13 Nisan Çarşamba
İyi okumalar diliyorumcanlarım.
.
.
Sarp Kurtoğlu
Hepimiz Cenk ve Girayların gelmesini bekliyorduk. Cenk elindeki büyük pasta ile.kafeden içeri girdi ve pastayı büyük masaya bıraktı. Annem "Cemre. Pastayı hazırla. " dedi. Ben de Cenk ile birlikte koltuğa yöneldim. Ve tek boş yer olan Akın abimin yanına oturdum. Onunla ne göz göze gelmek ne de konuşmak istemiyordum. Anneme de hala çok kızgınım. Babam da ona hala çok kızgın olsa da bizim için affettiğini biliyorum. Akın abim "Baba Giray ı aradın mı? Ne zaman gelecekler?" dedi.
Babam "Hayır. Aramadım. " dedi. Mirza abim "Ben mesaj attım. Yolda lar. Şimdi gelirler." dedi mesafeli sesiyle. Buğra abim "Hediyeler de daha gelmedi. Umarım geç kalmazlar." dedi. Emir "Gelirler az sonra. Son aradığım da buraya yakın olduğunu ancak biraz trafik olduğunu söyledi Ceyhun." dedi.
Kıraç "Çocuklar çok sevinicekler. " dedi. Cenk "İnşallah eve gitmeye ikna ederiz. " dedi. Derin bir nefes verdim ve "Akın abim ikna eder. Nasıl olsa çocukları en iyi tanıyan o." dedim sinirle. Babam uyaran sesiyle "Sarp." deyince "Ne baba. Haksız mıyım? " dedim. Cenk "Sonuna kadar haklısın. Abim ve annem yüzünden kardeşlerimize yabancıyız. Onlar hakkında hiç bir şey bilmiyoruz. " dedi. Kıraç "Hediye seçerken bin defa düşündüm lan. Neyi severler, neyi sevmezler diye." dedi.
Emir "Olan olmuş artık. Abimi ya da annemi suçlamayı bırakın artık. Onlar bizim için yaptılar ne yaptılarsa. Sonunda birlikteyiz. Önemli olan bu. " dedi. Buğra abim "Emir bunları görmezden gelemeyeceğimizi biliyorsun. Farkında mısın bilmiyorum ama şu an bize karşı savunduğun kişiler kardeşlerimizi yıllarca bizden ayıran kişiler. " dedi. "Abim haklı. Biz 6 yıldır kardeşlerimiz öldü diye bilerek rahat uyku uyuyamazken onlar kardeşlerimizin yanında uyuyordu. " dedi.
Emir "Bunları bende biliyorum abi!! Ama ailemin dağılmasını istemiyorum!! Küs olmanızı istemiyorum!!" dedi sinirle. Babam "Yeter bu kadar. Şu an bunları konuşmanın zamanı değil. Birazdan kardeşleriniz gelicek. Ve onlara bu olanları yansıtmicaksınız. " dedi.
Emir hızla dışarı çıkmıştı. O sırada annem geldi ve "Neler oluyor? Emir neden gitti öyle?" dedi. Babam "Bir şey yok Masal. Hadi gel son bir kontrol edelim. " dedi. Annem "Peki." dedi. Onlar giderken Akın abim de dışarı çıkmıştı.
Biz haklıyız. Hem de sonuna kadar. Emir de bunu anlayacak yakında.
.
.
.
Giray Kurtoğlu
Arabayı park ettim ve arabadan indim. Arka koltuğun kapısını açtım ve çocukları indirdim arabadan. İkisi de ellerimi sıkıca tutmuşlardı. Meva "Çok heyecanlıyım. Hemen gidelim." dedi. Mars "Evet." dedi.
Kafenin önüne geldiğimizde Akın abim ve Emir buradaydı lar. Ve ikisi de biraz sinirli gibi görünüyorlardı. Meva elimi bırakıp yanlarına koştu ve "Abi. Biz geldiiikk." dedi. Emir gülümsedi ve Meva' yı kucağına aldı. "Hoşgeldiniz aşkım. " dedi. Mars "Hadi hemen girelim içeriye." dedi. Emir Meva 'yı yere bıraktı ve kafenin kapısını açtı. İkisi de içeri girdiler hızla. Meva küçük bir çığlık atarken Mars beğeniyle etrafı süzüyor du.
Meva "Mars. Burası çok güzel olmuş. Bak kocaman pasta da var." dedi sevinçle. Yüzündeki o tatlı gülümsemeye daha fazla dayanamayarak eğilip dudağının köşesine minik bir öpücük kondur dum. Babam "Gelin hadi pastayı keselim birlikte. " dedi. Meva babamın yanına koşarken Mars ta annemin yanına koştu.
Akın abime döndüm ve mesafeli sesimle "Bir şey mi oldu? Emir neden üzgün? Diğerleri de saklamaya çalışsalar da belli bir şey olduğu. " dedim. Akın abim "Sonra anlatırım. Hadi gel şimdi çocuklar ile ilgilenelim." dedi. "Peki." dedim ve diğerlerinin yanına geçtik. Pastayı kestikten sonra Sarp "Mars. Abicim bu benden sana bir hediye. Çok beğeneceksin." dedi. Mars kutuyu aldı ve Sarp'ın yardımıyla kutuyu açtı. Uzaktan kumandalı büyük bir helikopterdi. Mars "Vaaavv. Bu harika abi. Çok teşekkürler. " dedi ve Sarp' a sıkıca sarıldı.
Benim hediyemi daha çok beğenicekler eminim ki. Sırayla herkes hediyesini vermişti. Oyuncak ve kıyafet almışlardı.
"Herkes hediyesini verdiğine göre sıra bana geldi." dedim. Meva "Ne aldın abiş?" dedi. "Bekleyin. Hemen geliyorum. " dedim ve kafeden çıktım. Kedi ve köpeği getirmişlerdi. Kafeslerin tutma yerlerinden tutup tekrar kafe ye girdim. Meva "Abi? Kedi ve köpeği mi aldın? " dedi. "Evet. " dedim. Mars "Olleeyy. " dedi ve yanıma koşup kafesi aldı.
Annem "Oğlum iyi yapmışsın ama ilk önce bize sorman gerekmez mi?" dedi. Babam "Annen haklı oğlum. Önce bize danışman gerekirdi. " dedi. "Haklısınız ama çocuklar çok isteyince onları kıramadım." dedim. Emir "Anne söz ben bakarım. Lütfen kalsınlar. " dedi köpeği eline alırken. Sarp "Ben de yardım ederim. " dedi. Babam "Tamam. Ama her şeyiyle ilgileniceksiniz. " dedi. Emir "Merak etme baba. O iş bizde. " dedi.
Buğra abim "O zaman ikizler annem ve babamla burada oynasınlar. Bizde işlerimizin başına dönelim." dedi. Babam "Geç kalmayın. " dedi.
Hepimiz kafeden çıktık. Buğra abim "Arabaları alın peşimden gelin." dedi. Hepimiz onu onaylayıp arabalara dağıldık. Her zaman ki yere gidiyorduk. Bu sefer pikniğe değil. Hesaplaşmaya.
.
.
.
.
Ve bölüm bittii.
Nasıldı?
Beğendiniz mi?
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Çocuklar sürprizi çok beğendiler ve bence çok tatlılardı.
Diğer bölümlerde abilerle tek tek özel bölüm yapıcam.
Bay bay.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEMARS
Teen FictionYıkılan bir aile bir daha eskisi gibi olurmuydu? Tekrar bir aile olabilirmiydi? Aradaki kırgınlıklar küslükler bitermiydi? Yıllarca kızına ve oğluna çektiği özlemin sebebinin karısı olduğunu öğrenen bir baba. Anneleri yüzünden kardeşlerinden ve abil...