512

''Yeter Recai kızı öldüreceksin'' dedi sert bir sesle.

Sigarasından güçlü bir nefes çekti ve yerdeki su birikintisine attı.

Sigaranın suya değişiyle çıkardığı o muazzam sönme sesinden sonra yüzünü isteksizce 

Recainin havluyla dövdüğü kıza çevirdi.

Elleri arkadan bağlanmış,Belinden ve ayaklarından da sıkıca sabitlenmiş bir halde 

Yüksek bir ihtimalle suçsuz olan bir kızı yaklaşık bir saattir dövüyorlardı.

''Bilmiyorum.

Yemin ederim ki bilmiyorum.

Lütfen 

Lütfen nefes alamıyorum artık'' dedi bir yandan dudağının kenarından kan sızarken genç kız.

Yanlış zamanda yanlış yerde bulunmuştu ve bedelini de fazlasıyla ödüyordu.

Recai karşısındaki sandalyeye isteksizce çöktü.

''Siktiğimin terasında ne işin vardı o zaman!''dedi adam.

Kadın bir yandan ağlayıp bir yandan konuşmaya çalıştı.

''İçerideki eğlenceden bunalmıştım sadece.

Teras yazısını görünce biraz hava almak istedim.

Yerde yatan adamı görünce ne yapacağımı bilemedim'' dedi panikle.

Yüzü gerçekten berbat gözüküyordu.

''Tamam Recai 

Üsteleme artık 

Abi gelsin '' derken içeriye jilet gibi bir takım giymiş adam ve iki koruması girdi.

Recai oturduğu yerden kalkarak hazır ola geçti.

Adam gördüklerine inanamadığından olsa gerek 

Bir kıza bir de adamlarına baktı.

''Bu ne lan?

Bula bula bir kız mı buldunuz bana ?

Mal nerde?'' 

Cevap gelmeyince tokatı Recainin ablak suratına patlattı.

Recai bir iki adım geriye sendeledi.

Ama itaatini korudu.

Adam elini beline koydu.

Parmağına doladığı tespih kehribar rengiydi.

Parmaklarının arasında üç kez çevirdi.

Şimdi kıza arkasını dönmüş adamlarından cevap bekliyordu.

''BENİM ADIM NE ULAN!'' dedi.

''BEN MALIMI ADAMIMI KAYBETMEDİM DAHA!