını açtım. Tam binecekken Masal "Arkın. " deyince ona dönsemde yüzüne bakmamıştım. Göreceğim görüntüyü kaldıramaz affederdim çünkü. İki gündür ağladığını biliyorum. Masal "B- benimle konuşmicak mısın? Ç-çok pişmanım Arkın. Ama başka çare bulamadık ikimizde. Beni affetmesen bile Akına küs kalma olur mu? Onu böyle bir şey yapması için ben zorladım. O'nun hiç bir suçu yok. " dedi.
Derin bir nefes aldım ve "Kahvaltıya kadar gelirim." dedim ve hızla arabama binip aeabayı çalıştırdım.
Ne oğlumu nede Masalı haklı bulmuyordum. Ama bunlar olmuştu ve değiştirme imkanımız yoktu. Sadece zamana bırakmalıydık. Ama en önemli olan şey çocuklarımdı. Kaç yaşında olursa olsunlar ailemizi dağıtamazdım. Ailemi bir arada tutmak benim sorumluluğumdu. Ne olmuş olursa olsun tekrardan mutlu olucağımıza inanıyorum ve buna inanmaktan asla vazgeçmedim vazgeçmemede.
YAZARDAN
Emir, Mars ve Meva harika bir kahvaltı hazırlamışlardı. Emirin kucağındaki Meva neşeyle güldü ve abisinin yanağından öptü. "Abiş kayvaltı çok güjeell olduuu. Hadi gidip abişleri uyandıralım." dedi. Emirde gülümsedi ve "Tabi bebeğim. Hadi gidelim o zaman." dedi. Mars "Ben bahçeye annişin yanına gidiyorum. " dedi ve bahçeye çıktı. Emir ise Meva ile birlikte yukarı çıktı. "Bak bebeğim. Buğra abinin odası gri kapılı oda. Hadi sen git ilk önce onu uyandır. " dedi.
Meva "Tamam abiş." dedi. Emir Mevayı yere bıraktığında Meva hızla kapıyı açtı ve içeri girdi. Buğra dün gece boyunca uyumamıştı ve spor salonundaki kum torbalarını patlatana kadar durmamıştı. En sonunda elleri açılıp kanamıştı. Ve çok yorulduğu için odasına çıkar çıkmaz uyumuştu. Meva yatağa çıktı ve ses çıkartmamaya özen göstererek abisinin yanına uzandı. Buğra ona çok yakışıklı geliyordu. Ve babasına daha çok benziyordu.
Meva Buğranın yanağına ard arda öpücükler kondurdu ve "Buğra abişim. Haydi uyan altık. Kayvaltı hazır. " dedi. Buğra duyduğu sesle gülümsemeden edemedi. Gerçek miydi bu? Yıllardır hayallerinde yaşattığı kardeşinin sesi miydi? Gözlerini araladı ve karşısında ona neşeyle bakan mavi gözlü minik kızı görünce gülümsemesi artmıştı. "Gerçek misin sen deniz gözlüm?" dedi. Hala tam olarak uyanamamıştı. Meva neşeyle güldü ve "Abiş tabikide gelçeğim. Yokşa halen lüya mı gölüyoşun?" dedi.
Buğra kollarını minik kızın beline doladı ve kendine çekip sıkıca sarıldı. Başını boynuna gömüp derin bir nefes aldı ve "Huzursun." diye fısıldaması Mevayı utandırmıştı. "Yaaa. Buğlacım beni utandılıyoşun." deyince Buğra küçük bir kahkaha attı ve "Sen ne tatlı utanıyorsun öyle. Yiyim mi seni ben? " dedi. Meva biraz geri çekilmeye çalıştı ve "Haayııll. Yemee." dedi. Buğra "Ama ben yemek istiyorum bu tatlı kızı." dedi.
Şu an gözlerini ayıramaadığı bu mavilere hapsolmuş gibiydi. Gözlerini ayıramıyordu deniz kızının gözlerinden. Tekrar sıkıca sarıldı ve "Seni çok seviyorum deniz kızım." dedi. Meva "Bende seni çok seviyorum deniz kokulum." dedi.
....
Veeee bölüm bittii.
Nasıldı?
Beğendiniz mi?
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Sizi seviyorum.
Görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEMARS
Teen FictionYıkılan bir aile bir daha eskisi gibi olurmuydu? Tekrar bir aile olabilirmiydi? Aradaki kırgınlıklar küslükler bitermiydi? Yıllarca kızına ve oğluna çektiği özlemin sebebinin karısı olduğunu öğrenen bir baba. Anneleri yüzünden kardeşlerinden ve abil...