Merhaba canolar. Ne kadar oldu la, 3 hafta? Bizim sınavlar baya girdi(!) arkadaşlar... Hele grammar... 10 saatlik ders..
Beğeni: 100
Yorum: 35(sınır geçilmediği takdirde bölüm atmayacağım...)
︶꒦꒷♡꒷꒦︶
Ali'den...
Bedenimde hissettiğim kıpırtılarla gözlerimi açmaya çalıştım, gözlerim acıyordu. Bir elimle gözümü ovup uyku sersemliği ile etrafa baktım. Gözlerim o kadar çok acıyordu ki, ve şiştiklerini hissediyordum. Kısık gözlerimle etrafa bakarken perdenin arkasından belli olan karanlık ile akşam olduğunu anladım. Başımı yanımda ki bedene çevirdim, oldukça derin bir uykudaydı. Bakışlarımı göğsüne indirdim bu sefer, sabah giydiği gömlek hâlâ üstündeydi.
Sabah...
Annem...
Bakışları, canımı yakan hareketleri, söylediği her bir kelime zihnime dolduğunda, gözyaşları da yavaş yavaş gözlerime dolmuştu. Orospu muydum, ibne miydim ben? Onları gerçekten rezil mi etmiştim? Ama ben hiçbir şey yapmamıştım ki. Niye hep ben...
Dudaklarım arasından çıkmaya hazır hıçkırıkları elimle örterken ılık damlaları tenimin üstünde hissediyordum. İçim acıyordu. Niye annem beni sevmemişti ki? Peki ya babam... O beni severdi, onun sevgisini hep hissederdim ama ya şimdi? Annem benden nefret ederken babam sevgisini çekmezdi değil mi benden? Yapayalnız kalırdım, Hakan'la beraber...
Odada yankılanan telefon sesi ile sabaha nazaran daha çok acıyan gözlerimi açmaya çalıştım, yaşlardan dolayı her yeri bulanık görüyordum. İç çekmeye devam ederken elimle üstten bir şekilde yanaklarımda ki ıslaklığı sildim. Yanımda kıpırdanan bedenle telaşlı bir şekilde gözlerimi kapatıp uyuyormuş gibi yaptım. Hakan beni böyle görürse çok üzülürdü.
Yataktan kalkan bedeni hissettim. Ardından arama sesinin kapatıldığını ve birde Hakan'ın uykulu sesini. "Alo?" Telefon diğer tarafından çok azda olsa bağırış sesleri duyuyordum. "Ahmet amca, lütfen beni bir dinle. Ali için..." Babam mı aramıştı? "Yüz yüze konuşmamız daha iyi olur... Ali şu an benim yanımda, onu yalnız bırakamam. Eğer sizin için sıkıntı yoksa evime gelin." Kısa bir sessizlik oldu. "Tamam, tamam, bekliyorum." Babam, buraya mı gelecekti?
Ya bana çok kızarsa annem gibi? Ya bana vurursa? Benden nefret ederse? Benden nefret etmesindi. Tamam sevmesin, ama nefrette etmesin. Dayanamazdım...
"Uyumadığını biliyorum Ali'm." Üzerimden çekilen örtüyle irkildim. Ani vuran soğukluk içimi bir an titretti, gözlerimi açtım hafifçe. Acıyan gözlerimden dolayı gözyaşlarım tekrar gelmişti. Yanaklarımı kaplayan el ve tenimi okşayan parmakla yanağımın içini ısırdım. Ağlamak üzereydim, ağlamak istiyordum.
Alnıma, gözlerime, yanaklarıma dudaklarını bastırdı. "Seni çok seviyorum bebeğim. Ağlamanı istemem ama içine de atma. Ben buradayım," diyerek bir parmağını kalbimin üzerine bastırdı. "Yanındayım."
Yaşlı gözlerimle hafif sakallı yüzünü turladım. Kollarımı yavaşça kaldırıp boynuna doladım. Üzerime doğru yatan bedeniyle başımı boynuna gömdüm. Sessizce ağlamaya devam ederken soluduğum kokusu beni rahatlatıyordu. Gözyaşlarım damla damla yanaklarımdan kayıp onun boynuna düşerken elleri saçlarımı okşuyordu.
"Çok ağlama ama tamam mı? Kalbim acıyor seni böyle gördükçe," dedi ve başımın üzerine bir öpücük bıraktı.
︶꒦꒷♡꒷꒦︶
![](https://img.wattpad.com/cover/295384690-288-k692136.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
but i love you so | b×b
Fiksi Remaja-Tamamlandı- Tekerlekli sandalyesinde, küçük dünyasında hayatta kalmaya çalışan Ali ve onun küçük dünyasına dahil olan Hakan ♡ ﹋﹋﹋﹋ Sevmek insanların en doğal hakkı, cinsiyet fark etmeksizin...