Selamunaleyküm canlar💙
Nasılsınız? Nasıl gidiyor hayat?
Yepyeni bir bölümle sizlerleyiz Elfesya ailesi olarak.
Buraya sorularınızı bırakabilirsiniz 💙
Sizden aldığım yorumlar beni o kadar mutlu ediyor ki,benimle daha çok paylaşın olur mu?
Dediğim gibi Renas'ı öğrenmemize az kaldı. Bu bölüm de onlardan biri🖤❤
Bundan sonra ithaflara başlıyoruz🖤
Bu bölümü kemalimyapmaz83 e ithaf ediyorum❤
İyi okumalar💚
Tavsiye: Bu bölüm Sancak- Bana kendini ver.
Zaman...Bazen bir ömürün nasıl geçtiğini anlamazdı kimimiz, bazen de haber beklediği yerden ses seda çıkmasını beklerken saniyeler geçmezdi kimimiz için. Üzerinde oturduğum koltuğun siyah püsküllerindeki odak noktamı zor bela ondan,daha doğrusu düşündükçe beni dibi olmayan kuyulara çeken bu hain düşüncelerden kurtulmak için ayağa kalktım. Saatlerdir oturmaktan uyuşan ayaklarım karıncalanırken onları aldırmamaya çalışarak tedirginlik hissinin istemsizce ruhumu sarmasına izin verdim.
Uzun,geniş ve siyahın hakim olduğu koridoru arkamda bıraktığımda kalbimin üzerine yığılan fazlalığın sebebinin ardına düşmek için yanlış bir zaman da olduğumun bilincindeydim neyse ki. Önünde mekik dokuduğum kapının kulpunu tutmak bile ayrı bir adrenalin patlamasıydı sanki.
Sonunda kalbimin sesini emir verici tonda kesen aklımla aniden tıklamadan kapıyı açarak içeri girdim. Bu ani hareketin bana ağır patlayacağını bilmek de muhakkak önemli bir detaydı. Ya da,detaydan daha fazlasıydı, bilmiyorum...
Mahir,yani arkadaşı pencerenin önüne yaslanmış kollarını birbirine bağlamıştı. Gözleri içeriye çat kapı giren bana kaydığında gülümsedi.
" Gelsene. "
İçimde şahlanan az önceki aslan kaybolmuş yerini yuvasını kaybetmek istemeyen evcil bir kedi gelmişti. Çekinerek kapıyı kapattım. Gözlerim inatla onu bulmuyordu. Ama bir yere kadar direnebildim. Sonunda başımı kaldırdığımda gördüğüm manzara düşmanım da olsa içimde bir yere bir alev topu bıraktı.
Gece karası,kıvrılmış kirpikleri, şu an dünyaya kapalı gözlerinin üzerini merhametli bir anne gibi örterken dün düşmenin verdiği etkiyle yer yer kızaran yanakları ve alnındaki sıyrık ne kadar perişan olduğunu gösteriyordu. Peki bu kadar perişan bir halde bile neden hâlâ bu kadar yenilmez duruyordu?
Neden olacak dedi zihnim. Çünkü onun tek yendiği sendin yıllarca. Seni susturmak dünyayı susturmaktı. Seni hapsetmek dünyayı parmaklıklar ardına atıp kalplerine ve dillerine kilit vurmaktı. O yüzden yenilmez değil,yenilmezmiş gibi duruyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELFESYA
RomansAcıları olan bir kızdı Elfesya, Her ne kadar adının anlamı Masal Prensesi olsa da Hayatındaki, onun değimiyle " Acımasız ve Zalim" adamın sayesinde kendisini külkedisi gibi hissediyordu. On sekizinde evlendirilip yirmi ikisinde üzerine kuma geldi...