10

13.2K 608 270
                                    

Birkaç uyarıcı ses duymama rağmen gözlerim aralamak istedim fakat bunun için bedenim o kadar yorgundu ki. Vücudumun her bir köşesi ağrıyor, acıyordu. Başımda da inanılmaz bir ağrı mevcuttu.
Hâlâ uyku modunda olduğum için şanslıydım, uykuma kaldığım yerden devam edebilirdim.
Dudağımın kenarında bir hareketlilik olduğunda bu o kadar çok hoşuma gitmişti ki. Bir andan vücudumdaki tüm ağrıyı, acıyı unutmuştum sanki.
Dudaklarımın kıvrılmasına izin verdim.
Aynı saniyeler içinde gözlerimi hızla açıp doğrulmam bir olmuştu.
İlk gördüğüm şey Alaz'ın o kusursuz yüzü olmuştu.
Hemde,hemde çok yakından. O kadar eşsiz ve hoştu ki. Biçimli yüz hatları, dolgun dudakları...
Ah, ben neler düşünüyordum böyle?

" Of rüyasın işte git başımdan."

Deyip, başımı tekrar yastığıma gömüp ince pikemi başıma kadar çekip gözlerimi kapattım ve uykuma devam edecekken duraksadım.
Nasıl ya ? Bu gerçek olabilir miydi şimdi ?
Aynı saniyeler içinde başıma kadar çektiğim pikeyi yavaşça indirip yatağımın kenarına oturmuş adama baktım. Cidden gerçek olabilir miydi ya ?
Şuan canlı canlı karşımdaydı öyle mi ?
İnce pikenin altından sağ elimi çıkartıp Alaz'ın yanağına koydum. Sanki gerçek olduğundan emin olmak ister gibi.

Ne ?

Gerçekti ?

"S-sen nasıl- "

Fazlasıyla şaşırdığımdan dolayı kekelemiştim. Fakat o beklemediğim birşeyi yapıp ben daha cümlemi bitirmeden buna izin vermeyip konuşmaya başladı.

"Kim yaptı sana bunu ?"

Bunu demesini elbette beklemiyordum. Mesela burada benim odamda oluşunu da beklemiyordum ama bundan daha önemli şeylerde vardı.
Sorusunu cevapsız bırakıp ondan gözlerimi çekip başka şeylere bakmaya başlamıştım.
Elini yavaşça yüzüme yaklaştırıp baş parmağı ile dudağımın kenarını okşadı. Dün babamın patlattığı dudağımı okşuyordu. Ne kadar acısına katlanmaya çalışsam bile buna yenik düşüp yüzümü buruşturmak zorunda kaldım. O ise hemen elini çekmişti.

"Baban, baban yaptı değil mi ? "

Sözleri biter bitmez ayaklandığında bana bile bakmadan arkasını dönüp bir adım atacakken hızlıca elini tuttum ve gitmesini engelledim.
Birkaç saniye öylece durdu ve sonrasında bedenini bana çevirip yüzüme baktı. Şuan sinirli olduğu her halinden belliydi. Ben ise o anda tek bir kelime söyleyebilmiştim.

"Gitme"

Sesim o kadar cılız ve kısık çıkmıştı ki. Korkup babasının arkasına saklanan bir çocuktan hiç bir farkım yoktu. Ama onun en azından babası vardı onu koruyabileceğini düşünüp arkasına saklanıyordu.
Ama ben ?
Ben bunu yapamazdım, böyle bir babam yoktu ki.
Akmaya yer arayan göz yaşlarımı daha fazla tutamayıp başımı eğip hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.
Ben sanırım cidden çok güçsüzdüm.Sadece kendimi kandırıyordum.

" Bana bak güzelim. Kaldır başını ve bana bak. "

Sesi bir o kadar sakin ve huzurlu çıkıyordu benim için. Birkaç saniye duraksayıp yavaşça başımı kaldırdım ve gözlerinin içine bakmaya çalıştım.
Utanıyordum, çekiniyordum...

" Sen çok güçlüsün. Bu mu seni yıkıyor ? Bunun için mi ağlıyorsun sahiden ? Sil o göz yaşlarını hemen !"

Yalandan kızdığını biliyordum. Sinirli çıkarmaya çalıştığı ses tonuna daha fazla dayanamayıp kıkırdadım bir yanda ise ıslanmış kirpiklerimi elimin tersi ile siliyordum.

" Önce yaralarına bir bakalım. "

Tam bir şey diyeceği sırada ondan önce davranıp konuşmaya başladım.

EREN [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin