The second life of evil! {BL}

12.Bölüm

Önceki bölüm

Sa Jin, inanamıyormuş gibi Gu Langan'a baktı. Ne tatlı bir sesti!? Bu gerçekten de ondan mı çıkmıştı!

-Siktir...bir artık hiçbir şey umrumda değil! Olacaksa olsun! Zaten olanlar oldu ama..
.
.
.
Sa Jin, erkekliğini dar krizanteme defalarca çarptı. Her seferinde Gu Langan'dan inanılmaz tatlı ve sevimli bir inleme kazandı.

Sa Jin, Aynı anda hem korku, hem heyecan hem de zevk hissediyordu. Aynı şekilde Gu Langan da hem zevk hem de acı hissediyordu.

Sa Jin, bir süre sonra başını eğdi ve derin bir nefesle Gu Langan'ın içine boşaldı ve hemen çıktı.

Yaklaşık 3 saatlik bir süredir sevişiyorlardı. O yorulmasa da Gu Langan'ın yavaş yavaş bilincini kazanmaya başladığını hissediyordu.

-Ne...meyan kökü?

Gu Langan, hafif bir sesle mırıldandı. Kafası yarı açık yarı kapalıydı. En geç 1 saate tamamen kendisine gelirdi. Vücudu titredi..

Sa Jin, yaptığı eserine bir bakış attı ve yataktan kalkıp hemen Gu Langan'ı kucağına aldı.

Bir miktar pişmanlık biraz gurur vardı. Delirmiş olmalıydı! Belki de gerçekten de sinirini çıkartmak istercesine sert davranmıştı.

Sa Jin, Gu Langan'ı banyoya götürdü ve suyu ayarlayıp hızla temizlemeye başladı. Saçlarını yıkadı, vücudunu temizledi...

En son sıra, Gu Langan'ın krizantemine gelmişti. Bir an duraksadı ama burada bırakamazdı. Orayı da temizledikten sonra bir Gu Langan'ı sudan çıkarttı ve bir havlu yardımıyla kuruladı.

Sıra onu giydirmekteydi...

Kendi kıyafetlerinden birisini Gu Langan'a giydirip hemen başka bir odaya götürdü ve yatağa yatırdı. Üstünü de iyice kapattı..

Gu Langan, hafif açılan zihniyle olanları anlamaya çalışıyordu. Çok yorgun hissediyordu. Aklı karışmıştı. Bulanık bir şekilde Sa Jin'i görür gibi oldu ve hemen ardından da kendisinden geçti.

Sa Jin, Gu Langan'ın düzenli nefes sesini duyduğunda uyuduğunu anladı ve hemen odadan çıkıp diğer odaya girdi. Burayı da toplaması gerekiyordu.

-Sıktır...boku yedim! Eğer..hatırlıyorsa...delirmiş olmalıyım!

-Şeytanla sikişen top yemi oldum! O zaman..ölüm yakındır...

Sa Jin, aceleyle tüm odayı toparladı ve kirlileri bir yerde toplayıp dolabın içine sakladı. Daha sonra yıkamayı planlıyordu.

Bu sırada Gu Langan da uyuyordu. Yaklaşık 3-4 saat sonra gözlerini açtı ve boş bir bakış attı. Son hatırladığı şey Sa Jin idi..bir de meyan kökü kokusu!

Meyan kökü, bir çok canavarın ortak noktası idi. Bazı canavarlar severken bazıları da nefret ederdi.

Özellikle de dişi canavarlar ondan etkilenirdi. Anında çiftleşmeye hazır hale gelirlerdi.

Gu Langan'ın dünyasında meyan kökü nadiren bulunan bir ottu. Canavarların sık olduğu yerlerde yetişirdi.

Gu Langan, biraz düşündü ve neler olduğunu anlamaya çalıştı. Yataktan kalkmaya uğraştığında belinin ve mahrem yerinin sızladığını ve acıdığını hissetti..

Sa Jin, meyan kökü, bulanık hatıralar..ağrılar...

Temiz bir vücut..hafif nemli bir saç...

Başka kıyafetler...

Gu Langan bir aptal değildi! Zihnine bir yıldırım gibi çarptı! Neler olduğunu anlamıştı!

-Siktir! Onu öldüreceğim!