Bölüm3-/ Değişmeyen Şey: Acı...

602 30 8
                                    

Selamunaleyküm ballarım❣

Nasılsınız bakalım?

Havalar çok güzel değil mi ya MAŞAALLAH❤❤💙

O zaman bu güzel havaların hatrına bu güzel okuyuculara bir bölüm gelsin benden,

Gözlerinize sağlık canlar💙

İyi okumalar🖤

Tavsiye: Bu bölüm Cem Adrian'dan " Duydum ki Unutmuşsun"

Eğer bir insan seni üzüyorsa bu senin suçun derdi annem bir yandan saçlarımı ikiye ayırmış tarakla tarayıp az sonra örmek için hazırlık yaparken

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eğer bir insan seni üzüyorsa bu senin suçun derdi annem bir yandan saçlarımı ikiye ayırmış tarakla tarayıp az sonra örmek için hazırlık yaparken. Çocuk aklımla dudaklarımı büzebildiğim kadar büzer, bu boyumdan büyük lafların anlamlarını çözmeye çalışırdım kendimce. Başaramadığımda ise anneme merakla neden derdim. Niye suçlu benim ki? Beni üzen o. Benim ona küsmem lazım. Kendime değil,hem kendisine küsemez ki insan.

Çünkü derdi annem. Sen ona o imkanı veriyorsun. Onu seni üzecek kadar çok seviyorsun,ona öyle değerler veriyorsun ki,başının üzerine koyuyorsun. Sonra o da seni üzme hakkını kendinde buluyor.

İkna olmamıştım işte. Hemen ama anne bu kötü bir şey değil ki,ben onu seviyorum onunla oyun oynamak istiyorum, o ağlamasın o küsmesin istiyorum bunun değerini o bilmiyorsa o suçlu değil mi? diye sormuştum. Annemse bu söylediğimle sessiz kalmış saçımı örmeye devam etmişti...

Küçücük bir çocukken böyle düşünüyordum işte. Bir insanı üzmenin üzen kişinin suçu olduğunu. Peki cidden öyle miydi? Yoksa ona bu hakkı veren biz mi suçluyduk? Evet suç benim değildi. Çünkü bu hakkı ben o adama tanımamıştım. Peki ya ailesi? Onlar? Ona bu hakkı verirken güvenmişlerdi ona. Onların değimi ile "bana sahip çıkması için" ne zaman düşünsem gülerdim buna.

Çıkabilmiş miydi bari? Beni soktukları durumdan bahsetmiyordum bile. Duygularımın, yaşadıklarımın kimsenin, en azından hayatıma müdahale eden kimsenin umrunda olmaması büyük sıkıntıydı işte. Evet benim çocukluğumda kararları onlar vermişlerdi. Ama ben artık çocuk değildim. Eğer oğulları üzerime kuma getirecek kadar ileri gittiyse bende daha ileriye gidebilirdim ki,

Gidecektim de.

Çünkü bu evde sustuğunuzda saygılı değil,ahmak oluyordunuz. Çünkü siz sustukça, başkaları yüzünüze bağırıyordu...

" Sigara böreklerini götür hadi kızım."

Zenan ablanın imalı bakışları nefesimi bırakmama neden oldu. Gece boyu uyuyamayınca erkenden uyanıp sevgili (!) eşime ve biricik kumama kahvaltı hazırlamaya karar vermiştim. Ne kadar da düşünceli bir insandım...

Neyseki bu kadar düşmemiştim. Uyku tutmadığında mutfağa girme alışkanlığı olan ben girip sigara böreği yapmaya başlamıştım. Benim gibi erkenci olan Zenan abla da sofrayı hazırlamış bilerek sigara böreğini benim götürmemi istemişti. Bazı insanlar bu kadar iyi düşünürdü işte. Ona göre biz birbirimizi tanımıyorduk ve kocam bir hata yapmıştı. Pişman olacaktı. Beni hak etmiyordu,burnu sürtecekti,daha nicesi...

ELFESYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin