11.Bölüm

523 60 114
                                    

Önceki bölüm

Gu Langan, bahsedilen Soylu Elflerin kendi dünyasında ki yüksek elflerle aynı olduğunu düşündü. İçinde ki kan sayesinde bu yay onu seçmiş olmalıydı. Hemen parmağını yayın keskin bir tarafıyla kesti ve beklemeye başladı.
.
.
.
Kısa süre içinde Gu Langan'ın zihninde duyduğu ses netleşti. Öncesinde kesik kesik geliyordu ve sesi söyleyenin cinsiyeti de pek belli olmuyordu.

Ses konuştu.

-Benim ismim Kutsal Ağacın sonsuz yayı! Sadece soylu elflere hizmet eden bir silah ruhuyum. Seni bundan sonra efendim olarak kabul ediyorum.

Gu Langan'ın yüzünde hafif bir gülümseme oluştu. Buraya gelmek konusunda kesinlikle haklıydı. Çok ilginç bir şey daha bulmuştu. Hemen merakla sordu.

-Ne demek istiyorsun?

Yay bir kez daha konuştu. Onun sözlerini sadece Gu Langan duyabiliyordu.

-Qi'ni aktar ve ne olduğunu gör!

Gu Langan, yayın dediği gibi yapmaya başladı. Qi'sini yaya aktartı ve duvara nişan aldı.

Qi'si bir anda ok haline geldi.

Gu Langan'ın yüzünde ki gülümseme daha da büyüdü ve yayı hızla çekip fırlattı. Ne kadar güçlü olduğunu merak ediyordu.

Ok, duvara serçe saplandı ve bir süre sonra yok oldu. Geriye sadece bir delik kalmıştı.

Gu Langan, biraz hayal kırıklığı hissetti. Beklediğinden daha zayıftı. Fakat içgüdüsel olarak çok fazla ok yapabileceğini hissediyordu. Buna karşılık olarak kıdemlinin gözleri sonuna kadar açılmıştı.

-Sen..sen duvarı deldin!

Gu Langan, buna şaşılacak bir şey olmadığını düşündü. Alt tarafı bir dıvardı. Bir büyü yapsaydı o duvara daha çok zarar verirdi.

-Kolay...duvarı delmek...büyük sorun?

Kıdemli hemen heyecanla açıklamaya başladı.

-Elbette büyük bir sorun! Bu duvarlar özel olarak yapıldı. Birisinin duvarı delmesi için çok büyük bir güç gerekiyor. Burada ki silahların neredeyse hepsi duvarda çizik bile açamaz!

Gu Langan, elinde ki yaya baktı. Belki biraz küçümsemişti. Bunu başka bir yerde bir kaç kez daha denese iyi olurdu.

Sa Jin, korkuyla iç çekti. Boynunda ki savunma hazinesi olan kolyeyi sıkıca tuttu. Oldukça korkmuştu. Özel yapım bir duvarı bile delen bir hazine insan vücudunu parçalara ayırmakta zorluk çekmezdi.

Gu Langan, daha fazla silahlara bakmanın gereksiz olduğunu düşündü. Vakit kaybı olacağından yayı alıp çıktı Sa Jin ile birlikte...

Sa Jin, biraz merak biraz da korkuyla konuştu.

-O yayı bende denemeyeceksin değil mi? Yapmayacaksın...

Gu Langan, alaycı bir şekilde konuştu.

-Bilmem..akıllı ve işe yarar birisi olursan yapmam.

Sa Jin, gözlerini devirdi. Hemen başka bir soru sordu. Çok aklına takılmıştı ve sormazsa çatlardı.

-Sen neden hala tuhaf konuşuyorsun? Dili çoktan öğrendin. Bilerek yapıyorsun.

Evet Gu Langan gerçekten de bilerek dili yeni öğrenen birisi gibi konuşuyordu.

-Hahahha...bunu belli etmek istemiyorum. Yeterince dikkat çektiğim için biraz daha normal olmalı!

Sa Jin, gözlerini devirdi ve cevap vermedi. Fakat içinden yine sayıştırıyordu.

-Tabi ki 1 hafta da Çinceyi öğrenmek de normal zaten! Gıcık şeytan!

The second life of evil! {BL}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin