louis kantinde ki sandalyeye otururken arkadaşlarına çevirdi kafasını. ''aslına bakarsanız annemin harry'i bu kadar seveceğini tahmin bile edemezdim.''
bu cümleden sonra kantine harry girmiş ve yanına gelmişti. ''merhaba lou.''
louis gelen sevgilisine kollarını dolamış ve saçlarının güzel kokusunu çekmişti, bu koku ona huzuru veriyordu evinde gibi hissetmesini, rahat hissetmesini sağlıyordu.
''merhaba harry, nasılsın?''
harry ensesini kaşımıştı, ''fizikten düşük aldım o yüzden pekte mutlu değilim..''
louis sahte bir şekilde dudak büzmüş ardından da sinsice gülmüştü ''fizik mi, seni çalıştırabilirim?!'' kaşlarını yukarı aşağı oynatınca harry güzel kahkahasını patlatmıştı, louis'nin kafasına hafifçe vurmuş sonra öpmüştü ve gülüşerek bir sandalye çekmişti louis'nin yanına.
''ee bugün ne yapalım?'' demişti harry, diğerlerine bakarken. ''sizinle bir şeyler yapmak isterim çocuklar. siz de isterseniz?''
liam hemen gülümsemişti ''tabii ki de isteriz harry.''
''ben sinema diyorum ya da bowling'e gidebiliriz?'' demişti liam'a ve ardından zayn'e bakarak.
zayn ve liam bowlingi onaylamışlardı niall ne kadar sinema dese de diğerleri bowlingin daha iyi olduğunu savunup durmuşlardı, fakat bowling'i başka güne ertelemişlerdi ve sinema'yı kabul ederek niall'ın mutlu küçük çocuklar gibi sıçramasına sebep olmuşlardı. niall'ın liam ve zayn'e bu kadar kısa sürede alışabilmesi harry'i fazlasıyla mutlu ediyordu.
~
okul çıkışı geldiğinde herkes spor salonunun önünde buluşmuşlardı yolda sadece niall konuşmuştu. konuştuğu tek şeyse zayn ve liam'ın çok yakıştığıydı ancak sinema salonuna gelince susmuştu.
sinema da harry çok heyecanlıydı hem vizyona gelmesini beklediği filme gelmişti hem de erkek arkadaşı ve arkadaşlarıyla gelmişti, fakat ne kadar heyecanlanmış olsa da film boyunca louis'yi izlemekten kendini alamamıştı, o ince dudaklar kıvrımlı kirpikler, elmacık kemikleri... tanrım her şeyi mükemmel ve kusursuzdu harry ona yazdığına hiç pişman değildi ve olmayacak gibi duruyordu.
film sırasında trilyonlarca öpücük bırakmıştı louis'nin yumuşak yanağına gözlerine her baktığında bu maviler harry'nin içinin geçmesine neden oluyordu, harry içini geçiren bu mavileri çok seviyordu ve ömrünün sonuna kadar da içini geçiren tek gözlerin onunkiler olmasını diliyordu.
film bittikten sonra liam, zayn ve niall ayrı gitmişlerdi hala zamanları vardı ve harry ile louis bunu değerlendirmek istiyorlardı.
sinemadan ayrılıp geçen gün gittikleri cafe'ye ilerlemişlerdi. cafe'ye girmiş hemen menü almadan iki kahve söylemişlerdi, harry louis'nin masa üstünden elini tutmuştu tıpkı burada ilk çıkmaya başladıkları gün ki gibi harry gözlerini mavilere dikmişti.
''seni seviyorum louis, ve daima da seveceğim..''
''her zaman kalbimde olacaksın harry..''
harry louis'nin yanına geçmiş ve iki kişilik koltukta yanına oturup elini tutmuştu diğer elini yanağına koyup dudaklarını birleştirmişti, dudakları ince dudakların üstünde kaybolmuşçasına hareket ederken dili ağzını keşfetmek için hızlı hızlı her yerde geziyordu, nefes alamıyorlardı ama bu umurlarında bile değildi. garson kahvelerini getirince sahte bir şekilde boğazını temizlemişti, harry ve louis hemen dudaklarını ayırmışlardı.
harry teşekkür edip gülümserken, garson kadında -yaka kartın da katy yazıyordu. gülümsemiş ve masaya eğilip ''çok yakışıyorsunuz.'' demişti. harry böyle bir iltifat almalarıyla mutlulukla louis'ye dönmüş ve ona kocaman sarılmıştı louis sevgilisinin ellerini avucunun içine alırken harry başını onun omuz boşluğuna koymuştu. huzurlu ve üşüyerek geçen dakikalardan sonra harry kahvesinden bir yudum almıştı.
kafasını kaldırıp arada louis'ye bakıyordu alttan bile çok güzel görünüyordu, her yerini öpmek istiyordu harry. ona sahip olmanın verdiği mutluluğu ve sevinci asla anlatamazdı, o eşsizdi ve harry onun gibi bir sevgilisi olduğu için kendini dünyanın en şanslı insanı sayıyordu.
harry louis'nin çenesine küçük bir öpücük bırakınca louis sessizce kıkırdamıştı sonradan kalkıp montlarını üzerlerine geçirip cafe'nin kapısına yönelmişti, garson katy onlara ''yine bekleriz.'' demişti ve gülümseyip arkalarından masalarını toplamıştı.
louis, harry'nin cebinden anahtarı almış ve ''ben kullanacağım arabayı'' diyerek sürücü koltuğuna yerleşmişti harry hiç tereddüt etmeden arabasını sürmesine izin vermişti.
louis karanlık yollardan geçerken arada harry'nin elini alıyor ve dudaklarına götürüp zarif öpücükler bırakıyordu. louis kavşaktan dönmüş ve kendi evine doğru sürmüştü.
kapıya varınca inmiş ve harry'nin de kapısını açmıştı harry ''ben eve gideceğim'' deyince louis onu kolundan çekip kendi evine sokmuştu.
johannah ise harry'i gördüğü an kocaman gülümsemişti, harry içeri girince kafasında ki bereyi çıkarıp karışık kıvırcıklarının açığa çıkmasına izin vermişti, louis onları kendi elleriyle düzeltmiş ve montlarını portmantoya asmıştı.
annesi harry'le kısa bir sohbet ettikten sonra louis gelmişti onların yanına.
''anne sevgilimle işin bittiyse onu kendi odama kaçıracağım.'' demişti.
johannah buna gülmüştü kendi kendine bir şey mırıldandıktan sonra harry ve louis'ye uzaktan öpücük atıp mutfağa yönelmişti.
louis, harry'i hemen odasına çıkarmıştı kapıyı kapamıştı ''bu gece benimle kalır mısın ve ne olur yarın okulu asalım.'' demişti.
harry dudak büzmüştü ''fizik sınavı telafisi mi ne var asamam, ama burada kalırım.''
''o zaman o sınava girip hastayım diye okuldan çık buraya gel ve beraber vakit geçirelim okula gitmek istemiyorum sınıflarımız ayrı teneffüsler çok kısa seni yeterince göremiyorum.''
harry gülümsemiş ve yatağa oturup sevgilisini de çekmişti
''tamam louis senin için hastayım diyerek buraya gelirim sınavdan sonra'' demiş ve louis'nin dudağına kısa ve sulu bir öpücük bırakmıştı.
louis yorgunluğunu bahane edip yatağa girmişti ve harry'de yanına yerleşmişti, küçük kirpisinin göğüsüne sarılıp onun küçük tatlı nefeslerini kulağında hissederek ve sadece kalp atışlarını hissederek uykuya dalmıştı...
🦔💨
of ya çok tatliş bir bölüm oldu yumuş yumuşum şuan, lovelandım..
böyle ilişkim olsun başka bir şey istemem. cidden.
(p.s: daha bugün ilişkim bitti lol. 25inde sevgili olup 4 ay sonra 25inde ayrilmak mi... şaka gibi.)
lots of love xx.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hedgehog maniac | larry stylinson [half texting]
Fanfictionharry, louis'den uzun zamandır hoşlanıyordu fakat ona olan duygularını saklamak zorundaydı, çünkü louis onu tanımıyordu fakat harry onu en ince ayrıntısına kadar biliyordu ve bu biraz ürkütücüydü. harry artık bu duyguları saklamak istemiyordu, ama g...