Keyifli okumalar 🥰
Başının şiddetli ağrısı karşısında gözlerini birbirine daha da sıkı bastırırken küçük bir inleyiş kaçtı dudaklarından. Boyun kökünden alnına kadar gelen ağrı kendini belli etmek ister gibi daha da derine bırakırken acısını,eliyle gözlerini ovuşturdu. Tüm gece boyunca ağlaması şimdi sabah için böyle bir hediye ile karşılaşmasına neden olurken şuursuzca gözlerini etrafta gezdirdi. Eli uzun zamandır yıkanmamış olan saçlarını bulurken memnuniyetsizlikle yüzünü buruşturdu. Duş almak istiyordu. İç çamaşırı bile yoktu ki..
tam karşısında siyah bir duvar saati gözüne çarptığında saatin 15:23 olduğunu gördü. Sabahın ilk ışıklarına karşı son kez göz yaşlarını akıttığı için bu saatte uyanmasını normal buldu ama yine de uyku düzeninin bu düzensiz hali ona iyi gelmiyordu. Hem çok uyumak hem de ağlamak ona iyi gelmemişti.
Ayaklarını parkenin soğukluğu ile buluşturduğun da bir kez daha eliyle düşen eşofmanı çekiştirdi ve banyoya doğru ilerledi. İhtiyaçlarını giderdikten sonra tek eliyle yüzünü yıkadı ve kuruladıktan sonra banyodan çıktı. Ebeveyn banyosu onun için gerçekten çok iyi olmuştu çünkü bu evde mutfak ve kendi odası dışında pek bir yere gitmemişti. Farklı kapıları açmadığı içinde gayet mutluydu. Çünkü evi karıştırmak istemiyordu.
Tek eliyle düzeltebildiği kadar yatağını düzeltti ve aşağıya inmek için hareketlendi. Daha odanın ortasındaysan kapısının çalması ile bir kaç adım daha attı ve kapıyı açtı."Günaydın kızım"
"Günaydın Şükran Teyze"
Kadın elinde bir sürü poşetle içeri girerken anlamsız şekilde bakmaya devam ediyordu Nehir.
"Bunlar ne ?"
Tamamiyle odasına kadar girmiş olan Şükran Teyzenin arkasından kapıyı kapatmış ve öyle konuşmuştu.
"Senin için Nehir. Sabah Rüzgar'la beraber gittik ben bir kaç bir şey aldım senin için gerisini de kendisi aldı sana."Demek adam o gün söylediği her şeyi yapmıştı. Her ne karar içine sinmese de bu durum yine de yapacak bir şey bulamıyordu çünkü tek bir kıyafeti bile yoktu. Gerçekten bu çok ama çok iyi olmuştu. Bir gün işe girdiğinde tüm bu borcunu kapatacaktı. Artık Rüzgar'a bir vefa borcu vardı.
"Teşekkür ederim Şükran Teyze zahmet verdim size."Dişleri dudaklarını bulurken utanç içinde kafasını eğdi. Gerçekten bu insanların hakkını nasıl ödeyecekti ?
"Gel uzun zamandır duşa giremedin, seni bi güzel duşa sokayım yardım edeyim. Sen giyinene kadar da ben sana bir şeyler hazırlarım güzelce yemek yersin olur mu kızım ?"
Kocaman bir gülümseme ile kafasını olumlu anlamda sallarken yapmak istediği bir şeyi yaptı ve kadına bir kaç adım daha yaklaşıp tek koluyla ona sarıldı. Hayatına böylesine güzel bir dokunuşta bulunduğu bu kadına da söylenecek çok sözü vardı. Anne şefkati ile yaklaşmıştı ona,bunu unutmayacaktı.
Geride bıraktıkları 40 dakikanın ardından Nehir duşa girmiş, Şükran teyze onun saçlarını yıkayıp yardım etmişti. Koluna bir poşet sarmış su gelmesini önlemişlerdi. Ardından kız duştan çıkmaya yakın Şükran Teyze banyodan çıkmış Nehir iç çamaşırlarını da çıkartıp son kez vücudunu yıkamıştı. O da banyodan bornozla çıkmış yerde ki poşetlere bakmaya başlamıştı. Bir gri eşofman bir siyah kazak bulduğunda tebessüm ederken iç çamaşırları gördüğünde dişleri yine dudaklarını utançla ısırmaya başlamıştı. Şükran Teyze ona bir sürü iç çamaşır almıştı ve siyahlardan seçip zar zor giymişti. Yatağın üstünde ki eşofmanla kazağı da giydikten sonra saçlarını kurutmak için tekrar banyoya döndü. Kolu ara sıra hala ağrıyor,hareket ettirmek dahi istemiyordu. Ama günlerdir pansuman değiştirmemişti en kısa sürede onu yenilemesi gerektiğini biliyordu. Tamamiyle işi bittikten sonra aşağı inmiş ve Şükran Teyzeyi mutfakta yakalamıştı.
Önünde olan kahvaltı tabağından biraz yemek yedikten sonra çayını yudumlamış, peşine başı için bir ilaç almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhun Sarmaşığı
Fiksi RemajaTırnakları ile eşelediği toprağa hırsla saldırıyor, derin bir çukur açmak için çaba gösteriyordu. Tırnaklarının arası toprakla dolmuş ona da kan eşlik etmişti. Sızım sızım sızlayan tırnakları değil kor düşmüş yüreğiydi. Kimdim ben? Neredeydim? Ben...