YEMİN VE GERİ DÖNÜŞ

38.5K 919 5
                                    

  Eve vardığımda gözlerim kıpkırmızıydı ve yanıyordu.Duşa girdim,suyun altında saatlerce oturdum.Çıkıp giyindim ve yatağa girdim. Annem evde yoktu.Beni böyle görmemeliydi.Hiç bir şey düşünmeden saatlerce uyumak istiyordum.O günden sonra tek yaptığım şey gözyaşı dökmek ve olanlara anlam vermekti.Günlerce okula gitmemiştim.Arkadaşlarımın telefonlarına cevap vermiyor,anneme de hasta olduğumu söyleyip duruyordum.Yolda,parkta,sahilde,sokaklarda her yerde ağlayıp duruyordum.Baktığım tüm erkek yüzleri bana onu hatırlatıyordu.Sesleri,kokuları…her şey Serdar’ı anımsatıyordu.Bir sabah uyandığımda bir karar vermiştim.İntikam yemini…Bu alçak adamdan intikamımı alacaktım.Belki bugün değildi,yarında değildi ama bir gün mutlaka intikamımı bu adamın gözünün içine baka baka alacaktım.Kendimi toparlayıp,okuluma döndüm ve derslere gömüldüm.Herkese hasta olduğumu söylüyor ve mutluluk oyunu oynuyordum.Etrafa neşe saçıyor,bolca gülümsüyordum ama içimde sürekli gözyaşları akıyordu.Alçak herifi unutmayacaktım,asla…Eğer unutursam nefretim,öfkem azalırdı çünkü.Herşeyi kafamda ilk günkü gibi taze tutmaya çalışıyordum.Herşey yolundaydı toparlanmıştım ama sadece kalbimle bir savaş içerisindeydim.Sürekli o adama olan aşkımı unutmaya çalışıyordum ama yinede onu hala deli gibi seviyordum.Ve bir o kadarda nefret ediyordum.Erkeklerden öylesine nefret etmeye başlamıştım ki yüzlerine baktığımda midem bulanıyordu.Bir erkekle göz göze geldiğim an lanet adamın yaptıkları üşüşüyordu beynime.Tüm erkekler ölmeliydi hem de hepsi…

  Yıllar akıp gitmişti ve kendimi sadece derslerime adamıştım.Gece gündüz çalıştım durdum.Kimseyi sevmeden,bakmadan…Gelen bütün teklifleri reddederek ve umursamadan…

Sonunda üniversiteden mezun olmuştum.Bir iki yıl avukatlık bürosunda staj yapmıştım.Davalara girmiştim ve insanların hakkını savunmuştum.Şimdi sıra kendi hakkımı savunmaya gelmişti…Evet doğru, yeminimi hala bozmamıştım.ALTUNLAR holding bir avukat arıyordu.İnternette ilanı görünce sevinçten havalara uçmuştum.Şimdi benim sıramdı.Sahne benimdi artık.

      Sabah erkenden kalkıp duş aldım ve güzelce giyindim.Makyaj masama oturup saçımı ve makyajımı tamamladım.Bugün kendimi harika hissediyordum.Artık çok daha güzeldim.Yirmi altı yaşında,çekici ve zeki bir kadındım artık.Artık ne saftım ne de salak.Tüm yaşadıklarımdan ders almıştım ve olgunlaşmıştım.Anneme de çok iyi bakmıştım.Benimle gurur duyuyordu,içimdeki yangını fark etmeden mutlu olduğumu sanarak.Arabama atlayıp otelin yolunu tuttum.Heyecanlıydım ve tedirgindim.Şansım yaver gitmeli ve işe alınmalıydım.

Otele vardığımda içimdeki küller yeniden alevlendi.İçeri girer girmez,tüm anılarım gözümde bir tiyatro sahnesi gibi oynamaya başlamıştı.Küçük Yağmur’a bakıyordum.Ağlıyordu,canı yanıyordu ve deli gibi aşıktı…Kafamdakilerden sıyrılıp lobiye iş görüşmesi için geldiğimi söyledim.Beni hemen Müdür’ün odasına götürdü.Otel çok değişmişti ve artık tanıdığım kimse burada çalışmıyordu.Müdür bey beni hoş karşıladı ve CV’mi incelemeye başladı.

‘Yağmur hanım, tecrübeleriniz çok iyi.Yaşınıza göre oldukça deneyimlisiniz.Otelimizin ve ayrıca ALTUNLAR ailesinin avukatlığını yapacak birini arıyoruz.Aile avukatlığı zor bir iştir yani her şekilde onları çok iyi savunmanız gerekir.’dedi.Kendimden emin bir ses tonuyla konuştum.

‘Staj yaptığım avukat,aile avukatıydı.Yani bu konuda oldukça deneyimliyim efendim.Ayrıca bu oteli de,ALTUNLAR ailesini de çok iyi tanıyorum,yani şey…haberlerden ve internetten takip ettiğim kadarıyla.’dedim.Adam gülümsedi ve kahvesini içti.

‘Serdar Altun bey hala yönetimin başında mı efendim?’dedim.Keşke sormasaydım ama ne cehennemde olduğunu merak ediyordum.

‘Ah aslında üç yıldır İngiltere’deydi.Orada yaşıyordu.Ama geçen hafta geri döndü.Otelin başına geçecek yeniden.O yokken babası Levent bey yönetimdelerdi.’dedi.Keşke İngiltere onun cehennemi olsaydı da geberseydi dedim içimden.Ama ölümü benim elimden olacaktı.

Müdür beyle tokalaştık ve yarın haber vereceğini söyledi.Lobiye döndüğümde asansöre göz attım.Bu asansör,bu otel,her şey yanıp kül olsa keşke…Zamanı geri alabilseydim bu işe asla girmezdim ama kaderin önüne geçilmiyordu.Ertesi sabah telefonla açtım gözümü.

‘Yağmur hanım bugün Levent  Altun sizinle görüşmek istedi.İşe alınacaksınız,saat birde otelde olun lütfen…’ J

  

      

    

İKİ TEN TEK BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin