7

13.6K 653 59
                                    


Yaklaşık tam yarım saattir tam karşımdaki berjerde oturmuş ifadesiz yüzü ile doğrudan bana bakıyordu .
Hâlâ anlatıp anlamamakta kararsızdım elbette ama karşımdaki adam ona birşeyler anlatmamı istiyordu. Belki bana yardım edebilirdi, tüm bunlara son verebilirdi, bir umut...
Ama ona anlatırsam ya babamın haberi olursa ? O zaman daha kötü şeyler olacağından eminim. Bana yardım etmek isteyen birisi zarar görürse buna dayanamazdım ki.

Bir el tam elimin üstüne elini koymuş nazikçe okşuyordu, başımı kaldırıp yüzüne baktığımda ise bana gülümsüyordu. Öyle sahte bir gülümseme değildi bu, kalbinin en derinliklerinden, tüm samimi ve sıcaklığıyla gülümsüyordu.

"Eğer bana güvenmediği söyler isen sana hak verebilirim ama sana yardım etmek için hep burda olacağım. Bazı şeylerden kurtulmak için bazen başkalarının yardımı da gerekebiliyor nasıl olsa tüm yükü kendi omuzlarımızda taşıyamayız . Öyle değil mi?"

Dediklerinde haklıydı elbette. Bu zamana kadar herşeyi kendim sırtlanmıştım. Kimse yanımda durmamıştı. Belki başka biri buna dayanamayabilirdi ama ben sırf annem için bu hayatı yaşıyordum...
Islanan kirpiklerimi elimin tersi ile sildim ve hırıltılı çıkan sesim ile konuşmaya başladım.

"Evet haklısın ama benim bu zamana kadar yanımda duran kimsem olmadı ki. Hep düşündüm biliyor musun 'Bunları hak ettim mi?' diye çok düşündüm ama ben bunları hak edecek birşey yapmamıştım ki.
Annem, annem burada olsaydı belki beni koruyabilirdi..."

Alaz oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve elini sırtıma koyup yavaşça okşadı bana destek verircesine. Yanıma gelmesi ile yine o erkeksi kokusuyla ciğerlerime mühürlendi.

"Kim yaptı bunları güzelim? Ve neden yaptı ?"

Doğru düzgün başımı kaldırıp yüzüne bile bakamıyordum ama eminim ki yüzünde ne bir küçümseme ne de bir imrenme vardı. Utanması gereken ben değildim biliyorum ama şuan çok utanıyordum. Hiç kimsenin olmadığı,bulunmadığı bir yere kaçmak istiyordum. Hıçkırıklarımın arasında zorla konuşmaya devam ettim.

"Yemin ederim ben hak edecek birşey yapmamıştım ki. Sırf kızmasın, bana kızmasın diye çok uslu durdum. Hep çok uslu durdum. Mesela o gün bizim eve geldiğinde yani akşam yemeğine geldiğinde de birşey yapmamıştım yani tamam birazcık birşey demiş olabilirim ama onda bile o karanlık odaya gittik. "

"Hangi oda ?"

"Karanlık, çok karanlık bir oda. O odada babam bana cezalar veriyor. Bir örneğini görmek ister misin?"

Alçılı kolumu gösterip buruk bir gülümseme sundum yüzüne baktığımda ise ani duygu değişimi yaşıyor gibi suratı hemen başka bir ifadeyi aldı. Şaşırdığına emindim. Tam konuşacaktı ki buna izin vermeyip konuşmaya başladım.

"Evet yalan söyledim, ben düşmemiştim ama öyle söylemek zorundaydım. B-ben özür dilerim ..."

Boyuma göre biraz daha eğilip sıkıca bana sarıldı. Hemen bu hareketine karşılık verip sıkıca sarıldım. Sanırım uzun zamandır içtenlikle kimseye sarılmamıştım.

"Sen çok güçlüsün bebeğim."

Duyduğum sözler ile biraz daha kendimden emin olmuştum. Çok güçlü olduğumu söylüyordu. Evet, evet kesinlikle ben güçlüydüm.
Bu hayatı değersiz, önemsiz biri için heba etmeyecektim. Onun inadına çok mutlu olacaktım.
İlk defa böyle kendimi güçlü hissediyordum. Ne olursa olsun ben bu hayatı çok yaşayacaktım.

"Sahiden güçlüyüm değil mi ?"

Kurduğum cümlem üzerine olumlu anlamda başını sallayıp tekrar o sıcak, samimi gülümsemesini sundu. Yaklaşıp 15-20 dakika boyunca kesintisiz konuşmuştuk. Bir sürü sorular sormuştu . Herşeyi baştan anlatmıştım. Beni hiç yargılamadan da dinlemişti. Kendimi çok rahatlamış hissediyordum ama bunun yanında içimi bir korku kaplıyordu elbette.
'Ona anlattığımı babam öğrenirse ?' Diye içimden geçirmeden yapamıyordum.

Bana telefon numarasını vermişti,bir dahaki öyle bir durumda ona yazabileceğimi söylemiştti. Hatta olurda canım sıkılırsa, birisi ile konuşmak istersem de ona yazabileceğimi çok net söylemişti.
İlk defa biri benim içim endişeleniyor,beni düşünüyordu. Sahi ne zaman Alaz'a bu kadar güveniyor olmuştum ? Bizim eve ilk geldiğinde mi yoksa şirket odasına yanlışlıkla girdiğimde mi ?

Biz konuşmaya devam ederken içeriye babamın asistanı olan kadın gelip 'Babanız sizi bekliyor efendim' dedikten sonra Alaz ile kısa bir vedalaşma sonucu ayrılmıştık ve babam ile eve gelmiştik.
Şimdi ise yatağıma boylu boyunca uzanmış elimdeki çizgi romanı okuyordum ama şuan en sevdiğim şeyi yapıyor olsamda canım bir hayli çok sıkılıyordu. Hemen yanı başımda yatan Leydinin yumuşak göbeğini sevip biraz onunla oynamaya başladım.
Çok kısa bir sürede bana alışmıştı. Şuan onun benden başka kimsesi yoktu. Ona en iyi şekilde bakmaya çalışıyordum özellikle de ilgimi fazlasıyla veriyordum. Şuan kendini sevdirmeye çalışıyor olması ise buna bir işaret değil miydi ?

______

Bölümü nasıl bulundunuz?

15/02/2022

EREN [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin