Merhabalarrr lütfen bu küçük kısmı okuyun.
Bu bölüm yazdığım şeyler için kiminiz çok erken gibi düşünebilir ama ben bu hikayeyi tadımlık olarak yapmak için başlamıştım. Yani çok fazla bölüm fln olmicak, max 20-25 bölüm anca olur. O yüzden olayları bir tık daha farkındaysanız hızlı yazıyorum. O yüzden fikrinizi merak ettim. Sizce böyle devam edeyim mi, yoksa biraz daha ağırdan mı alayım?
Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın asklarım :3
︶꒦꒷♡꒷꒦︶
Çatlamış dudaklarımın üzerinde hissettiğim hafif baskı ve göz göze geldiğim adamla yanaklarım alev alırken boynuna doladığım kollarımı çözüp kendimi ondan uzaklaştırmaya çalıştım. Birkaç saniye içinde yanına, soğuk mermer üzerine düşen çıplak bedenimle titrerken içimde bir şeyler kıpırdanıyordu. Çok utanıyordum. Utançtan titreyen ellerimi yüzüme örttüm, asla yüzüne bakacak cesaretim yoktu. Bu nasıl olmuştu ki? Biz resmen... birbirimizi öpmüştük. Tamam yanlışlıkla olabilirdi ama olmuştu işte. Hem o erkekti, ya benden tiksinirse? Ya bir daha beni istemezse? Benden uzaklaşırsa çok üzülürdüm. Sulanan gözlerimle titrek bir nefes aldım, çok gergindim ve korkuyordum.
"Ali..." Kısık sesiyle bana seslendiğini duydum ama cevap vermedim. "Ali..." Yine sustum. Sonra o da sustu. Bir iki dakika soğuk mermerin üzerinde durduk. O kadar gergindim ki şu an hissettiğim soğuk bile bana etki etmiyordu. Gerginlikten midem bulanmaya başlamıştı aynı zamanda.
En kötüsü de... bu benim hoşuma gitmişti. Neden bilmiyorum ama... istemiştim. Yine öpseydi keşke ama ayıptı ve biz neydik ki? Hem bu anlık bir şeydi zaten. Belki bu temas ona iğrenç gelmişti.
"Ali..."
Cevap vermeye çekindim, konuşmaya korkuyordum. Dudaklarımın üzerinde hala onun dudakları var gibi garip hissediyordum. "Hı?" Benim bile zar zor duyduğum bir sesle cevap verdim.
"İyi misin?"
Sorusuyla duraksadım. İyi miydim? Neden kötü olaydım ki zaten? Ama içinde bulunduğumuz durum tam anlamıyla garipti. "I-ıh, bilmiyorum."
"Bende bilmiyorum." O kadar sessiz konuşuyorduk ki, sesimiz banyo da yankılanmasa belki de hiç duyamazdık.
Birkaç saniye sonra yerinden kalktığını hissettim. Ellerimi yüzüme daha sıkı bastırırken yok olmak istedim. Üzerimde hissettiğim bakışlarla o görmese de daha çok utandım. Saniyeler içinde kol altlarımdan tutup beni kucağına aldı. Korkuyla yüzümdeki ellerim boynuna sarılırken gözlerimi sımsıkı kapatıp başımı boynuna gömdüm, beni görmesindi. Şu an ona bakacak cesaretim yoktu. Sırtıma sardığı havluyu iyice vücuduma sarıp yürüdü. Soğuk mermerden sonra havlunun sıcaklığı iyi gelmişti, şimdiye kadar üşüdüğümün bile farkında değildim.
Yürüdüğünü hissettim, sonra bir yere oturduğunu. Beni bir bacağı üzerine oturtmaya çalışırken kollarımı daha sıkı boynuna sardım. Yüzüne bakamazdım, olmazdı. "Ali'm? Niye böyle yapıyorsun?"
"I-ıh." Tek diyebildiğim şey buydu. Utancımda bir kelime bile konuşamıyordum.
"Ney 'ı-ıh'?" Sonra bir elini ıslak saçlarım üzerinde hissettim. Soğuk ve ıslak saçlarım üzerine bıraktığı sıcacık eli o kadar güzel hissettiriyordu ki. Mayışıyordum, uykum gelmişti. Başımı okşarken, "Utanıyor musun yoksa?" dedi. İlk cevap vermedim. Sonra başımı sallayarak cevap verdim. Ne diyebilirdim ki zaten. "Neden utanıyorsun ki? Sonuçta bu bilerek olan bir şey değil. Hem sorun yok, istersen bunu hiç yaşanmamış sayabiliriz. Tamam mı?"
![](https://img.wattpad.com/cover/295384690-288-k692136.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
but i love you so | b×b
Novela Juvenil-Tamamlandı- Tekerlekli sandalyesinde, küçük dünyasında hayatta kalmaya çalışan Ali ve onun küçük dünyasına dahil olan Hakan ♡ ﹋﹋﹋﹋ Sevmek insanların en doğal hakkı, cinsiyet fark etmeksizin...