Alaz ile dışarda kahvaltı yaptıktan sonra Alaz dışarıda birşeyler yapabileceğimizi söylemişti fakat ben pek istememiştim bu yüzden şuan evde birlikte oturuyorduk.
Ben bir kanepede bağdaş kurup oturuyordum o ise tam karşımda oturuyordu.
Sabah üstüne giydiği takımı çıkarmış daha rahat şeyler giymişti. Spor giyimi bile onu daha çekici bir hale sokuyordu .
Başımı televizyondan kaldırıp ona doğru baktığım sırada tüm dikkatini televizyondaki filme verdiğini fark ettim.
Dağınık saçları ile bir hayli hoş duruyordu.
Bu görüntüsüne ister istemez birazcık içim gitmiş olabilirdi...Gizli gizli onu izlemeye çalışırken sanırım bunu sadece birkaç saniye başarabilmiştim.
Kafasını bana doğru çevirdiği sırada hemen kafamı televizyona doğru çevirdim.
Sanırım çok fena yakalanmıştım.
Gözlerimi asla televizyondan çekmeyip beni görmemiş olması için dua ediyordum.
Ardından sesini duydum."Utanma benden."
Sesini duymam ile utançtan yerin dibine girmek istiyordum sadece.
Başımı hafifçe kaldırıp ona baktığımda ise tüm heybeti ile bana bakıyordu.
Bir cevap vermek zorunda isem anlamamış gibi yapıyordum. Her zamana işe yaramasa da bu sefer şans benden yana olsa iyi oluyordu.Anlamamış gibi ağzımdan 'hı?' Kelimesini çıkması ile eliyle yanına gelmemi işaret edip koltuğu pat patladı.
Bende mecbur utana sıkıla oturduğum yerden kalkıp küçük adımlar ile yanına kadar gelip hemen yanına oturdum ve bacaklarımı kendime doğru çektim."Benden utanıyor isen utanma güzelim. "
Siyahlarını dikmiş tam olarak yüzüme bakıyordu. Birazcık fazla yakın olmuş olabilirdik aslında bu beni hem utandırıyor hemde telaşlandırıyordu. Yanında ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemez hâle geliyordum. Üstelik gözle görülür birşey bile yapmıyor iken böyle oluyordu. Nasıl bu hale gelebiliyordum ki ? Sorduğu soruya karşılık olarak.
Olumsuz anlamda başımı salladım.Tam birşey söyleyecekti ki telefonuna gelen bildirim sesi ile durmak zorunda. Aynı saniyeler içinde tam yanında duran telefonunu eline alıp bir süre boyunca telefonu ile ilgilendi ardından tekrar yanına koydu. Ben ise meraklı gözler ile ona bakıyordum.
"Leydi birkaç saat içinde geliyormuş tabi diğer eşyalarında"
Dedi neşeli sesi ile. Ben ise bu dediklerinden sonra yerimden bile kalkmadan boynuna atlayıp sıkı sıkı sarıldım. Sonunda Leydi geliyordu demek. Onu çok özlemiştim, fazlasıyla.
Resmen sevinçten şu dakika ağlayacak bir durumun içindeydim.
Ne yaptığımı fark edince Alazın boynundan hızlıca kollarımı çektim. Hemen eski yerime geçip mahcup bir ses tonu ile konuştum."Şey ben yani bir anda oldu aslında. Sevinçten,tamamen sevinçten biliyor musun?
Ben sevinince ya da mutlu olunca böyle oluyor işte.
Özür dilerim...
Leydiyi çok özledim gerçekten, onu 1 saat görmesen hemen özlüyorum şimdi onu nerdeyse 2 gündür görmeyince sende bir anda Leydi geliyor falan diyince çok heyecan yap- "Cümlemi bitirmeme izin vermeyip konuştu.
"Sorun yok, gerçekten. İstediğinde sarılabilirsin,sevinince, mutlu olduğunda, üzgün olduğunda... " dedi sevecen şekilde.
Bu lafı üzerine kocaman gülümsedim. Gülümsemem ile o da bana bakarak gülümsedi.
" Peki şimdi sarılabilir miyim ?"
Onaylar şekilde başını sallaması ile oturduğum yerde biraz hareketlenip kollarımı boynuna sardım ve sıkı sıkı sarıldım.
O da ellerini sırtıma çıkarmış sırtımı okşuyordu. Keskin kokusunu bir yandan da içime çekiyordum. Şuan bir o kadar mutlu ve bir o kadar kendimi güvende hissediyordum. Keşke sonsuza kadar böyle kalsak diye içimden geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EREN [bxb]
General FictionKaranlık bir odanın içinde kurtarılmayı bekleyen bir çocuk...