Hiiiii (kısa oldu ım sorry diğer bölüm telafi etmeye çalışçam)
Bugün 14 şubat, tabi az sonra bitecek ama olsun. SAPLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN AYOĞLL Buna yakışır bir bölüm yazmaya çalıştım. Ve artık dayanamıyorum.... I AM BİG HORNY GİRLLLL, everbody know that...
3K olmuşuz... I am shocked... OĞĞĞMAYYGATTT(dilci olup max kullandığım ingiliççe. hayat zor, ekonomi yükseliyor...)
aylavyubiçız(●'ω`●) ayrıca yorumlarınızı çok seviyorum, aklınızda bul unsun
︶꒦꒷♡꒷꒦︶
Ali'den...
Hakan abiyle güzelce kahvaltı ettikten sonra o, sofrayı toplamıştı. Ne kadar yardım etmek istesem de bana sadece oturmamı ve onu izlememi söylemişti. Masayı toplayıp bulaşıkları hallederken sohbet etmiştik, bana dün bahsettiği sürprizi göstereceğini söylemişti. İşleri bitirdikten sonra beni kucağına alıp oturma odasına geçmiştik. Oturduğum koltuk o kadar yumuşaktı ki, koltuğun içine çökmüş durumdaydım. Merakla etrafı incelerken Hakan abiyi bekliyordum. Bahsettiği sürprizi getireceğini söylemişti.
Sessiz bir şekilde etrafı incelerken camdan dışarı baktığımda dün gece gördüğüm çiçekleri tekrar gördüm. Onlara da bakmak istiyordum ama ilk Hakan abiye bakmam lazımdı. Kulağıma dolan adım sesleriyle birlikte yerimde kıpırdandım. Acaba dediği sürpriz neydi? "Gözlerini kapat bakalım Ali." İçeriden seslenişiyle birlikte ellerimle gözlerimi kapattım. Yanıma yaklaşan ve önümde duran bedeni hissettim.
"Şimdi açabilir miyim?"
"Aç bakalım." Ellerimi gözlerimden çekip ona baktım. Ellerinin arasında gördüğüm tüylü şeyle şaşkınca ona baktım. Elimi uzatıp ona dokunacakken hareket etmesiyle birlikte irkildim ve elimi çektim. "Korkmana gerek yok." Elindeki tüy topunu kucağıma bıraktığında korkup geri çekilmeye çalıştım. Minik ayaklar, minik burun ve tatlı kulaklarla rahatlarken yine de tedirginliğim üzerimdeydi. Beyaz tüylerinin üzerinde bazı yerlerde gri-kahverengi karışımı lekeler vardı. Çok tatlıydı, ilk defa bir tavşana bu kadar yakındım ve dokunabiliyordum. Parmak uçlarımla başını hafifçe okşarken hareket eden burnunu izliyordum. "Beğendin mi bakalım sürprizi?"
Mutlulukla başımı sallayıp, "Evet, çok tatlı. Bu tavşan senin mi?" dedim.
"Hayır, bizim."
Şaşkınlıkla başımı kaldırıp ona baktım. "Bizim mi?"
"Hı hı, artık bizim tavşanımız. Hadi adını koyalım." Önümde diz çöküp bir elini dizime bir elini de tavşanın üzerine koydu. Benim aksime rahatlıkla tavşanı severken, "Koymak istediğin bir isim var mı Ali'm?" dedi.
"Şey..." Hala dediklerine karşı üzerimde bir şaşkınlık vardı, ne diyeceğimi bilmiyordum. Tavşanın hala bir şey yapmamasından cesaret alıp okşayışlarımı daha net bir hale getirdim. Elimin altındaki tüyler tenimi gıdıklıyordu, yine de seviyordum. "Tosbik olsun mu?"
"Olsun."
Sesindeki mutluluk bana da yansırken gülümsedim. Parmaklarımla tavşanın ayakları altından tutup havaya kaldırıp yüzüne baktım. Hala hareket eden burnuna gülerken, "Adını beğendin mi Tosbik?" dedim. Bence çok yakışmıştı. Zaten pofuduk bir şeydi, tam da ona uyuyordu.
"Evet, kahvaltı yaptık, Tosbik'le ilgilendik... Peki ya şimdi yapmak istediğin bir şey var mı Ali'm? Bu hafta emrine amadeyim."
Kızarıp bakışlarımı kaçırırken, "Yok öyle deme, ama şey... Bahçede ki çiçekleri görmeye gidelim mi?" dedim ve Tosbik'i bir kolumla iyice tutup boşta kalan elimle bahçeyi gösterdim. Kafasını çevirip gösterdiğim yere baktı ve başını hafifçe salladı. Bir şey demeden bana doğru eğilip kucağına aldı. Elleri belim ve diz altlarımı kavrarken bende Tosbik düşmesin diye sıkıca sarıp bir elimle Hakan abinin üzerindeki gömleği hafifçe kavradım.
![](https://img.wattpad.com/cover/295384690-288-k692136.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
but i love you so | b×b
Teen Fiction-Tamamlandı- Tekerlekli sandalyesinde, küçük dünyasında hayatta kalmaya çalışan Ali ve onun küçük dünyasına dahil olan Hakan ♡ ﹋﹋﹋﹋ Sevmek insanların en doğal hakkı, cinsiyet fark etmeksizin...