35

106 22 5
                                    

louist91'den bir yeni mesaj.

harry parlayan ekrana baktı şuan günün son dersindeydi ve epeyce yorgundu kahvesinden bir yudum aldı ve dersin bitmesini bekledi. her şey çok sıkıcıyken bir anda louis tekrar mesaj attı. harry telefonunu açtı. 

louist91: oi oii

ders çıkışında kahve dükkanının yanına gel sevgilim x.

harry gülümseyerek okudu mesaji sonra cevap yazmaya başladı.

harrystyles: uu özel bir şeyler mi var? 

louist91: görürsün :)

harrystyles: tamam :>

ders çıkışının gelmesini harry dört gözle bekledi, louis'nin kendisine arada yaptığı bu jestleri hep seviyordu. bu yüzden heyecanlıydı.

insan kalabalığının içinden çıkıp kampüsün kapısına ulaştı. kampüs büyüktü ve ortak bahçesinde ki yerde bir kahve dükkanı vardı harry ve louis'nin en çok zaman geçirdiği yerlerden biriydi burası.

harry oraya geldiğinde arkasından louis geldi ve hemen gözlerini kapadı bunu yapmayı ikisi de çok seviyordu bunu her yaptıklarında akıllarına ilk günleri geliyordu. harry sırıttı ve konuşmaya başladı ''gözlerimi açar mısın sabahtan beri görmediğim arkamda ki yakışıklı adamı görmek istiyorum.''

louis, harry'nin gözlerini açtı ve onun önüne geçti dudaklarını birleştirdi, derince öptü ve sonra yavaşça çekti. ''seni bugün çok güzel bir yere götüreceğim bebeğim'' dedi.

harry sırıttı ''bana uzun zamandır böyle küçük sürprizler hazırlamıyorsun sanırım, ha?''

louis onun yanına oturdu ve ellerini birleştirdi ''galiba.''

sonra louis kafasını ona çevirdi ''ama bugün değişecek, uzun zamandır derslerden dolayı beraber hiç bir şey yapmıyoruz liam ve zayn ayrılma aşamasına geldi bizde öyle olalım istemiyorum bir yandan onlarla ilgileniyorum, bir yandan dersler ve sen.. yanlış anlama sen benim çözülmesi gereken bir problemim değilsin. sen beni mutlu ediyorsun, hala her şeyin içinde gülüyorsam sebebi sensin ama yoruldum azıcık..''

harry dudaklarını bastırdı ve louis'yi kolundan tutup kendisine döndürdü, endişeli gözler onun ağzından çıkacak kelimeyi bekliyordu ve panikçe gözlerini dudakları ile gözleri arasında gezdiriyordu ''bak bunları bende yaşıyorum, bu yüzden seni anlıyorum ama baksana şuan zamanımız fazlasıyla var ve neden bunu değerlendirmiyoruz aşkım? zaman kaybetmeden gidelim. hadi.''

ayağa kalkıp ellerini uzattı harry, bunu geri çevirecek değildi louis. hemen ellerini tuttu giderken yanağına bir öpücük bıraktı harry'se ona güzle kıkırdamasından armağan etti.

beraber arabaya doğru yürüdüler. harry kırmızı üstü açık arabayı görünce şaşırdı, normalde küçük beyaz ve normal bir arabaları vardı onu da işlerini halletmeye, sabah derslerine gitmeye kullanıyorlardı.

harry louis'ye döndü şaşkınca. ''bunu nereden buldun?!'' kırmızı arabayı yakından inceledi, içerisinde piknik sepeti vardı.

louis gururlanmış biçimde kollarını açtı ve o da arabaya ilerledi ''ben işimi bilirim harry sen detaylara takılmadan arabaya binersen asıl özel şeyi göreceksin.''

harry arabaya binerken kocaman gülümsemesine engel olamamıştı, hala gülümserken dayanamayıp louis'ye dönmüştü, ''bu arabayı kiraladın mı yoksa artık hep bizim mi?'' bunu heyecanlı bir şekilde sorunca louis sırıtmıştı. 

''sen hangisini isterdin güzelim?''

harry gülmüştü ''yani... biz de kalmasını çok isterdim ama-''

hedgehog maniac | larry stylinson [half texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin