Oğuz onu söyler söylemez olduğumuz yerden zamandan bağımsız olarak hırladım.
''Ben senin nişanlın falan değilim''
Sevdaya baktığımda sanki kamikazedeymiş gibi koltuğun kenarlarına sıkıca yapışmış
Yüzünde dehşet ifadesi vardı.
Oğuzun da susmaya niyeti yoktu.
''Teklif mi kızım olay?
Evlen benimle.
Al sana mis gibi teklif''
Cümlesini bitirmesiyle Sevdanın çığlık atması bir oldu.
Ben de de nasıl bir sakinlik varsa.
Uçan adam Sabriyi izleyen sunucu gibiydim.
''Sevda hanım ne yapıyorsunuz '' dememek için kendimi zor tutuyordum.
Ayağa kalktım.
Oğuz eliyle durdurmaya çalıştı.
''Oğuz çocuk parkına çevirdiniz burayı'' dedim sinirle.
Benim yaşadıklarım bana yetiyordu zaten.
Başta kıskandın mı deyip
Sonra da gönlümü almak için yanında iğrenç bir evlenme teklifinde bulunması da neydi?
Racon da ;
Bak kızın yanında evlenme teklifi yaptım daha ne yapayım demek miydi?
O nasıl evlenme teklifi ya?
Evlen benimleymiş.
Bi lütfen dersin.
Misin dersin.
Diz çökersin.
Hadi yüzük cebinde kalsın
Nişanlıymış.
Sevdaya ne demeli.
Çığlık atınca ne oluyor?
Çocuk çocuk kendini rezil etmeler falan.
Ben kendi kendime düşünürken midem beni yemekhaneye getirmişti.
Mis gibi çorba kokuyordu.
Sırtımın ağrısını falan unutmuş hemen yemeklerimi almıştım.
Masaya geçtiğimde yanıma koşturarak Selim geldi.
''Komutan ne dedi?'' dedi heyecanla.
''Sen de mi duydun asker?'' dedim çorbama ekmek doğrarken.
''Neyi komutanım?''
Ekmekleri kaşığımla çorbaya karıştırırken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
512
Action''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum var 512'' ''Hey Allahım, robot musun kızım sen ne kodu ne numarası, iyi Ceylan fazla bile sana '' Söylene söylene arabadan çıktı. Sabırlı o...