Helikopter pistinin kenarında Oğuzun gelmesini bekliyordum.
Az önce bir kız getirilmişti.
Öyle bakımsız bitkindi ki.
Doğruca revire götürdüler.
Sürekli kulağıma telsiz konuşmaları geliyordu.
Tam net bir şey de duyamıyordum
Pusu kurulmuştu sanırım.
İyice tedirginleşmiştim.
Oğuza bir şey olmayacağı düşüncesi Diyarbakırda soyuttu ama burada her şey
Her an olabilirdi.
Kaç saat geçtiğini bilmiyordum.
Tamam kızım intikal uzun sürer
Sonra birazda çatışma süresi ekle.
Kız geldi buraya Oğuza bir şey olsa onu da getirirlerdi.
Demek ki yakalandı kız.
İyi her şey.
En son bir helikopter daha indi.
Barışı gördüm.
Koşarak yanlarına gittim.
Arkasından oğuz atladı.
Üstünde kan yoktu.
Derin bir nefes aldım.
Bana doğru yürümeye başladılar ama Oğuz farklı bakıyordu.
Donuktu.
Bir şey söylemek için ağzımı açtığımda
''Yorgunum ''diyerek yanımdan geçip gitti.
Hemen Barış'ı yakaladım.
''Ne oldu orada?''
Yüzüme baktı,kayıtsızca
''Bir şey olmadı,hallettik geldik ''
''Diğerleri nerede o zaman''
Yeni hatırlamış gibiydi.
''Ha onlar bekliyor,ne olur ne olmaz''
----------------------
''Üsteğmenim telsiz konuşmaları gelmeye başladı,bakmak ister misiniz?''
Telsiz odasına geçtik.
Telsiz konuşmalarını kürtce bilen ya da kürt kökenli askerlerimiz başında olurdu.
Bize de eğitimde kürtce eğitimler verilmişti.
Bu telsiz dinlemeleri belli bir şablona oturtmak amacıyla aşağı yukarı telsizde konuşan kişiler kadar bizim de askerimiz dinlemede kalıyorlardı.
Belli kod adları vardı kendi aralarında.
Oldukça şifreli konuşuyorlardı.
Telsiz tayin ekibi de telsiz dinlemelerinin geldiği yönü tayin edebiliyorlardı ancak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
512
Action''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum var 512'' ''Hey Allahım, robot musun kızım sen ne kodu ne numarası, iyi Ceylan fazla bile sana '' Söylene söylene arabadan çıktı. Sabırlı o...