Barış.
Orhan komutanın odasına toplandığımızda tek eksik Oğuz'du.
Altay'a bakış attım.
Normal gözüküyordu.
Ben keyfi kaçar sinir olur diyordum ama gayet normaldi çocuk.
LAN !
Bunlar buluşacaklar.
Vallaha da billaha da buluşacaklar.
Telafi mayetinde.
Sonra kızı alıp uçuracak.
Gökler onun tabi.
Gez babam gez.
Düşün oğlum.
Nerede ne zaman.
''Asker!!''
Sakince Orhan komutana baktım.
O bana sinirli bakıyordu.
Bi dakika komutanım.
Olayı çözmeye çalışıyorum.
''Tamam mı Barış?''
Kafamı tekrar kaldırdım.
''Tamam komutanım.
Siz nasıl isterseniz'' dedim ciddiyetle.
Sabır çekerek arkasına döndü.
Bizim çocuklar gülmeye başladı.
''Ne o lan?'' dedim Semih'e el ederek.
Orhan komutan arkasını döndü sinirle.
''Akşam sana görücü gelecek diyorum''
Kafamı önüme eğdim.
O kadar da pilot olma oğlum.
''Şimdi dinleyin beni.
Ama götünüzle değil.'' dedi
İki elini masaya dayayarak sabırla anlatmaya başladı.
''Çok uzak kaldık çocuklar.
Çok..'' dedi iç çekerek.
Haklıydı baya bi uzak kalmıştık.
Bize göre tabii.
''Şu bir aydır gazeteciler eksik olmadı.
Önce Ceylanın pusuya düşmesi.
Komutanın esir alınması.
Sonra operasyonlar.
Şimdi bayrak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
512
Action''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum var 512'' ''Hey Allahım, robot musun kızım sen ne kodu ne numarası, iyi Ceylan fazla bile sana '' Söylene söylene arabadan çıktı. Sabırlı o...